Top
12/07/2014

100 yaşındaki Atatürkçü genç Muazzez İlmiye Çığ, ezber bozuyor!..

Başlığa bakıp “100 yaşında da genç olunur mu” dediğinizi duyar gibiyim.    Olunur sevgili okurlarım, olunur.
Eğer Muazzez İlmiye Çığ gibi sadece yaşlanmak için yaşamamışsanız, hayatta yapacak çok şeyiniz, hayalleriniz ve umutlarınız varsa, 100 yaşına bile gelseniz, siz de genç kalabilirsiniz.
Muazzez Hanım, dünyaca saygın Sümeroloji uzmanı olmanın yanı sıra “Atatürk Düşünüyor” adlı kitabı yazan, Atatürk'ün kızı olmaktan gurur duyan çağdaş bir bilim kadını.
Bugün, 100 yaşında olmasına karşın pırıl pırıl bir hafızaya sahip bulunan Muazzez İlmiye Çığ'ın bana yazdığı bir mektubu hiç yorum yapmadan sizinle paylaşıyorum.
Mektubun konusu: Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı.
Birlikte okuyoruz:

* * * * *

“Sayın Uğur Dündar,
Bu mektubu size, sizin düşüncelerinizi kendime yakın bulduğum için yazıyorum. (Ne mutlu bana-UD)
Ülkemizde son ve büyük bir patlama daha oldu; Cumhurbaşkanı seçimi.
İki büyük partinin uzlaşarak ortaya koyduğu namzetin adı belli olur olmaz, her taraftan çatlak sesler yükselmeye başladı.
Ben onun özgeçmişini öğrendikten sonra kararımı verdim. “Daha üstünü çıkmazsa, seçimim bu olacak” dedim.
Peki neden?
Çünkü bugünkü ortama çok uygun. Önce inançlı ve inancını çıkarı için kullanmamış bir kişi.
Recep Tayyip Erdoğan gibi yalan dolanla ve Türkiye Cumhuriyeti'ni yok edecek vahim uygulamalarla ilgisi yok. Üstelik çalışmaları devletlerarası takdir almış bir bilim insanı.
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında yazılan tüm olumlu veya olumsuz yazıları kaçırmadan okuyorum. Karşı çıkanların çoğu Atatürkçü geçinenler!
Neymiş? O da Tayyip gibi imiş! Atatürk ilkeleri, laiklik onunla yok olacakmış!
Vay, vaaaaay, vaaaaay…
Laiklikten ne kaldı ki?
AKP laikliğe aykırı bir yığın girişimde bulunurken, okullarda kız-erkek ayrımı yapılırken, ilkokullarda Arapça okutulurken Atatürkçüler'in hepsi niçin ayağa kalkmadı? Yobaz olmayan, inançlı, inancını kendi çıkarları için kullanmayan, dünyaca tanınmış, övgüler almış bir bilim insanı olan Sayın İhsanoğlu'nu Tayyip'e benzetmek tam bir aymazlıktır. İnançlı olduğu için Atatürkçüler'in ona karşı çıkmaları, Atatürk'ü sanki din düşmanıymış gibi göstermektedir. Bu ne kadar büyük yanlışlık! Oysa ki Atatürk dinimize son derece saygılı ve inançlı bir lider olarak, Kur'an'ı Kerim'i içindekilerin öğrenilmesi ve anlaşılması için Türkçe'ye tercüme ettirdi.
Atatürk olsaydı, kanımca
bugünkü koşullar içinde oyunu inançlı ve böylesine değerli bir
bilim insanına verirdi.
CHP içinden Sayın Emine Ülker Tarhan'ı ikinci bir namzet olarak çıkarmaya çalıştılar. Ne yazık ki bu davranış birleşme değil, ayrımcılıktır. Sayın Tarhan'ı çok takdir eder ve severim. Ama bu koşullarda onu Cumhurbaşkanlığı'na namzet göstermek, bu önemli işi hafife alıp, oyları Erdoğan'a kaptırmaktır.
Ayrıca Sayın İhsanoğlu, ötekinin tam aksine, toplumu birleştirmekten bahsetmektedir. Sağcısı da, solcusu da, dincisi de, dinsizi de, şahsi ideolojileri doğrultusunda değil, çok büyük bir tehlike içinde olan ülkemizin kurtarılması doğrultusunda, Ekmeleddin Bey'in cumhurbaşkanı olabilmesi için ellerinden geleni yapmalıdır.
Çok şükür, aklım hâlâ yerinde ve yaşadığım 100 yaşıma kadar biriken bilgiler ve izlenimlerimle görüşlerimi ifade edebilmekteyim. Ama Cumhuriyetimizin kuruluşunu ve coşkusunu yaşamış çağdaş bir kadın olarak, ülkemizin getirildiği bu durumlara son derece üzülmekteyim. Diğer taraftan umutsuz da değilim. Gençlerimizin, kadınlarımızın ve köylülerimizin uyanmakta olduklarını görerek umutlanıyorum.
Eğer gücüm yetse, bayrağı alır, Ekmeleddin Bey'in önünde
koşardım.
En derin saygılarımla.
Muazzez İlmiye Çığ”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp