Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

04/07/2016

Bayram

Ulusal ve dinsel bayramlarla yerel şenlik günleri değerlerimizi anmak, onları yaşatmak, onlara bağlılık, sevgi ve saygımızı açıklamak ve yarınlara taşımak için bir araya gelerek mutluluk paylaştığımız zaman dilimleridir. Dargınlıkları, kırgınlıkları gidermek, barışı ve dayanışmayı pekiştirmek için en elverişli ortamlardır. Geleneklerimiz, göreneklerimizle sevinip birlikteliğimizin gücüyle kıvanç duyduğumuz bayramlarda tartışmayı, çekişmeyi, kavgayı öteleyip ellerimizi dostça birbirimize uzatır, içtenlikle kucaklaşırsak toplamsal yapımızın görkemi hepimizi gönendirir.
Ne yazık ki daha çok siyasal çalkantıların ve karşıtlıkların yaşandığı ülkemizde başta terör olmak üzere ayrımcılık, bölücülük, partizanlık kaynaklı olaylar yüreklerimizde yaralar açmakta, duygu ve düşünce sarsıntılarıyla yaşamımızı olumsuz biçimde etkilemektedir. Ne oldu ki giderek ayrışmanın boyutları büyüyüp gülmeyi unutturdu? Şehit haberleri yanında siyasal kavgaların, adaleti aratan hukuksuzlukların yaşandığı bir ortamda dinginliği, esenliği, iç ısıtan, neşelendiren bir durumu arar olduk
Büyükleri saygı, küçükleri sevgiyle kucaklamayı, yalnızlarla hastalara ve yoksullara yardım için, güç vermek için koşturmayı, karanlıkta kalanlara aydınlık, uzakta kalanlara kavuşma, birliktelik kuranlara mutluluk, aramızdan ayrılanlara Tanrı'dan rahmet dilemeyi yinelemek güzelliği olması gereken bayramlar, koşullar nedeniyle, giderek anlamını yitirircesine sönük geçmektedir. Toplumu ayrıştırma ve kutuplaşmanın sürmesi üzüntü veriyor, ürkütüyor.

BARIŞ ve DAYANIŞMA

Toplumsal barışın, ulusal dayanışmanın yaşamsal önemini gözardı edenler, kendi amaçları için her şeye kıymaktan kaçınmayanlar ulusal ve dinsel bayramları sömürmekten de kaçınmıyor. Ramazan süresince bilinen siyasetçiler yalanları, yakıştırmaları, karalama ve suçlamalarla saldırılarını sürdürdüler. İnanç temizliğine yakışmayan tutum ve davranışlardan kaçınmadılar. Sokaklar saldırganların çirkinlikleriyle karardı. Ne yazık ki kendi doğrultularına uygun düştüğü için iki yanı eleştirir gibi görünüp saldırganları tuttular. Gözaltına alınan saldırganlar serbest bırakıldı. Görüldü ki birileri için ölecek ve öldürecek kadar gözü dönmüş, afyonlanmış, köktendinci, dalkavuk, haydutluğa soyunan, siyasal güvenceyle şımaran, puta tapmaktan farksız insana tapan, çıkarcı ilkeller var.
Kargaşayı önlemesi gereken sorumlular ve yetkililer, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözünü anımsatan pervasızlıkla zarar görenlere ve muhalefete saldırarak provokatörleri yüreklendiriyor.
Üzüntülerle, acılarla, düş kırıklıkları ile içimizi karartan sorunların çözümü için yurttaşlık bilinci, arkadaşlık, dostluk, kardeşlik sıcaklığıyla dayanışma içinde bulunmalı, ulusal yapımıza yönelik kötülüklere birlikte karşı çıkmalı, yaşam dayanağımız ilkelere özen göstermeliyiz. Varsayımların değil, gerçeklerin yanında olmalıyız. Akılla, bilimle, vicdanla yoğrulan istencimizi, onurumuzu dokuyan ahlâkımızı asla savsaklamamalıyız. Bağımsızlığımızı canımızı adayarak korumalı, hak ve özgürlüklerimizden ödün vermemeliyiz.
“Yüreğimizdeki ateş, beynimizdeki ışık, yaşamın tüm olanakları ve renkleriyle sağlık ve başarı dileğimi­zi bayramlarda yinelemek ve bu doğrultuda çalışmak sözü ilke edinilmeli” önerimizi sunuyoruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları