Top
25/04/2024

AKP Genel Başkanına değil Cumhurbaşkanı’na açık mektup

Sayın Recep Tayyip Erdoğan:

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı...

Huzur bir süreç, mutluluk ise andır...

Huzurlu ya da huzursuz olmak kişinin elinde değildir...

Mutluluk ise...

En huzursuz süreçte bile yaşanabilecek bir andır...

Çünkü...

Huzuru siyasî irade (Yani siz) kurar ya da bozar...

Mutluluğu ise:

Kişi yaşar, kişi yaşatır...

Yani Sayın Erdoğan:

Huzurlu ya da huzursuz olmamızın müsebbibi sizsiniz...

Mutlu ya da mutsuz olmamızdan ise siz sorumlu değilsiniz...

Mutlu olmak isteyen biri...

Yaşamın sınırlarını zorlamalı...

Somut değerlerden uzak durmalı...

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan:

En küçük sorunu bile büyüten değil...

En büyük sorunu bile dert etmeyen...

Hiçbir ülkenin hükümetleriyle:

Tartışmayan...

Çatışmayan...

Savaşmayan olgun/bilge bir kişi olmalı...

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı...

Yönettiği ülkede:

Her türlü dinî ve siyasî inanca özgürlük tanımalı...

Meselâ...

Diyanet İşleri Başkanlığına:

Ülkede yaşayan ve yaşatılan her türlü dinî inanca eşit mesafede duracak birini atamalı...

Yani:

Sınırsız tahammül ve sabır gücüyle:

Halkını anlamak...

Ve...

Onlara örnek olmak için çabalamalı...

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı:

Gerçeği bulmada sadece çıkarlarını kılavuz olarak almamalı...

Aklını:

Vicdanı ve sezgileriyle ortak etmeli...

Sayın Erdoğan hayat size ne öğretti bilemem ama...

Bana şunu öğretti:

Bugünkü yaşantım; bugünkü düşüncelerimin, bugünkü eylemlerimin sonucu değil...

Ancak...

Yarınki yaşantım:

Bugünkü düşüncelerimin, bugünkü eylemlerimin neticesi olacak...

Yani Sayın Erdoğan:

Bizler...

Sizin bugün yaptıklarınızın değil:

Dün yaptıklarınızın bedelini ödüyoruz...

Lütfen bugün:

Bizi yarın huzur içinde yaşatacak şeyler yapınız...

Günün sözü

“Siyaset bazen

münakaşadır ama her zaman müzakeredir...”.

Özgür Özel

CHP Genel Başkanı

YAĞCIDAN İSTİSMARCIYA

Erdoğan sevdalılarından biri şöyle diyor:

“........ Yıllardır terörle amansız mücadeleye devam etti, çevresindeki istikrarsız ülkelerden göç hareketlerine maruz kaldı...”.

Bu arkadaşın sadece bu bir tek cümlesinde iki yanlış var...

Erdoğan’a çektiği yağların tamamını buraya alsam:

Yanlış sayısı 15’i bulabilir...

Bu iki yanlışın gerekçesini söyleyip...

Diğer yanlışların ise en az bu gerekçeler kadar sağlam olduğunu hatırlatayım yeter...

Erdoğan:

Terörle mücadele etmedi...

Terörü, iktidarda kalma süresini uzatabilmek için:

“Delik kiremit” olarak kullandı...

Göç hareketlerine ise maruz kalmadı...

“Ucuz emek transferi” olarak istismar etti...

YAZIK OLDU

“Galatasaray şampiyon olursa Fenerbahçe için, Fenerbahçe şampiyon olursa Galatasaray için üzüleceğim” demiştim...

Çünkü...

İki takım da şampiyonluğu hak edecek bir sezon geçidiler...

İki takım da en yakın takipçilerine, 90 puanda 30 puandan fazla fark attılar...

Ancak...

Pazartesi gecesi oynanan Sivasspor-Fenerbahçe maçından sonra büyük ihtimalle Galatasaray şampiyon olacak...

Ve fakat ben sevinemeyeceğim...

Neden mi?..

Çünkü...

Pazartesi gecesi oynanan maç, adil yönetilmedi...

İthal VAR hakemi de fos çıktı...

Sivasspor lehine verilen penaltı sezonun (Belki de) en haksız cezasıydı...

Yazık oldu Fenerbahçe’ye...

Ve...

Galatasaray’ın şampiyon olmak için:

Hakemlere ihtiyacı yoktu...

Sivasspor – Fenerbahçe maçının VAR ve Orta Hakemi:

Galatasaray’ın muhtemel şampiyonluğuna da gölge düşürdüler...

TEK ADAM TERCİHİ

AKP eski milletvekillerinden yazar Mehmet Metiner, MHP’nin AK Parti’yi Kürtlerden uzaklaştırdığını savundu...

Oysa...

Ben bunu 2017 yılı başlarında söylediğimde...

Metiner beni:

“İki liderin arasına nifak sokmakla” suçlamıştı...

İYİ Parti’nin kuruluşunun ise Bahçeli’nin oyunu olduğunu...

Akşener’in de CHP’yi Kürt siyasi hareketinden uzak tutmak amacıyla görevlendirildiğini yazıyor söylüyordum...

O zaman da Akşener ve ekibi bana saldırıyorlardı...

Ama...

Ben haklı çıktım...

Keşke...

İki kitle partisinden biri (AKP ya da CHP) KSH ile iletişim halinde olsaydı...

Yani...

(Teşbihte hata olmaz) Erdal İnönü’nün başlattığı:

Kürt Siyasi hareketini ehlileştirme çalışmasını onlardan biri devam ettirseydi... 

Erdoğan başbakanken bunu denedi ama...

İyi saatte olsunlar Bahçeli’yi görevlendirince:

Erdoğan, ülkenin geleceğini değil...

Bahçeli’nin desteğinde:

“Tek adam” olmayı tercih etti...

ORALI BİLE OLMAZ

Gazze’de, Müslümanların katledilmelerini gündemde tutmaya çalışan Erdoğan...

4 Mart 2009 tarihinde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce...

Darfur’da:

300 bin kişi öldürülmesinden...

2 milyon 700 bin kişinin ise evlerini terk etmek zorunda kalmasından sorumlu tutulan

Darfour canisi Ömer Beşir’i:

Ankara’da konuk etmiş...

Anıtkabir’i parkayla ziyaret etmesine göz yummuştu:

Neden?..

Çünkü Erdoğan:

Ölenler veya öldürülenlere “insan” oldukları değil...

Müslüman oldukları için üzülür...

Katledilenler başka dindense...

Ve...

Katilleri de dostu ise:

Oralı bile olmaz...

AR DAMARI

Haber: “Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk seçilmiş rektörü Üstün Ergüder okula alınmadı”.

Yorum: Bunu yapanların ar damarları çatlamakla kalmamış:

İyice silinip gitmiş...

DÜNÜN X’İ

nesrin nas

@Nesrinnas

Erdoğan, Özgür Özel ile anayasa değişikliğini konuşacakmış. CHP’nin destek vereceğini umuyormuş. Bugün de dün olduğu gibi iktidar, ekonomiden iç ve dış barışımıza kadar çözemediği, daha doğrusu çözme niyetinin hiç olmadığı sorunların nedeni olarak anayasayı işaret ediyor. Ama ne elde var olan anayasaya ne de kendi yaptığı değişikliklere uyuyor, uymayı da düşünmüyor. Ama gerçek niyetini, “anayasa elimizi kolumuzu bağlıyor” diyerek saklayabileceğini, bunu da bizim anlamayacağımızı düşünüyor.

ALKIŞLAR

AKP Genel Başkanı ile değil...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile...

Hiç komplekse kapılmadan... Ve...

Potansiyel iktidar partisi Genel Başkanı sıfatıyla görüşen Özgür Özel’i: Alkışlıyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp