Top
13/08/2014

Seçimin kaybedeni Ekmel Bey değil, CHP ve MHP’dir!..

Yak­la­şık ya­rım asır­dır ga­ze­te­ci­lik ve TV ha­ber­ci­li­ği ya­pı­yo­rum.
Ha­ya­tım­da böy­le­si­ne he­ye­can­sız bir baş­ka se­çim ya­şa­ma­dım.
Bu tes­pi­ti­mi oyu­mu kul­lan­dık­tan he­men son­ra, ka­mu­oyuy­la pay­laş­tım.
Ye­rel yö­ne­tim se­çim­le­rin­de en az ya­rım sa­at bek­le­di­ği­miz san­dı­ğı­mız­da oyu­mu­zu 5 da­ki­ka için­de kul­lan­dı­ğı­mı­zı, bu ne­den­le ka­tı­lı­mın dü­şük ola­ca­ğı­nı söy­le­dim.
Ni­te­kim ka­tı­lım ora­nı yüz­de 74'te kal­dı.
Yak­la­şık 15 mil­yon seç­men san­dı­ğa git­me­di!

* * * *

Se­çim ge­ce­si Halk TV'­de­ki prog­ra­mı­mız­dan son­ra, yaz­lı­ğı­mı­zın bu­lun­du­ğu yö­re­ye dön­düm.
Pa­zar gü­nü otel­ler­de­ki do­lu­luk ora­nı­nın yüz­de ka­ça in­di­ği­ni me­rak edi­yor­dum.
He­men araş­tır­ma­ya baş­la­dım.
Me­ğer 5 yıl­dız­lı­sın­dan tu­tun da, pan­si­yon­la­ra va­rın­ca­ya ka­dar tüm otel­ler, pa­zar gü­nü do­lu­ya ya­kın­mış!
Bir otel yet­ki­li­si dos­tum, mi­sa­fir­le­rin­den bi­ri­ne se­çim­le­re ka­tı­lıp ka­tıl­ma­ya­cak­la­rı­nı so­run­ca “Ne se­çi­mi? Plaj gü­ze­li mi?” ce­va­bı­nı al­mış!

* * * *

He­ye­can­sız ve ka­tı­lı­mı dü­şük se­çim­de Baş­ba­kan Er­do­ğan, 55 mil­yon seç­men­den 20 mil­yon oy ala­rak Cum­hur­baş­ka­nı se­çil­di.
Eğer san­dı­ğa git­me­yen 15 mil­yo­nun 500 bi­ni zah­met bu­yu­rup oyu­nu Ek­me­led­din İh­sa­noğ­lu için kul­lan­mış ol­say­dı, Tay­yip Er­do­ğan ilk tur­da se­çi­le­me­ye­cek­ti!
Pe­ki bu­nun fa­tu­ra­sı tü­müy­le seç­me­ne mi çı­ka­rıl­ma­lı?
Kuş­ku­suz ha­yır.
Ül­ke­de Cum­hur­baş­ka­nı'nın se­çil­di­ğin­den ha­ber­siz, “se­çi­m” de­nil­di­ğin­de ak­lı­na sa­de­ce “p­laj gü­ze­li­” ge­len, so­run­la­ra du­yar­sız, “a­dam sen­de­”ci, tu­zu ku­ru ke­si­mi bir ke­na­ra bı­ra­kı­yo­rum.
Ge­niş kit­le­ler­de­ki he­ye­can­sız­lı­ğın so­rum­lu­su ola­rak seç­me­ni de­ğil, mu­ha­le­fe­ti gö­rü­yo­rum.
Bu de­ğer­len­dir­me­yi ya­par­ken, ka­mu­oyu araş­tır­ma (!) şir­ket­le­ri­nin “Tay­yip Er­do­ğan açık ara ka­za­na­ca­k” al­gı­sı­nı ya­ra­ta­bil­mek ama­cıy­la peş pe­şe ya­yın­la­dık­la­rı yan­daş an­ket­le­ri… Er­do­ğa­n'­ın dev­le­tin tüm gü­cü­nü ve im­kan­la­rı­nı kul­la­na­rak yap­tı­ğı yo­ğun pro­pa­gan­da­yı… An­lı şan­lı iş adam­la­rı­nın ona Hor­hor Çeş­me­si gi­bi pa­ra akıt­tık­la­rı ger­çe­ği­ni de unut­mu­yo­rum.

* * * *

Ay­lar ön­ce­sin­den açık­la­dım.
Cum­hur­baş­ka­nı ada­yım, Tür­ki­ye Ba­ro­lar Bir­li­ği Baş­ka­nı Prof. Dr. Me­tin Fey­zi­oğ­lu idi.
Adı son­ra­la­rı gün­de­me ge­len CHP'­li Emi­ne Ül­ker Tar­ha­n'­ın, Ata­tür­k'­ün ma­ka­mı­na la­yık bir isim ol­du­ğu­nu, sağ ke­sim­den Ab­dül­la­tif Şe­ne­r'­i de seç­me­nin il­gi­si­ni çe­ke­cek de­ğer­li ve say­gın bir “ça­tı ada­yı­” gör­dü­ğü­mü hem bu kö­şe­de, hem de di­ğer plat­form­lar­da pay­laş­tım.
Ama ol­ma­dı, CHP ve MHP, Ek­me­ledd­din İh­sa­noğ­lu is­mi üze­rin­de ka­rar kıl­dı…
Bir yan­da ta­nı­dı­ğı­mız, Çan­ka­ya'ya çık­tı­ğı tak­dir­de ne­ler ya­pa­ca­ğı­nı tah­min et­ti­ği­miz Tay­yip Er­do­ğan, di­ğer yan­da ise her fır­sat­ta Ana­ya­sa'ya, Ata­tür­k'­ün la­ik de­mok­ra­tik Cum­hu­ri­ye­t'­ini sa­hip­le­ne­ce­ği­ni söy­le­yen, dev­le­ti­mi­zin üni­ter ya­pı­sı­nı ve bay­ra­ğı­mı­zı ko­ru­ya­ca­ğı­na söz ve­ren Ek­mel Bey var­dı.
Ona he­men des­tek ver­me­dim. Çün­kü baş­lan­gıç­ta çe­kin­ce­le­rim, en­di­şe­le­rim mev­cut­tu.
Halk TV'­de uzun bir can­lı ya­yın rö­por­ta­jı ya­pa­rak, ken­di­si­ne yö­nel­ti­len tüm id­di­ala­rı çok net ola­rak sor­dum.
Da­ha son­ra da ya­şa­yan en bü­yük Ata­türk­çü ol­du­ğu­na inan­dı­ğım, dün­ya­ca say­gın bi­lim in­sa­nı Mu­az­zez İl­mi­ye Çığ ve bil­ge dip­lo­mat Şük­rü Elek­da­ğ'­ın da gö­rüş­le­ri doğ­rul­tu­sun­da Prof. İh­sa­noğ­lu'nu des­tek­le­me­ye ka­rar ver­dim.
Ka­ra­rı­mın bu­gün de ar­ka­sın­da­yım. Tay­yip Er­do­ğa­n'­a kar­şı Ek­me­led­din İh­sa­noğ­lu'nu des­tek­le­mek­le doğ­ru yap­tı­ğı­ma ina­nı­yo­rum.
CHP ve MHP teş­ki­lat­la­rı­nın yal­nız bı­rak­ma­la­rı­na, iş adam­la­rı­nın kor­kup kö­şe bu­cak kaç­ma­la­rı­na kar­şın Prof. İh­sa­noğ­lu se­çim ya­rı­şı­nın mağ­lu­bu de­ğil­dir.
Se­çi­min mağ­lu­bu CHP ve MHP'­dir.

* * * *

Ye­rel yö­ne­tim se­çim­le­ri sü­re­cin­de de yaz­dık.
CHP yö­ne­ti­mi bir an ön­ce ay­na­ya ba­kıp ken­di­si­ni sor­gu­la­ma­lı.
Par­ti­de­ki eroz­yo­nu, seç­men­de­ki umut­suz­luk ve gü­ven­siz­li­ği dur­du­ra­cak ra­di­kal ön­lem­le­ri sü­rat­le al­ma­lı.
Par­ti vit­ri­nin­de halk­tan ko­puk, top­lum­da hiç­bir kar­şı­lı­ğı bu­lun­ma­yan her dö­ne­min yıp­ran­mış isim­le­ri ye­ri­ne, gü­ven ve­ren, laf ye­ri­ne iş üre­ten, bi­ri­kim­li ve ger­çek­ten halk­çı por­tre­ler ol­ma­lı.
Hep­sin­den önem­li­si CHP, AK­P'­ye ben­ze­mek­ten vaz­ge­çip, ça­ğın ge­rek­tir­di­ği sos­yal de­mok­rat kim­li­ği­ne dön­me­li.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp