Top
04/09/2023

Geç gelen adalet adalet değildir!

Bireysel başvuru uygulamasına geçirilmesiyle, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren Anayasal Yargı Denetimi başlatılmıştır. Buna göre, 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla herkes, Anayasa'mızda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmektedir.

Başvuru için, ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının, bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekmektedir. Kesin olarak verilen mahkeme kararlarına karşı, kararın tebliğ veya tefhiminden itibaren 30 gün içinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurulabilir.

MAKUL SÜREDE YARGILAMA YAPAMAMA BÜYÜK SORUN…

Anayasa Mahkemesi Bireysel başvurulara ilişkin 23 Eylül 2012 – 30 Haziran 2023 tarihlerini içeren istatistikleri yayımladı.

Anayasa Mahkemesi'ne yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 519.539 olup, 400.877 başvuru sonuçlanmıştır. Toplam derdest başvuru sayısı ise 118.662'dir. Yıllar itibarıyla, başvuru sayısı, sonuçlandırılma oranı ve karşılama oranı olarak yayımlanan listeye göre, 12 yıllık süre için karşılama oranı %77.2 olmuştur.

Derdest makul sürede yargılanma hakkı bireysel başvuru sayısı; 2018 yılında 9, 2019 yılında 53, 2020 yılında 66, 2021 yılında 2.792, 2022 yılında 20.270 ve 30.06.2023 tarihi itibarıyla 23.097 olup, 12 yılda toplam 46.287 başvuru söz konusudur.

Sonuçlanan 400.000'e yakın dosyada en az bir hakkın ihlali kararı %17.5 olurken, %78.5 gibi büyük bir oranda “kabul edilmezlik” kararı verilmiştir.

İhlal kararlarının hak ve özgürlüklere göre dağılımına bakmak gerekirse %80'e yakınının “makul sürede yargılanma hakkı” olduğu görülmektedir.

İdarenin hukuka uymaması ve uymamakta ısrar etmesi temel sorun…

Bireysel başvuru müessesesi 11 yıllık uygulama süresi içinde, Türkiye'nin temel haklara ilişkin bütün sorunlarının Anayasa Mahkemesi tarafından ilk elden çözüldüğü bir hak arama yolu olmadığını göstermiştir. Bireysel başvuru, ikincil nitelikte bir hak arama yoludur. Asıl değerlendirmeyi yapması gereken, ihlal tespitini yapması gereken derece mahkemeleri ve kamu kurumlarıdır. İdare hukuka uygun davransa ve Mahkemeler idarenin hukuka aykırı işlemlerine geçit vermese; Anayasa Mahkemesi buralarda çözüm bulunamadığı takdirde devreye giren ve bir hak ihlali varsa tespit edip tazminini öngören bir kurum olarak yer alabilse, başvurucular hukuk yollarını tüketmek için ortalama 5 yıl, sonrasında da Anayasa Mahkemesi'nde bir 5 yıl daha beklemek zorunda kalmazlardı.

Anayasa Mahkemesi'nin herhangi bir sorun hakkında Anayasa'yı yorumlayıp ihlal kararı verdikten sonra, aynı sorunun tekrar tekrar bireysel başvuruya konu olmaması gerekir. İdare ve derece mahkemeleri aynı soruna ilişkin uygulamalarını ihlal kararında ifade edilen ilke ve esaslar doğrultusunda değiştirmediklerinden, Anayasa Mahkemesi kararlarının objektif etkisi de olmamaktadır.

Yeni bir ihlalin ortaya çıkmasını, yeni bir başvurunun yapılmasını beklemeden Anayasa Mahkemesi'nin tespit ettiği ilke ve esaslar hayata geçirilerek ihlaller engellenmelidir.

Anayasa Mahkemesi, 22 Temmuz 2022 Basın Duyurusunda; kendisine yapılan başvuru sayıları ve verilen ihlal kararlarını inceleyerek makul sürede yargılanma hakkının ihlaline yol açan yapısal bir sorunun varlığı tespitini yapmıştır. Bu yapısal sorunun giderilmesi için alınan her türlü tedbire rağmen, makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle ortaya çıkacak zararların tazmin edilmesi için Anayasa'nın 40. maddesi gereğince bireysel başvurudan önce etkili bir başvuru yolunun kurulması gerekir görüşünü ortaya koymuştur.

Bu konuyu ortaya koyan pilot kararının bir örneğini Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanında yer alan bir temel hak ve hürriyetin ihlaline yol açtığı tespit edilen söz konusu yapısal sorunun çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de göndermiştir.

Ağır işleyen adalet mekanizması, adaletin tecellisini en az 10 yıllık bir süreye yayınca; kendilerini hukuk ile bağlı görmeyenler, rahatça fiil ve eylemlerini sürdürmeye devam ediyor.

Ülkemiz için yapılan en acil ihtiyaç sıralamasında “adalet “yine 1. sıradaki yerini koruyor!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp