Top
13/12/2023

Havuza su taşıyan borular kirliyse...

Lise mezunu ve “kriminal” bir müteahhit olan Faruk Koca:

İki dönem (22 ve 23) AKP Ankara milletvekili idi...

2021’de Ankaragücü Başkanlığı’na seçildi...

Kaba...

Nobran...

Şiddete meyilli bir kişi...

Ankaragücü-Rizespor maçından sonra sahaya indi...

Maçın orta hakemi Halil Umut Meler’i yumrukladı...

Saldırgan Başkan gözaltındayken verdiği ifadede mealen:

“Sahaya hakeme tokat atmak değil tükürmek amacıyla girdim ancak bir anda ve gayriiradi tokat attım. O tokat kırığa sebebiyet vermez” dedi...

Camlarım...

Bu saldırganlık üzerine...

Daha önce bu köşede yayımlanan yazılarımdan birini bir kez daha yayımlama ihtiyacı duydum...

Okumayanlarınız da lütfen okusun...

Yıl 1863...

Amerika’da Kuzey/Güney savaşı bütün şiddetiyle hüküm sürüyor...

Güneylilerin komutanı General Lee ve ordusu, fırtınalı bir havada azan Potamac Nehri’nin azgın sularını aşamayıp nehir ile Federal Ordu arasında sıkışıp kalıyor...

Federal Ordu’ya ise General Meade komuta ediyor...

Başkan Abraham Lincoln, Meade’e bir mektup yazıyor...

Mektupta; bu fırsatın iyi değerlendirilmesini, General Lee ve askeri birliklerinin tamamen imha edilmesini emrediyor...

Lincoln yazdığı mektubu her zaman olduğu gibi bir kere daha ve yüksek sesle okuyor...

Sonra da çekmecesine atıp göndermekten vazgeçiyor...

Gönderilmeyen o mektup...

Amerika’nın daha fazla kan gölüne dönüşmesini önlüyor...

Kalıcı barışa katkıda bulunuyor...

Yani canlarım...

Devlet insanı olmak bazen susmayı bilmektir...

Devlet insanı olmak bazen tepkiyi ertelemektir...

Devlet insanı olmak bazen, rakibine çıkış yolu bırakmaktır...

Çevrenize ve dünya devletlerine bakar mısınız?..

Bu kalitede bir “Politik Lider” görebiliyor musunuz?..

(27 Ağustos 2020. KORKUSUZ)

Bir kez daha analım Mevlâna’yı:

“Havuza su taşıyan borular kirliyse, havuzun suyu temiz olur mu?..”.

Şimdi de...

Kolayca cevaplayacağınız bir soru sorayım:

Ankaragücü Başkanı ve AKP eski Milletvekili Faruk Koca’yı havuza taşıyan borular:

Temiz olabilir mi?

Günün sözü

“Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması sebep, kulüp başkanının hakeme saldırması sonuçtur...”.

Dr. Mahfi Eğilmez...

AKILLI VE EDEPLİ BİRİ

Sahaya, hakeme tokat atmak değil tükürmek amacıyla girdiğini...

Ancak...

Tokat attığını söyleyen Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’ya soruyorum:

Tükürük ile yumruk arasındaki farkı hele bir anlat da öğrenelim...

Belli ki bilmiyor...

O halde ben söyleyeyim:

Tükürük insanın ruhunu acıtır...

Tükürükçünün ise edepsizliğini gösterir...

Yumruk insanın bedenini acıtır...

Yumrukçunun ilkelliğine işaret eder...

Ama...

İkisi de:

Şiddet içerir...

Bir Çin Atasözü der ki:

“İlk yumruğu atan, fikirlerinin yetersizliğini kabul etmiştir...”.

Akıllı, edepli ve olgun bir kişi:

Boğazın dokuz boğum olduğunu bilir...

Dokuz kere yutkunur...

Lincoln’ün göndermek için yazdığı ama...

Yüksek sesle okuyunca göndermekten vazgeçtiği mektubu gibi:

Sadece tükürmekten değil...

Yumruk atmaktan da vazgeçerdi...

MENDİLİYLE DOKUNMUŞ

Kadın, kocasının dayaklarından bezmiş, adamdan şikayetçi olmuştu...

Duruşmada Hâkim, adama sordu:

“Karını dövüyormuşsun doğru mu?..”.

“Doğru değil Hâkim bey, bazen mendilimle birkaç kere dokunmuşumdur...”.

Hâkim, şikâyetçi kadına döndü:

“Mendiliyle birkaç kere dokunmuş... Ne diyorsun?..”.

Kadın cevap verdi:

“Hâkim Bey kocam burnunu eliyle siler de mendil dediği işte o eli...”.

MÜCADELEYE DEVAM...

Cansu Çamlıbel, T24 için yaptığı söyleşide...

Gelecek Partisi Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Serap Yazıcı’ya soruyor:

Erdoğan’ın o dönemki siyasi gündemine verdiğiniz destek için bugün geriye dönük baktığınızda ne düşünüyorsunuz? Bugün Erdoğan eliyle yaratılan otoriter düzene bakınca, ‘değmezmiş’ dediğiniz ya da pişman olduğunuz oluyor mu?..”.

Prof. Yazıcı cevap veriyor:

“Hayır. Bunu, Ergun (Özbudun) Hocam için de söyleyebilirim. O hiçbir zaman, o dönemde Türkiye’nin demokratikleşme sürecine verdiği destekten pişmanlık duymadı. Doğru olanı yaptı, bunu da söyledi. Ama AKP hükümetlerinin sonradan hukuk devletinden, demokrasi değerlerinden, insan haklarından sapmakta oluşunu çok büyük üzüntüyle izledi.  Ömrünün son yıllarını bu üzüntüyle geçirdi. Hatta vefatından önce, 28 Mayıs seçiminden sonra bana şunu söyledi: ‘Serap artık benim Türkiye’de yeniden demokrasiye dönüşü, hukuk devletine dönüşü, insan haklarına dönüşü görmeye ömrüm vefa etmeyecek. Seninki eder mi bilmiyorum, tereddütteyim. Ama sen mücadeleci bir insansın. Bu yöndeki mücadelene devam et’...”.

Ergun Özbudun’un vasiyeti sadece hayat arkadaşı için değil...

Hepimiz için geçerli...

Vazgeçmek yok...

Mücadeleye devam...

Başarıncaya...

Ülkeyi tüm kurum ve kurallarıyla:

Liyakat ve kariyer sahibi, eğitimli insanların yönettikleri günü:

Görünceye kadar...

DÜNÜN X’İ

Nesrin Nas

@Nesrinnas

Adam milletvekilliği yapmış, AKP kurucusu...

Geçmişinde gümrük memurunu darp etme var, Amed Spor yöneticilerini tribünden atma var. Ama bugüne kadar ceza almamış. Kınanmayı bırakın fair play ödülü almış.

Fair play unvanının Faruk Koca’ya, İmparator unvanının Fatih Terim’e gittiği bir ülke. Türkiye bunlarla gurur duyuyor. Helal olsun sana diye alkışlıyor. Yani bugün göstere göstere geldi. Faruk Koca ceza alır mı? Pek sanmam. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunu ülkeden kaçıran rejim, Faruk Koca’yı da bırakın cezalandırmayı, ödüllendirir.

O ÜLKELERE AMBARGO ŞART

Haber şöyle:

Almanya’nın çok okunan gazetelerinden Bild, Hristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) dün kamuoyuna sunulan yeni parti politikalarını yayınladı.

Yeni yol haritasında:

“İslam Almanya’ya aittir” ifadesi yerine:

“Bizimle aynı değerleri taşıyan Müslümanlar Almanya’ya aittir...”.

Ve:

“Şeriat Almanya’ya ait değildir” ifadeleri yer alıyor...

İslâm 1400 yıl önce dinmiş...

Son yıllarda ise:

Büyük bir kin...

Sadece Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa’ya değil...

BM’e düşen görev:

Herhangi bir din şeriatıyla yönetilen tüm ülkelere:

Ticarî...

İnsanî...

Ve...

Askerî ambargo uygulamak olmalıdır...

DİKTATÖRLÜK

Sadece askerlikte ve savaşlarda mükâfat kişisel, ceza topludur...

Spor ne askerliktir...

Ne savaş...

Faruk Koca ve yönettiği kulübü cezalandırmak yerine diğer tüm kulüpleri cezalandırmak (Oynatmayarak):

Faruk Koca’yı kurtarma...

Faruk Koca’yla birlikte tüm futbol kulüplerimizi cezalandırma operasyonudur: Diktatörlüktür...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp