Top
06/12/2023

Lanetle şu Şeytan’ı birader

Galiba tam da zamanı...

Neyin mi?..

Kimilerine göre “dahi...”.

Kimilerine göre ise:

“Ahlâksız bir deli” olan Charles-Maurice de Talleyrand’dan söz etmenin zamanı...

Ben kendisinden tüm dünyada olduğu gibi sadece “Talleyrand” diye söz edeceğim...

Sadece Fransa’nın değil...

Bütün Avrupa tarihinin en önemli diplomatlarından biri olduğu kabul edilir...

Hatta...

ABD siyasetçileri onun için:

“ABD diplomasisinin temel taşlarının döşeyicisi” dedikleri bile söylenir...

Diplomasi eğitimi görmüş...

Ve...

Diplomaside görev yapmış kişiler onun için şöyle der:

“Üstat, siyaset arenasında her zaman doğru yerde ve doğru kişilerle birlikte durdu...”.

Çocukluğunda ayağı sakatlandığı için Kilise hizmetine girdi...

1789’da piskopos oldu...

Aynı yıl patlak veren Fransız İhtilali’nde:

Kilisede görevli olmasına rağmen ihtilâlcileri destekledi...

Bu sayede, milletvekili oldu ancak...

İhtilalciler birbirlerine düşünce...

Hangi tarafta durmasının daha doğru olacağını tahmin edemediği için:

İngiltere ve ABD’ye kaçtı...

1796’da ortalık yatışınca ülkesine döndü...

Dışişleri Bakanlığı’na getirildi...

1804’te kendini imparator ilân eden Napolyon da onu dışişleri bakanlığında tuttu...

Napolyon Ruslara karşı feci bir yenilgi alıp da imparatorluktan azledilince:

Yeniden iktidara gelen Bourbonlar Devri’nde de Dışişleri Bakanlığı vazifesini sürdürdü...

1815 Viyana Kongresi’nde, ülkesi adına önemli işler başardı...

Kongreden sonra Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrıldı...

1830 yılında Birleşik Krallık Büyükelçiliğine gönderildi...

27 Temmuz 1830’da başlayan ve tarihe “Temmuz Devrimi” olarak geçen ihtilalde...

Bourbon Hanedanının yerini alan Liberaller onu yeniden Dışişleri Bakanı olarak atadılar...

Bu görevde bir süre kaldıktan sonra 1838’de Paris’te öldü...

“Dilin görevi hakikati saklamaktır” sözü ile...

Diplomasi yalan söylemek ve inkâr etmektir. Ülkenin çıkarı için ahlâk kavramını askıya alabiliriz” cümlesi:

Siyaset arenasında her zaman doğru yerde ve doğru kişilerle birlikte durduğu kabul edilen bu diplomasi dehasına aittir...

1830 Temmuz Devrimi sırasında yanındaki insanların duyabileceği bir şekilde:

“Yaşasın, biz kazandık!” diye haykırdığında yardımcısı:

“Efendim biz hangi taraftayız?” diye sordu...

Şu cevabı verdiği rivayet olunur:

“Onu kazanan belirleyecek...”.

Ve...

Kazanan taraf Liberaller, Talleyrand’ı bir kez daha Dışişleri Bakanı olarak atadılar...

Öldüğünde bile:

“Acaba kendi ölümünden ne çıkarı vardı?” diye tartışıldığı rivayet olunur.

Diplomatı tarif ederken şöyle dediği biliniyor:

“Evet diyen bir diplomat aslında belki, belki diyen bir diplomat aslında hayır der... Hayır diyen bir diplomatsa, diplomat değildir...”.

Napolyon, Rus Çarı 1. Alexander’ın taç giyme törenine katılan Talleyrand’a izlenimlerini sordu...

Şu cevabı aldı:

“Törende yeni Çar’ın önünde büyükbabasının katilleri yürüyordu... Sağında ve solunda babasının katilleri vardı... Arkasında ise kendi katilleri yürüyordu...”.

Son sözleriyle bitireyim...

Koyu bir Katolik olan kız kardeşi, son zamanlarda “Ateist” olan ağabeyine sürekli olarak Şeytanı lânetlemesini (Müslümanların ölmeden önce kelime-i şahadet getirmeleri gibi bir şey) tavsiye ediyor ama sözünü dinletemiyordu...

Sonunda Talleyrand yatağa düştü...

Kız kardeşi baş ucunda kulağına:

“Lanetle şu Şeytan’ı birader” diye fısıldadı...

Talleyrand, kendisine bir şeyler söylemek için kız kardeşinden eğilmesini istedi...

Eğilen kız kardeşine ise şöyle dedi:

“Gider ayak Şeytan da olsa düşman kazanmamak lazım hemşire...”.

Günün sözü

“Kötü yaradılışlı insana ilim öğretmek, yol kesen haydutlara kılıç vermeye benzer...”.

Mevlâna

ONDAN OLABİLİR

Hz. Muhammed, İslâm’ı kabul ettiremediği ve kendisine boyun eğdirtmediği kimseler için:

“Kalpleri mühürlü, kulakları sağır, gözlerine perde inmiş” dedikten sonra şöyle devam ederdi:

“Onlar Allah tarafından cehennemlik kılınmışlardır...”.

Hz. Muhammed’in bunu söylemesinin sebebi:

Bu kişileri Müslüman yapamamış olmanın sorumluluğundan kurtulmuş olmaktı...

Böylece...

Bu kişileri ikna edemeyişine de bir gerekçe yaratmış olurdu...

Youtube kanalımı izleyen canlardan biri sordu:

“Dedeciğim son günlerde PKK terörünün cinayetleri tekrar tekrar ekranlara ve sosyal medyaya taşınıyor neden?..”.

Cevap verdim:

“Erdoğan yerel seçimlerde kazanabilecek aday bulamadığı için CHP’yi bu kez de o cinayetlerden sorumlu tutmak isteyebilir; ondandır...”.

Erdoğan, Muhammed’in savaş ve siyaset taktiklerini birebir uygulayan tipik bir Sünnî Müslüman...

G.T ÇALKALAMAK

Varlık Barışıyla ilgili bir soruya:

“Getirilen varlıkların vergi dairelerine bildirim yükümlülüğü yok” cevabını veren Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek şöyle dedi.

“Verginin tabana yayılması konusunda çok ciddi adımlar atacağız. Hummalı bir reform çalışmamız var...”.

Rahmetli baba anneciğim boş boş konuşup önemli bir şeyler yaparmış gibi görünenleri anlatmak için:

“Bunlarınki yayık yaymak değil g.t çalkalamak” derdi...

BAKIN ANLARSINIZ

İYİ Parti teşkilâtlarının CHP ile yerel seçim ittifakı istemeleri, partinin Genel İdare Kurulu’ndan döndü...

Ve...

Açıklama yapıldı:

“CHP ile ittifak yok...”.

Siz yine de bu açıklamaya inanmayın...

Siyasette son söz:

Seçime beş dakika kala söylenir...

Fotoğrafta gördüğünüz abla-kardeş şimdilik birbirlerine kazık atmış olsalar da...

Yumurta kapıya geldiğinde...

Bundan daha da sıcak bir şekilde sarılabilirler...

Siyasette her şey olabilir...

Baba evlâdı, evlât babayı öldürebilir...

Abi/abla, kardeşi...

Kardeş, abla/ağabeyi kazıklayabilir...

Osmanlı tarihine bakın:

Anlarsınız...

HATIRLATIRIM...

Temel yeni aldığı Mercedes’i ile yola koyulur...

Saatte 180 km hızla ilerlerken bir tabelaya rastlar...

Tabelada:

“Yavaşla 80 km” yazdığını görür...

Kurallara bağlı olduğu için yavaşlar...

Aradan yarım saat geçtikten sonra bir tabela daha görür:

“Yavaşla 50 km”.

“Herhalde yolda çalışma var” diye düşünüp hızını 50 km’ye düşürür.

45 dakika sonra yine bir tabela görür:

“Yavaşla 20 km”.

Bir müddet sonra yeni bir tabela daha:

“Yavaşla 5 km”.

Temel 60 dakika sonra bir tabela daha görür:

“Yavaşla’ya hoş geldiniz...”.

FED’in “Yavaşla” kasabasına geldiğini halen görmek istemeyenlere:

Hatırlatırım...

DÜNÜN X’İ

Atilla Kıyat

@atillakiyat

 

İYİ Partinin CHP’ye hayır cevabı, CHP için Türkiye için HAYIRLI oldu.

İYİ Parti yumurta ikizi MHP gibi, AKP’nin koltuk altına sığınarak yaşayabilir bundan sonra...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp