Top
04/12/2023

15 milyar TL’nin bütçeye erken girmesi için sistemi çökertmek

Seksen maddeden oluşan Torba Yasa Teklifi, çalışan emeklilere de 5.000 TL ikramiye ödenmesine ilişkin düzenleme eklenerek, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Yasa teklifinin, bu hafta Meclis süreci başlayacak.

Bu yasa teklifinde yer alan, sorumlu sıfatıyla ödenen Katma Değer Vergisi’nin iade ve indiriminin vergi dairesine ödenme şartına bağlanmasına ilişkin yapılmak istenen ve sistemi tamamen bozacak düzenlemeyi dikkatinize sunmak istiyorum.

Hazine ve Maliye Bakanlığı,16/2/2021 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan 35 Seri No.lu KDV Tebliği’nin 15’inci maddesi ile tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartını getirmişti.

1 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe giren Tebliğ değişikliğinin yürütmesi, Danıştay 4. Dairesi’nin 1/2/2022 tarih ve Esas No:2021/2647 sayılı Kararı ile durdurulmuş; bu karara karşı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan itiraz ise, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca 23/3/2022 tarih ve İtiraz No: 2022/3 sayılı Karar ile reddedilmişti.

Devam eden davada Danıştay 4. Dairesi, 10/11/2022 tarih ve E: 2021/2647 ve K: 2022/6427 sayılı kararı ile tevkifattan doğan KDV iade taleplerinde, alıcı tarafından 2 No.lu beyanname ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartını getiren Tebliğ düzenlemesini iptal etti.

YARGININ ONAY VERMEDİĞİ DÜZENLEME YASALAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

Torba Yasa Teklifinin 30’uncu maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi İndirimi” başlıklı 29’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasına eklenmesi öngörülen bent ile; vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek, ödenen Katma Değer Vergisi’nin indirim konusu yapılmasına ilişkin düzenleme yapılmaya çalışılmaktadır. Danıştay’ın uygun bulmadığı düzenleme, yasal çerçeveye bağlanmaya çalışılmaktadır. Ne var bunda, yasal altyapı oluşturuluyor diyebiliriz. Ancak konu bu kadar basit değil. Yıllardır oturmuş sistem, parayı biraz daha erken tahsil edilmek için bozuluyor.

Mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi’ni, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi’nden indirebilecekleri birinci fıkranın (a) bendinde açıkça düzenlenmiştir. Bu duruma bir istisna getirmeye çalışmak, KDV sistematiğini bozacak ve mükellefler arasında eşitsizliğe neden olacaktır. KDV mükellefi olan ve belirlenmiş alıcı sıfatı taşıyan bir alıcı, kendisine sunulan bir danışmanlık hizmetinden 9/10 KDV tevkifatı yaparken, belirlenmiş alıcı sıfatı olmayan bir KDV mükellefi böyle bir tevkifat yapmamaktadır. Her iki mükellefin kendisine kesilen bu faturayı ve KDV’sini satıcıya ve/veya vergi dairesine ödemediği bir durumda belirlenmiş alıcının indirim hakkı elinden alınırken, diğer mükellef bunu indirim konusu yapabilecektir. Bu durum mükellefler arası eşitsizliğe sebep olacağı gibi, belirlenmiş alıcı kapsamına alınarak kendilerine büyük bir iş yükü ve mali sorumluluk getirilmiş olan firmaların cezalandırılması sonucu doğacaktır.

Yapılmak istenen düzenleme; ticari hayatın olağan akışına ve muhasebe işlem süreçleri ile beyanname doldurma sürecine de aykırı. Bu düzenlemede ısrar edenlerin Türkiye ‘de işletmelerin peşin para ile ticaret yaptıklarını düşünüp, vadeli işlemleri akıllarına getirmemeleri de ilginç. Yılda 13 milyon adet çekin işlem gördüğü vadeli mal ve hizmet satışlarında, alıcı toplam mal bedelini ve KDV’yi esasen vade sonunda satıcıya ödemektedir. Tevkifat uygulamasının uygulanmadığı genel işlemlerde, KDV satıcı tarafından tahsil edilmezse dahi, teslim ve hizmetin yapıldığı dönemde beyan edilmekte ve alıcı tarafından da satıcıya ödenmezse bile KDV indirim konusu yapılabilmektedir. Katma Değer Vergisi, üretimin her aşamasında yaratılan değeri vergilendiren ve sonuçta nihai tüketici üzerinde kalan bir vergidir. Tevkifatlı işlemler dışındaki genel işlemlerde; KDV’nin hesaplanan KDV olarak beyanı ve indirim KDV olarak beyannamelerde indirim konusu yapılması için ayrıca ödenmiş olması şartı yok, satıcı tarafından beyan ve tahakkuk verilmesi yeterli. Ancak yapılmak istenen düzenleme ile tevkifat uygulamasının uygulandığı işlemlerde; mal ve hizmet alıcılarına, tevkif ettikleri KDV’yi indirebilmeleri için ödeme şartı getiriliyor.

Mükelleflerin muhasebe departmanları ve muhasebe işlemlerini yürüten meslek mensupları tarafından, her tevkifata ait ödeme işlemlerinin ayrı ayrı takip edilmesi sonucunu doğuran bu düzenlemeden vazgeçilmelidir.

TEVKİFAT YAPANLAR İÇİN, BEYANNAME VE ÖDEME SÜRELERİ ÖNE ÇEKİLİYOR!

Kanun Teklifi ile vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların Katma Değer Vergisi beyannamelerini verecekleri tarih öne çekilerek, vergilendirme dönemini takip eden ayın 19’uncu günü ve ödeme de 21’inci gün olarak belirleniyor.

Torba yasa teklifi ile getirilmek istenen bu düzenlemenin “Etki Analizi Raporu’nda” nasıl savunulduğunu ve beklenen katkıyı beraber okuyalım.

“Gerçek usulde vergilendirilen KDV mükellefleri ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar KDV beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın 28’inci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermek ve tahakkuk eden vergiyi ödemekle yükümlüdürler. Başkanlığımız kayıtlarına göre; sorumlu sıfatıyla verilen KDV beyannameleri üzerinden tahakkuk eden verginin süresinde ödenme oranı %50-55 civarındadır. Bu oran 3 aylık sürede %80 civarına çıkmakta, 12 aylık sürede ise %95’ler seviyesine gelmektedir.

Bu veriler, 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ancak ödenmeyen vergilerin 1 No.lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapıldığını ve kayıt dışılıkla mücadelede etkinliğin azaldığını göstermektedir. KDV indirimini düzenleyen 3065 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinde değişiklik yapılarak, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen KDV’nin ödenmesi koşuluyla indirim konusu yapılması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.”

Sıkı durun, aynı raporda bütün bu işlemlerin 2023 yılı verilerinden hareketle, 15 milyar TL’nin bütçeye daha erken intikali için yapıldığı ifade edilmektedir.

Ülkemiz öyle bir duruma gelmiş ki; toplam vergi tahsilatının %1’i bile etmeyen bir tutarın erken tahsili için, 38 yıllık Katma Değer Vergisi sistemimizin dibine dinamit koyuluyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp