Top
15/02/2024

Hiçbir doğal felaket habersiz gelmez

10 Şubat 2024 Cumartesi günü bu köşede:

“BİR RACHEL CARSON’UMUZ BİLE OLMADI” başlığı altında yayımlanan yazım...

Rachel Carson’un, 1962’de yayımlanan “Sessiz Bahar” isimli kitabından alıntıladığım şu cümlelerle başlıyordu:

“Bir milyonda bir, çok küçük bir miktar gibi gelebilir ve de öyledir fakat bazı maddeler öylesine zehirlidir ki, küçük bir miktar bile vücutta büyük değişiklikler yapabilir...

Çünkü bu küçük miktardaki haşere ilaçları vücutta depolanır ve çok uzun sürede dışarı atılır, karaciğer ve diğer organlarda meydana getirdiği kronik zehirlenme ve bozucu değişikliklerin yarattığı tehdit yakıcı bir gerçektir...”.

Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy, kitabı okuduktan sonra, Carson’un uyarısının araştırılmasını istemişti...

O yıllar çevreciliğin bilhassa politikacılar ve sanayiciler tarafından henüz önemsenmediği dönemlerdi...

Bilim insanları:

Dikkatsiz, özensiz ve gelecek plânlaması yapılmadan kurulan fabrikaların, maden arama sahalarının:

Sadece dünyanın değil...

İnsanlığın da geleceğini çalmak olduğunu savunuyor:

Politikacı ve sanayici iş insanlarını uyarıyorlardı...

Ne iş insanları dinledi bu uyarıları...

Ne politikacılar...

Aksine...

Politikacılar ve iş insanları el ele vererek:

Bilim insanlarını aşağıladılar...

ABD seçmenlerinin yarısından çoğu bilim insanlarının bu çırpınışlarını duydular...

Ve...

2000 seçimlerinde:

Kennedy geleneğinden gelen DP’li aday, çevreci Al Gore’u cumhurbaşkanı seçtiler...

Ama...

ABD gibi demokrasinin ana vatanı olarak kabul edilen ülkede:

İş insanları ve o aç gözlü iş insanlarının besledikleri cumhuriyetçi (Bizdeki AKP ile eşdeğer) politikacılar:

Seçim sistemini istismar ederek (Bizdeki YSK gibi), ABD Anayasa Mahkemesi’ni de kafaya alarak:

%50’den fazla oyu olan Al Gore’u değil...

Amerikan silah sanayicilerine ve...

Hırsız, bencil hesapçı iş dünyasına verdikleri sözü yerine getirdiler: Oğul Bush’u cumhurbaşkanı ilân ettiler...

Oğul W. Bush da Başkan olunca...

Babası Bush döneminde başlatılan ancak yarım bırakılan:

Körfez (Irak’ın işgali) operasyonu için önce bahane (11 Eylül 2001) üretti...

Sonra da: Irak’ı işgal ederek...

Hem bölgenin...

Hem dünyanın çivisini çıkardı...

Efendiler!..

Victor Hugo insanoğluna hitaben:

“Tabiata bir şey ilave ederseniz, elbette ondan büyük olursunuz” demişti...

Ancak...

Asıl anlatmak istediği:

Tabiatın, insanoğluna:

Kendisinden büyük olunmasına izin vermeyeceği gerçeğini hatırlatmaktı...

Günün sözü

“Çevre, siyasetçilere ve onların yasadışı ortakları iş insanlarına bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir...”

Memduh Bayraktaroğlu

DEĞİŞTİRMİŞ VALLA...

İki samimi Bayburtlu arkadaş bir gün, hayırlı bir iş için davet edilmişler...

Arkadaşlardan birinin ayağı aşırı derecede kokuyormuş...

Diğeri, ayağı kokan arkadaşını uyarmış:

“Davete gidürüg, çoraplarını hemen değüşdür...”.

Ayakları kokan “tamam” demiş...

Davet yerine gelmişler...

İki dakika geçmeden etraftakiler mendilleri burunlarına götürmeye başlamışlar...

Ayakları kokmayan, çoraplarını değiştirdiğini zannettiği arkadaşına sormuş:

“Hani değüşdürmüşdün?..”.

“Vallaha değüşdürmüşdüm hatta inanmazsın diye kirlileri cebüme koydum, ahanda işte gör...”

CEVAP BEKLİYORUM

9 emekçiye mezar olan Anagold Madeni’nde kapasite artışı izin belgesini onaylayan...

Dönemin:

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’un...

İBB başkanlığına seçilme şansı:

Arttı mı?..

Eksildi mi?..

Yoksa:

Siyasi ahlâkı değil de...

İnsanî ahlâkı tercih edip:

Adaylıktan çekilmeli mi?..

ORALI BİLE DEĞİLLER

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde altın çıkarılması için “siyanür barajı” yapımına izin veren:

AKP iktidarı ile...

O iktidarın Çevre ve Şehircilik Bakanı (Halen İBB Başkan adayı) Murat Kurum’un:

İhmal ve istismarcılıkları nedeniyle çöken siyanür barajından salınan:

Milyonlarca ton siyanürlü toprak:

Sadece 9 yurttaşımızı yutmakla kalmadı...

Fırat Havzası’na...

Ve oradan da kadim nehirler Dicle ve Fırat’ın sularına karışacak olan zehirler:

Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de milyonlarca insanın hayatını tehdit ediyor...

ABD merkezli SSR Mining şirketi ile AKP destekli Çalık Holding’e ait olan Lidya Madencilik ortaklığının işlettiği bu zehir barajının oraya yapılma iznini veren:

Erdoğan ve Bakanı Murat Kurum oralı bile değiller...

Erdoğan, Arabistan’da para peşinde...

Murat ise:

İstanbul’a belediye başkanı olup:

Kadim şehri de yok etmek için:

Seçim çalışmaları yapıyor...

AYAYDIN’A OY VERİRSEM YADIRGAR MISINIZ?..

AKP, Muğla Büyükşehir Belediye başkan adayı Aydın Ayaydın da benim gibi:

İİTİA (İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi) mezunu...

İkimiz de 60’lı ve 70’li yılların en değerli akademisyenlerinin öğrencisiydik...

Ayaydın, 1995 yılının Kasım ayında yapılan seçimler için:

1999 – 2002 yılları arasında Genel Başkan (Prof. Dr. Tansu Çiller) danışmanlığı yaptığım Doğru Yol Partisi’nden milletvekili adayı olmuş ancak:

Seçilememişti...

Daha sonra Anavatan Partisi İstanbul milletvekilliği için aday olmuş bu defa:

Seçilmişti...

2011 seçimlerinde ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul milletvekili oldu...

Yani:

Merkez sağ ve solda siyaseti aktif yapmış:

Meslek hayatı başarılı bir kişi...

Ve benim de arkadaşım...

Kızı Derya Ayaydın halen, AK Parti İstanbul milletvekili...

Ve...

Derya:

Milletvekilliği yemininde:

Mustafa Kemal Atatürk adını anarken CHP’lilerden bile daha çok heyecanlanıp...

Daha coşkulu ifade eden bir AKP milletvekili...

Bu bilgileri verdikten sonra sorayım:

Merkez sağda siyaset yapan DYP’nin Genel başkanı danışmanlığı görevi sırasında bile:

Partiye üye olmayan...

Çünkü partili ve partici olmayan...

Son 21 yıldır Erdoğan’a muhalefet eden...

15 yıldır sevgilisiyle Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka Mahallesi’nde yaşayan biri olarak:

Önümüzdeki seçimlerde...

Arkadaşım ve başarılı olacağına inandığım...

Siyasi ve iktisadî görüşü görüşüme...

Yaşam tarzı yaşam tarzıma...

Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığı benimkine benzeyen Aydın Ayayadın’a oy verirsem:

Yadırgar mısınız?..

SORU

Dünyada...

Sebep oldukları her felaketten sonra...

“Oh be iyi oldu, oylarımız artacak” diye sevinen tek parti hangisidir?..

İp ucu:

Depremde evleri yıkıldığı için:

“İyi ki evlerimiz yıkıldı Cumhurbaşkanımız sayesinde villamız oldu” diye sevinenler olduğunu iddia eden bakanı bile var...

DÜNÜN X’İ

Prof.Dr.T.C.Kadıoğlu

@TeomanKadioglu

Türk halkı AKP tarafından çok kötü yönetildiğimizin farkında ama CHP tarafından daha da kötü yönetileceğinden endişe ediyor.

CHP artık bir siyasi parti olmaktan çıktı ve belediye partisi oldu.

Çözüm var;

CHP bir vakfa dönüştürülüp yeni bir sol parti kurulmalı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp