Top
04/11/2023

Harf Devrimi diyenin ağzına kürekle vurula (!)

Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümünde daha birkaç gün önce zoraki, “Atatürk ve Cumhuriyet” diyenler, Atatürk'ün en önemli iki devrimi, Saltanatın Kaldırılması'nın 101. ve Harf Devrimi'nin 95. yıl dönümü 1 Kasım'da yas evinde gibi ölüm sessizliğine büründü. Cumhurbaşkanı her yıl, “En büyük sıkıntılardan birini dilde yaşadık. Bizim son derece zengin, bilim yapmaya, üretmeye müsait bir dilimiz varken bir gece yattık kalktık, sabah baktık ki o dil yok. Cumhuriyetle birlikte gerçekleşen Harf Devrimi ile her şey sıfırlandı” diyordu. Harf Devrimi'ni bu yıl hiç ağzına almadı. AKP kabilesi (!) bakanlar, milletvekilleri, valiler, bürokratlar, 1 Kasım'da sustu.

SALTANAT KAYIGI

Saltanat, hilafet hayali kuranları, bu yıl belli ki, bir üst akıl susturdu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da ses vermedi. 29 Ekim'de, “Cumhuriyetimizin 100. yılına ulaşmanın büyük mutluluğu” diye başlayıp, Atatürk'ün, “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum, kararlılığıdır Cumhuriyet” cümlelerini ardı ardına sıralayalı 5 gün oldu. Atatürk'ten başlayıp, Kara Fatma'dan çıkan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bu sözlerini, muhalifler elleri patlarcasına alkışladı. “Cumhuriyet Bayramı” bitince bayramlık elbisesini çıkaran Bakan Yerlikaya'da Harf Devrimi ve Saltanatın Kaldırılması'yla ilgili iki kelam laf etmedi.

AĞIZLARI MÜHÜRLÜ

Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhuriyet Bayramı'nda mini mini birler, çalışkan ikilerle şarkılı türkülü el ele Atatürkçülük oynadı. Harf Devrimi'nin 95. yıl dönümü 1 Kasım'da, “Sözlük özgürlüktür” diyerek “Dilimizin Zenginlikleri” projesini başlattı. Sonra, “Türkçemizin zengin varlığından istifade etmek istiyoruz” diye eveleyip geveleyip durdu. O da, “Harf Devrimi” diyemedi. Eğitim politikalarını belirleyen Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli ile imam hatipli yardımcıları Hüseyin Korkut ve Mehmet Nezir Gül zaten Atatürk devrimlerine karşıydılar, sustular. Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert; Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de ağızlarını sımsıkı mühürledi. Harf Devrimi demeyi bırakın, oturdukları koltuğun hatırına “Harf” bile demekten korktular.

MAARİF YASTA

Gine'den Gana'ya, Moritanya'dan Mali'ye, 52 ülke ve 465 okulda, “Türkçe öğretiyoruz” ayağına, 8 yılda Hazine'den 8 milyar liraya yakın para transfer edilen MEB'e bağlı Türkiye Maarif Vakfı'na gelelim. Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü, “Türkiye Yüzyılı” diyerek, dünyanın dört yanında bayram kutladıklarını Başkan Birol Akgün duyurdu. “Cumhuriyetimizin 100. yılı” dedi, “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk” bir türlü diyemedi. Cumhuriyet Bayramı bitince 1 Kasım'da, o da sustu. Türkiye Cumhuriyeti karşıtı küresel ümmetçi saltanat kuran Türkiye Maarif Vakfı, saltanatın kaldırılmasına yas tutmasın da kim tutsun?

CUMHURİYETÇİLİK OYUNU

Siyasal İslamcılar güçlerini tarihte her dönemde olduğu gibi kitlesel cahillik ve biattan aldığı için elbette susacaktı, sustular. Atatürk, Harf Devrimi yaptığı için milletin bir gecede cahilleştiği saçmalığını sayısal veriler çürütüyor. Osmanlı arşivlerinde 1850'lere kadar inelim. Türkler Arap alfabesi, Rumlar Yunan alfabesi, Sırplar, Bulgarlar Kiril alfabesi derken Osmanlı toprakları, kendi alfabesi olmayan Türk dilinden uzaklaştırılan, bir dil cümbüşüne sıkıştırılmıştı. Bugün, “Abdülhamit Han Hazretleriii” diye bağıranlar, II. Abdülhamit'in şeyhülislamdan izin alabilseydi, Latin alfabesine geçeceğini okuyup öğrenseler iyi olur. Diplomatik yazışmalar, uluslararası ticaret, telgraflar 1855'ten 1928'e kadar 73 yıl Türkçe ve Latin harflerle yapıldı. Osmanlı'nın 1.5 asır yapmayı başaramadığı Harf Devrimi'ni artık kabul edin ki, Başöğretmen Atatürk yapmayı başardı.

DEVRİM DE DİYECEKLER

Türkler, Arapça-Farsça karışımı bir dili 6 asır öğrenmeye zorlansa da Türkçe sesli harf uyumsuzluğundan öğrenemedi. Atatürk, 1923'te Cumhuriyeti ilan ettiğinde, 40 bin köyden 35 bininde okul yoktu. Halkın yüzde 90'ı okuma-yazma bilmiyordu. Harf Devrimi'ni yapabilmek için altyapı oluşturacak devrimler önce çıkarıldı. Atatürk'ün isteğiyle kurulan Dil Encümeni, 1928'de Dolmabahçe Sarayı'nda toplandı. Milletvekilleri yeni alfabeyi 6 ayda Dolmabahçe'de öğrendi. Atatürk ilk kez Gülhane Parkı'ndaki bir davette yeni alfabeden söz etti. Yeni alfabe Türk halkına, Sarayburnu'ndan duyuruldu. Dolmabahçe Sarayı, 1 Kasım 1928'de Harf Devrimi kararının alındığı ve yeni alfabe için bizzat Atatürk'ün kara tahta başına geçtiği okuldur. Cumhuriyetin 100. yılında, Dolmabahçe Sarayı yerine Vahdettin Köşkü'nü seçen siyasal İslamcılar, Atatürk'ün devrimlerini içlerine sindiremediği için 29 Ekim'de Cumhuriyet devrimlerin kalesi Dolmabahçe'ye gitmedi. Türklerin aydınlanma rönesansı Cumhuriyete “Cumhuriyet” demeyi 1 asırda öğrenenler, Harf Devrimi'ne “Devrim” demeyi de er ya da geç öğrenecek. Sükut, ikrardan gelir!

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp