Top
25/12/2022

Örnek ve ders olsun…

Bir siyasetçi için en büyük tehlike:

Umutları boşa çıkarmasıdır…

Merhum Ecevit olağanüstü temiz ahlâklı bir devlet insanı/politikacıydı…

Halk ondan söz ederken:

“Umudumuz Ecevit” diyordu…

Temiz siyasi ahlâk örneği verilecekse:

“Ecevit gibi ahlâklı” deyimi kullanılıyordu…

Ama…

Aynı Ecevit…

1978-1979 yılları arasında öyle bir yok etti ki kendisine bağlanan umutları…

Yıllar sonra ancak…

Ve o da tamamen diğer partilerin kavgaları nedeniyle.

Bir seçim hükümetinin (Aynı zamanda azınlık hükümetiydi) başbakanı oldu…

Tesadüfen(!) başbakan olduğu süreçte…

ABD, Öcalan’ı teslim edince…

Yeniden umut oldu…

Ve hatta…

Seçim hükümetinin Başbakanı olarak partisi DSP’yi:

Yeniden iktidara bile taşıdı…

Peki sonra?..

Sonra:

Hem kendisi

Hem partisi…

Hem de…

Halkımız ve ülkemiz için:

Tam bir felâket oldu…

O kadar temiz kalpliydi ki…

Ortaklarının da kendisi kadar:

“Temiz” olduklarını zannediyordu…

Meselâ…

Bahçeli’nin kendisine tuzak kurabileceği…

Aklının köşesinden bile geçmiyordu…

Ve o temiz duyguları…

O, Bahçeliye duyduğu güven yüzünden…

Kurulan tuzağa düştü…

“Umudumuz Ecevit”:

Kahreden Ecevit’e dönüştü…

Partisi de…

Kendisi de:

Siyasi mevta haline geldiler…

Sözümün özü…

Ecevit’in başına gelenler…

Altılı masanın tüm genel başkanlarına:

Örnek…

Ve hatta:

Ders olsun…

Aman dikkat!..

Konfüçyüs’e sordular:

“Eğer imparator olsaydın yapacağın ilk iş ne olurdu?..”.

Gülümsedi Filozof…

Ve şöyle dedi:

“Kelimelerin cümleler içinde, doğru yerlerde kullanılması için çalışırdım…”.

Hem Meral Hanım

Hem de Kemal Bey…

Medyaya konuşurken…

Doğru kelimeleri seçmeliler…

Yetmez…

O doğru kelimeleri…

Cümlelerinde…

Doğru yerde:

Kullanmalılar…

Kıssadan hisse ola

Shakespeare dedi ki:

Kelimelerin uçuyor…

Ama…

Düşüncelerin yerde…

Bu…

Düşüncesizce söylenmiş kelimelerle

Gidemezsin cennete…

Anla artık… Kapılma…

Allah’ın laneti olan:

Cehalete…

Doğru kelimelerle konuş:

O zaman ancak:

Uçarsın cennete”

Yaaaa…

Kıssadan hisse ola…

Sayın Meral Hanım…

Ve…

Sayın Kemal Bey…

Aptalı oynamak

Katherine Hepburn kendisine verilecek bir ödül törenine neden gelemeyeceğini…

Yazdığı bir mektupla bildirdi…

Mektubun ilk satırlarında…

Olağanüstü güzel sözcüklerle:

Jüriye teşekkür etti…

Ve sonra:

“Benim gibi ihtiyar ve huysuz bir domuzu bu ödüle layık gördüğünüz için ne söyleyeceğimi bilemiyorum” diye yazdı…

Katherine Hepburn

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp