Top
20/03/2024

Zorlu Damat’ın verdiği mesaj...

Bu yazımda size 62 yıl önce izlediğim bir filmi anlatacağım...

Filmin adı Zorlu Damat idi (1962...).

Hulki Saner yazıp yönetmişti...

Baş rollerinde:

Ayhan Işık - Türkan Şoray – Kadir Savun, Hulusi Kentmen ve çok genç yaşta intihar eden ünlü komedyen Suphi Kaner vardı...

Bursa taraflarında yarış atı yetiştiren bir çiftlik sahibi rolündeki Ayhan Işık tabii ki çok yakışıklı...

Bir o kadar da varlıklı...

Ve...

Üstüne üstlük ziraat mühendisiydi...

Ve...

Hayatını çiftlikte geçiriyordu...

Türkân Şoray ise:

Elbette çok güzel...

Ve...

İstanbul’un en zengin iş adamlarından birinin (Hulusi Kentmen):

Şımarık, kendini beğenmiş, kibirli...

Ve...

Zengin ama salak bir züppeyle (Cevat Kurtuluş) nişanlı, kızı rolünü oynuyordu...

Rol icabı: Yarış atlarına acayip meraklıydı...

Yakın çevresi Türkân Şoray’a, Bursa yakınlarında büyük bir çiftlik olduğunu...

Oradaki bir atın her girdiği yarışı kazandığını söyleyince...

Tabii ki kibirli ve şımarık bir zengin kızından beklenen(!) tepki hem de basın aracılığıyla geliyordu:

“O atı o at çobanından mutlaka satın alıciiym...”.

Bu açıklamayı gazeteden öğrenen Ayhan Işık; şımarık, zengin kızından bir de telgraf alıyordu...

“Atınız için bir milyon ödeyeceğim, paranızı almak için İstanbul’a geliniz...”

Elbette tahmin ettiğiniz gibi oluyordu...

Ayhan Işık ağır bir cevap veriyor ve atı kendisine satmayacağını bildiriyordu...

Ve aile tümüyle (tabii ki salak damat dahil):

Bursa’ya gidip ünlü Çelik Palas Oteli’ne yerleşiyordu...

Birkaç sahne sonra Ayhan Işık bu kibirli zengin kızının ailesiyle birlikte Bursa’ya geldiğini öğreniyor...

Haddini bildirmek için bir oyun kuruyordu...

Oyuna göre Türkan Şoray kendisinin çiftliğin sahibi olduğunu bilmeyecekti...

Nitekim Ayhan ışık yanında çalışan Kadir Savun ve Suphi Kaner’i alıp Çelik Palas’a gidiyor ama Türkân Şoray onu otelde görevli garsonlardan biri olarak tanıyor...

Ve elbette:

Ayhan Işık ile şımarık Türkan Şoray arasında kıyasıya bir kavga başlıyor...

Bir gün Ayhan Işık (tabii ki garson), Türkân Şoray ve ailesini çiftliğine götürürken otomobil bozuluyor (tabii ki Ayhan Işık’ın oyununun gereği...).

Otomobili tamir ederken, Türkan Şoray’ın annesi ve babası gezintiye çıkıyorlar...

Onlar gezintideyken eşkıyalar geliyor...

Gelenler elbette Ayhan Işık’ın yanında çalışan adamlar...

Eşkıya(!) Türkân Şoray’a saldırıyor ama fazla canı yanmadan Ayhan Işık geliyor ve kendi adamlarını bir güzel pataklıyor...-

Günün sözü

Diktatörler muhaliflerine hep “hain” der. Biat edersen vatansever, etmezsen hainsin. Oysa Kur’an’a göre hain; kamu malı çalandır.     

(Nisa Suresi, 105-115. Ayetler) - R. İhsan Eliaçık

FEDAKÂRLIĞA BAKINIZ

2023 yılı Mayıs ayında yapılan seçimlerden sonra, pek çok muhalifin iktidara neden yanaştığı sorusunu da:

Bir fıkrayla cevaplıyorum...

Buyurun canlarım...

Bir genç kızın hatıra defterinden...

3000 kişilik devasa gemi okyanusta yol alıyordu...

İlk gece herkes gibi ben de en şık ve çekici kıyafetlerimden birini giyip, müzikli akşam yemeğine katıldım...

Yalnızdım...

Ertesi sabah odama gelen bir görevli, Kaptan’ın beni odasına davet ettiğini bildirdi...

Giyindim ve Kaptan Köşkü’ne çıktım...

Kaptan bir gece önce beni görünce çok beğendiğini ve mutlaka benimle olmak istediğini...

Aksi halde gemiyi batıracağını...

3000 yolcu ve 500 mürettebatın hayatını kaybedeceğini söyledi...

Kendisini haddini bilmemekle suçladım ve tabii ki “hayır” dedim...

İkinci gece yine en şık ve çekici kıyafetlerimden birini giyip, müzikli akşam yemeğine katıldım...

Ertesi sabah yine odama bir görevli geldi...

Kaptan’ın beni odasına davet ettiğini bildirdi...

Giyindim ve Kaptan Köşkü’ne çıktım...

Kaptan mutlaka benimle olmak istediğini...

Aksi halde gemiyi batıracağını...

3000 yolcu ve 500 mürettebatın hayatını kaybedeceğini söyledi...

Yine kendisini haddini bilmemekle suçladım ve tabii ki “hayır” dedim...

Üçüncü gece ve sonrasındaki sabah da yine aynı şeyler tekrarlandı...

Dördüncü gece:

3000 yolcu ve 500 mürettebatın hayatını kurtardım...

Kimi muhalif lider, politikacı ya da gazetecilerin iktidar tarafına geçiş sebepleri de aynen bu nedenle...

85 milyonun geleceğini kurtarmak...

SONRASI SİZE KALMIŞ...

Bahçeli; Erdoğan’a hitaben yaptığı bir uyarıda:

“Hayır gidemezsin,

Türk milletini yalnız bırakamazsın... Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz” dedi ya...

KORKUSUZ okurlarım ve YouTube kanalı takipçilerimin kimileri bana:

“Daha önce, ‘tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz’ diyen Bahçeli’deki bu değişimin sebebi ne?” diye soruyor...

Önceleri Erdoğan’a yapılan Bahçeli hakaretlerinin son 7 yıldır büyük övgüye dönüşmesini...

Zorlu Damat ve benzeri Yeşilçam filmlerinin genelinde anlatılanlarla izah ediyorum:

“Bütün büyük aşkların kavga ile başladığı deyimini kanıtlamaya çalışıyor...”.

Peki...

Bizim siyaset filminde:

Önceleri kendisini aşağılayan genç kızı zor durumda bırakan...

Sonra onu sözde kötü adamlardan kurtaran...

Sonra da onu alan “esas oğlan kim?” diye sormayın...

Ben filmi anlattım...

Filmi neden hatırlattığımı da söyledim...

Bundan sonrası size kalmış...

GÜNÜN HABERİ

Türkiye’den yük alıp istikameti İsrail olan gemileri listeledim.

Tam şu an 6 gemi yolda.

Ne taşıyorlar?

Çelik, çimento ve İsrail’in her ne ihtiyacı varsa.

Yorum:

Yine Filistin’e dualar, İsrail’e gemiler yani.

Kınamakla, lanet okumakla bir şey değişmiyor.

Tezgâh çalışıyor, dümen dönüyor.

Kaynak: Metin Cihan/Gazeteci

DÜNÜN X’İ

nesrin nas

@Nesrinnas

Bahçeli; “Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi (Recep Tayyip Erdoğan’ı) görmek istiyoruz.”

Ben bu güçlü ifadeden şunu anlıyorum. Benim ne kendimden ne de partimden umudum var. Erdoğan’ın koltuğunun altında rahatım yerinde. Benden sonra parti ne olursa olsun, pek de umurumda değil.

BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?..

Zorlu Damat filmini neden anlattığımı da söyleyeyim...

Canlarım...

Böylesine sabun köpüğü gibi bir filmi örnek vermek hoşuma gitti...

Eğlendim...

Çünkü...

Film adeta:

Siyaset dünyamızı anlatıyor...

Esas oğlan, esas kız tarafından aşağılanmayı kabul ediyor...

Hatta hoşuna bile gidiyor...

Sonra...

Kurduğu bir oyunla, esas kızı kendi yardımına muhtaç hale düşürüyor...

Ve...

Esas oğlan, esas kızı kötü adamların elinden kurtarınca...

Aralarında aşk başlıyor...

Sonra da esas oğlan:

Saldırganlardan kurtardığı esas kızı kendi alıyor...

Bilmem anlatabildim mi?..

GÜNÜN TESPİTİ

Turgut Altınok’un, dudak uçuklatan servetiyle ilgili yapılan yorum:

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp