Top
19/01/2024

Ahfeş’ler bu keçileri buldukları sürece...

Canlarım...

İktisat tarihi, ekonomik krizlerle doludur...

Sol ideolojiye göre bu ekonomik krizlerin yaratıcıları:

Bencil hesapçı liberal ekonomi politikalarıdır...

Liberal ekonomiden yana olanlara göre ise krizlerin sebebi:

Ekonomiye gereksiz müdahale eden...

Ve...

Devlet otoritesini, kişisel çıkarları için kullanmaktan vazgeçmeyen...

Halk dalkavukluğu yaparak seçim kazanma sevdalısı kamucu kafalardır...

“Hangisi doğru?” diye sorulsa:

“İkisi de doğru değil” diye cevap veririm...

Çünkü...

Ekonomik krizlerin yaratıcıları modelden daha önce:

Politikacılardır...

Gerçekçi olalım...

Yandaşlığı da bir kenara bırakalım...

Ve kabul edelim:

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin...

Ne dünyadaki iktisadî ve siyasî koşullarla bir ilgisi var...

Ne de doğal afetlerle...

Türkiye’deki ekonomik krizin tek sorumlusu var:

Bilmediğini bilmeyen...

Demokratik laik sosyal hukuk devleti anlayışından giderek uzaklaşan...

Gelişmiş ülkelerde uygulanan liberal ekonomi politikaların hiçbir yerinde olmayan:

“Faiz sebep enflasyon netice” gibi bir saçmalıktan medet uman:

Siyasi iktidar...

Kamu bürokrasisinde liyakatli ama iktidardan yana olmadıkları bilinen kadroların kovulduğu...

Yerlerine:

Ahfeşin Keçisi gibi sürekli “kafa sallayan...”.

Evet efendimci...

Liyakatsiz...

Ama:

Yandaş partililerin istihdam edildiği bir ülkede:

Liberal ekonomi politikaları uygulanamaz...

Uygulanamadığı içindir ki:

Liberal demokrat ülkeler her ekonomik krizi tek haneli enflasyonlarla aşarken...

Az gelişmiş ülkeler:

Üç haneli enflasyonlarla:

Yurttaşlarını ezer geçerler...

ŞERİAT SEVDALILARI YÜZ BULDU

Erdoğan, Adliye Binası içinde “yaşasın şeriat” diye bağıranların “provokatör” olduklarını iddia etti...

Ama...

Provokatörlerden bir teki bile...

Bırakın gözaltına alınmayı...

İfade için savcılığa bile çağrılmadı...

Buna rağmen Erdoğan; dünyevi yaşayan, laik demokratik cumhuriyetten yana olan makul yurttaşların gönlünü alabilmek için...

Bakın ne dedi:

“Ülkemizde kimsenin Cumhuriyet’le ilgili bir tereddüdü yoktur. Kimsenin Cumhuriyetimizin banisiyle bir derdi yoktur. Türkiye’nin rejimiyle ilgili tereddütler 29 Ekim 1923’te ‘Yaşasın Cumhuriyet’ nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır...”.

Bu açıklaması bile gösteriyor ki Erdoğan:

Şeriat talep edenlerin yanında duruyor...

Öyle olmasaydı:

“Kimsenin Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le bir derdi yoktur” derdi...

Ama...

Öyle deseydi...

Dünyevi yaşayan, laik demokratik cumhuriyetten yana olan makul yurttaşların bazılarının gönüllerini belki alırdı ama...

Şeriat isteyen seçmenlerini kızdırırdı...

“Bani” deyince hem, “kurtarıcı” dediğini anlamadı genç kuşaklar...

Hem de Atatürk’ten söz ettiğini fark edemediler...

Yaşlılar ise:

“Bani/Kurtarıcı” denildiğinde Erdoğan’dan söz edildiğini sanıyorlar...

Yani canlarım...

“Yüz verdik deliye, geldi s..tı halıya” misali oldu...

Erdoğan, her zaman olduğu gibi şeriat devleti sevdalılarına yine yüz verdi...

Onlar da geldiler:

Halıya s...lar...

KAFASI KIZMASIN

Temel, çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti...

Gemi, Liverpool Limanı’na yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz’e bağırdı:

“Tut şu halati da!..”.

İngiliz bir şey anlamadı tabii ki...

Temel bir kez daha:

“Tut şu halati da!” diye haykırdı...

İngiliz’de gene hareket yok...

Temel, ortaokuldaki İngilizcesi ile bağırdı:

“Ula uşağum, do you speak English?..”.

“Yes yes” dedi İngiliz...

 Temel öfkeyle bağırdı:

“O zaman tut şu halati da hemşerum, kizdirma kafami!..”.,

SORUYU CEVAPLIYORUM

İktidarı desteklemesiyle ünlü bir gazeteci soruyor:

“Bölücü terör örgütü PKK, 22 ve 23 Aralık günlerinde Pençe-Kilit operasyon bölgesine saldırdıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin daha da tahkim ettiği Pençe-Kilit operasyon bölgesine 20 gün aradan sonra neden saldırdı?..”.

Sadece saldırıdan ve...

Daha öce 12 şehit verdiğimiz tesislerin:

“Daha da tahkim” edildiğinden söz edip...

Aynı yerde:

Toplam 21 şehit verdiğimizden söz etmeyen arkadaşa...

Ben cevap vereyim:

Özgür Özel’in, Meclis’in 3. büyük siyasi partisi DEM’in eş başkanlarıyla yaptığı:

Yasal...

Demokratik...

Ve...

Medenî görüşmeyi:

“Bölücülerle birlikte kırmızı halıda yürüdü” diyerek...

İtibarsızlaştırabilmeniz için...

Bu zihniyet çok kötü...

Çünkü...

Milletin ve ülkenin geleceğini kaybetmeyi:

Seçim kaybetmeye tercih ediyor...

Günün sözü

“Liyakat olmadan kazanılan, müstahak olmadan kaybedilir...”.

William Shakespeare

KENDİNİZİ BOŞUNA ZORLAMAYIN

İlk defa Avrupa seyahati yapan Padişah Sultan Abdülaziz ve refakatçilerini taşıyan Sultaniye Gemisi, Toulon açıklarına vardığı zaman...

Limana toplatılmış, eski-yeni onlarca gemideki toplar ateşlendi...

Fransa İmparatoru III. Napolyon:

Osmanlı Padişah’ını, azametine yakışır şekilde karşılamak istemişti...

Gemilerden yapılan top atışları, Sultaniye Gemisi’ni öylesine şiddetli sarstı ki...

Kendisini bu geziye zorlayan Dışişleri Bakanı Fuat Paşa’ya öfkelendi...

Zira, Padişah:

Kendisine saygı amacıyla yapılan bu gösteriyi:

Saygısızlık olarak kabul etmiş:

“Geri dönün” emri vermişti...

Fuat Paşa, kendisinden hoşlanmadığını bildiği Padişah’ın, ev sahibi ülke kralına karşı göstereceği bu nezaketsiz tavrının hoş karşılanmayacağını...

Sultan’ın yüzüne karşı şu cümlelerle anlattı:

“Efendimiz, ecdadı Hümayunun uzun, külfetli, meşakkatli ve tehlikeli mücadeleleri göze alarak Avrupa topraklarına girdiklerini bir kere daha hatırlayınız... Zatî şahaneniz hiçbir zahmet ihtiyar etmeden bütün medeniyet cihanının tazimleriyle selâmlanıyorsunuz. Geri dönüş emrini, kulunuzu, geminin seren direğine asma emrinden sonra verebilirsiniz efendim.”

Padişah, Fuat Paşa’nın bu kararlı tutumu karşısında:

“Geri dönün” emrini geri aldı...

Canlarım...

Şimdi lütfen gözlerinizi kapayın...

Mevcut Bakan, Milletvekili ya da bürokrat arasında...

Erdoğan’a...

Fuat Paşa gibi:

Karakterli bir tavır takınacak olan bir kişi hayal edin...

Neyse, vazgeçtim...

Kendinizi boşuna zorlamayın...

Gülün geçin...

GÜNÜN X’İ

Tuluhan Tekelioğlu

@Tuluhantekeli

Atatürk’e hakaret eden “Yaşasın şeriat” sloganlarıyla tahliye edilirken, Cumhuriyet’in 100. Yılında yaptığı konuşma nedeniyle edebiyat öğretmeni Emine Karakaş, görevinden alındı.

“Türkiye Yüzyılı Çifte Standardı”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp