Top
Pınar Turan

Pınar Turan

pinnartu@yahoo.com

28/02/2016

Ah zavallı çocuklar!

Ben küçükken annem beni bakkala, fırına, eczaneye yollardı. Arkadaşlarımla sokakta oynardık. Okula kardeşimle yürüyerek giderdik.
Aradan yıllar geçti… Benim çocuklarım oldu… Ben çocuklarımı bakkala çakkala
yollayamıyorum. Sokakta oynamaya bırakamıyorum…
Organ mafyası, sapıklar, trafik magandaları.
Hangi birinden koruyalım…
Mecburen şimdiki çocuklar ev tipi çocuklar. Vakitlerini televizyon, bilgisayar ya da elektronik oyuncaklarla geçiriyorlar. E ne yapsınlar?
12 yaşındaki oğlum geçen gün bana arkadaşıyla sinemaya gitmek istediklerini söyledi. Ama yanlarında büyük istemiyorlarmış. O yaşlarda insan bir an önce büyümek ister ya!
“Olmaz” dedim. “Yalnız gidemezsiniz bırakamam.”
“Ne olacak anne” dedi, “ben kız değilim ki! Erkeğim nasıl olsa bana tecavüz edemezler.”
Maalesef çocuğum ‘tecavüz' kelimesinin ne anlama geldiğini daha bu yaşında öğrenmiş durumda.
Ama diğer bütün çocuklar gibi öyle saf, öyle temiz ki… Dünyanın ne kadar kirli bir yer olabileceğini hayal bile edemiyor.
Hele bu ülkede kadınlarla erkekleri ayrıştırmaya çalışılırken ne tür sapıklar üretildiğini bilemiyor.
Ben de ona “Oğlum bu ülkede tecavüz etmek için değil erkek, insan bile olman gerekmiyor” diyemedim.
Eşeğe, keçiye, kediye, köpeğe, tavuğa, hatta damacana bidonuna tecavüz edenlerin olduğunu, şoförlerin yolcularına, öğretmenlerin öğrencilerine tecavüz ettiğini söyleyemedim.
Daha yeni güzeller güzeli, akıllı mı akıllı bir kız çocuğunun, evli iki çocuk babası sapık öğretmeninin tecavüzüne uğradığını ve etraftaki daha sapık daha acımasız yaratıkların sanki onun suçluymuş gibi davranmasını kendine yediremeyip, bu yüzden intihar ettiğini anlatamadım.
“Olmaz biraz daha büyü öyle” diyebildim.

Artvinli yurttaşlarımla gurur duyuyorum

Bu arada yazmadan geçemeyeceğim. Artvinliler ile gurur duyuyorum.
Şehirlerine, doğalarına, aslında yaşamlarına sahip çıktılar.
Cesaretle Cerattepe'de günlerce polisin
ve jandarmanın dayağına, gazına, tazyikli
suyuna karşı savaştılar. Yapılması gerekeni yaptılar.
Sonunda çalışmalar hukuki süreç bitene kadar durduruldu.
Artvin'de halk kazandı diye sevinenler
oldu.
Mutlu oldum ancak sevinemedim. Çünkü bu ülkede hukukun nasıl işlediği, kimleri koruduğu ve kimlerin dilinin ucunda olduğu herkesçe malum.
Orman Bakanı Veysi Eroğlu da “Maden projesinden asla geri adım atmayacağız” diye açıklama yapmıştı. Ben de bu işten öyle kolay kolay vazgeçeceklerini sanmıyorum.
Henüz kazanılmış tek şey zaman.

*  *  *

Sadece çıkan bu ateşin daha da büyüyüp alevin yangına dönmesinden korktular. Alevler dinsin diye beklemeye aldılar. Bir süre tartışılsın diğer her şey gibi buna da alışırlar zihniyeti…
Bir sonraki hamlede başka suni bir olay yaratılır bu da arada doğaymış, madenmiş kaynar gider mantığı.
Bugüne kadar hep böyle olmadı mı?
İnşallah bu sefer böyle olmaz! Bence Karadenizlileri ve onların inadını yabana atıyorlar…

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları