Top
17/10/2023

Dilan Polat dosyası neden gizlendi?

Dilan ve Engin Polat ile ailesine yönelik soruşturma 3 Ekim'de başladı.

Çağlayan'daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç örgütüne üye olma ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamaktan açıldı.

Aynı gün savcılık, 2023/207849 soruşturma yazısı ile kısıtlama getirilmesi için İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine başvurdu.

Hakimlik aynı gün “dosya içeriğinin incelenmesi ve örnek alınmasının soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebileceği” gerekçesiyle kısıtlama kararı verdi.

Sonra bu dosya, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Savcılıkta, Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçlaması da eklendi.

17 şüphelinin yer aldığı dosyada Dilan ve Engin Polat'ın örgüt liderliğiyle suçlandığı ileri sürülüyor.

T.K., M.Y., G.Y., H.P. ve H.E.Ç.'nin para transferlerinde şüpheli olduğu iddia ediliyor.

Kılıçdaroğlu kalırsa muhalefetin şansı azalır

CHP, il kongrelerini tamamladı. Kurultay için geri sayım başladı.

CHP'liler liderlerini seçmek için 4-5 Kasım tarihinde Ankara'da toplanacak.

İstanbul kongresini İmamoğlu'nun desteklediği Özgür Çelik'in kazanması, bütün dengeleri değişimciler lehine etkiledi. Hafta sonu Karadeniz ve İç Anadolu'daki kongreleri değişimciler kazandı.

Kılıçdaroğlu yanlısı diye bilinen İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Özgür Özel'in yanında olduğunu açıkladı.

Yücel'in sürpriz kararı, kurultayda Kılıçdaroğlu'na tulum oy çıkacağı düşünülen İzmir'de delegelerin bölünebileceğini gösteriyor. Bu kırılma bütün Türkiye'ye yayılabilir.

“CHP'YE ZARAR VERDİ”

MetroPoll, eylül ayı araştırmasında Kılıçdaroğlu'nun seçimden sonraki tavrını, CHP'nin kurultayını, kurultaydan çıkacak sonucun seçimi nasıl etkileyeceğini seçmene sordu.

Kılıçdaroğlu'nun seçimden sonraki tavrına ilişkin katılımcıların yüzde 48.4'ü “CHP'ye zarar verdi” dedi.

Yüzde 24.7'si bir şeyin değişmediğini söyledi.

Yüzde 15.8'i fikir belirtmedi.

Yüzde 11.1'i CHP'ye güç kazandırdığına inanıyor.

CHP'lilerin yüzde 40.7'si CHP'nin zarar gördüğünü savunuyor.

İBRE ÖZEL'İ GÖSTERİYOR

“Özel'in mi, Kılıçdaroğlu'nun mu başkan olmasını istersiniz?” diye soruldu.

Yüzde 42.2'si Özel'i, yüzde 24.6'sı Kılıçdaroğlu'nu seçti. Yüzde 33.2'si ise “Fikrim yok” dedi.

Bu oran CHP'lilerde değişiyor.

CHP'lilerin yüzde 44.2'si Kılıçdaroğlu'nu, yüzde 41.9'u Özel'i yeğliyor.

Yüzde 43.5'i Özel'in kaybedeceğini, yüzde 37.6'sı kazanacağını düşünüyor.

Kılıçdaroğlu'nun kazanması halinde seçimin nasıl etkileneceği  de soruldu.

Yüzde 46'sı “Muhalefetin başarı şansını azaltır” derken, yüzde 28.1'i başarı şansını arttıracağını düşünüyor. Yüzde 13.9'u “Etkilemez” derken, yüzde 12'si bir fikri olmadığını ifade ediyor.

CHP'liler tam tersine inanıyor.

Yüzde 47.3'ü Kılıçdaroğlu ile başarı şansının artacağını, yüzde 39.6'sı azalacağını kaydediyor. “Kılıçdaroğlu kazanırsa CHP'ye oy vermem görüşüne katılıyor musunuz?” sorusu yöneltildi.

Yüzde 47.5'i katılmazken, yüzde 41'i “Evet” dedi.

AK Parti, Koca ile Kurum arasında

AK Parti Genel Merkezi İstanbul'da aday arayışını sürdürüyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada, “İstanbul'da AK Partili siyasetçilerin imajı” soruldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın seçmendeki imajı yüzde 52.8'i, AK Partililerdeki imajı ise yüzde 78.3 görünüyor.

İkinci sırada eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum geliyor.

Kurum'un imajı seçmende yüzde 42.2'yi, AK Partililerde ise yüzde 74.1'i buluyor.

Üçüncü sırada eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dördüncü sırada Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu geliyor.

İBB Başkanlığına en uygun adayın kim olduğu da soruldu.

Seçmenin yüzde 19.3'ü, AK Partililerin yüzde 38.7'si Kurum'u gösterdi. Seçmenin yüzde 14'ü, AK Partililerin yüzde 17.8'i ise Koca'yı işaret etti.

Üçüncü sırada Göksu, dördüncü sırada Soylu var.

Gezi'nin müzakerecisine darbeci demek…

Gezi Parkı Davası'nda işadamı Osman Kavala, İBB Şehircilik Proje Koordinatörü Tayfun Kahraman, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile Çiğdem Mater ve Mine Özerden hakkında darbeye teşebbüse yardımdan verilen cezalar Yargıtay'da onandı. Kararda, Kahraman ve Atalay'a darbeye teşebbüsten ceza verilmesi gerektiği savunuldu.

Oysa Kahraman, Gezi Parkı'nda göstericilerin taleplerini hükümete iletilmek için kurulan iki müzakere heyetinin içindeydi. Taleplerin karşılanıp eylemlerin sonlandırılması için çabalayanlar arasındaydı.

Kahraman'ın Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı olarak içinde bulunduğu Taksim Dayanışması heyeti 5 Haziran 2013'te dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile görüşmüştü.

Kahraman, 13 Haziran 2013'te Dolmabahçe'de Erdoğan ile yapılan müzakereye de katılmıştı.

Hatta görüşme sonrası grup adına açıklama yapmıştı.

Görüşmenin pozitif geçtiğini kaydeden Kahraman, bir gazetecinin “Bu sözler eylemin bitmesi için yeterli midir?” sorusuna karşılık “Pozitif yönlü bu sözleri arkadaşlarımızın da pozitif değerlendireceğini düşünüyoruz” demişti.

Gezi Parkı eylemlerinin sonuçlandırılması için muhatap kabul edilen Kahraman, sekiz yıl sonra darbeye teşebbüse yardım suçundan cezalandırılıyor.

Ne yani?

Kahraman nasıl bir ‘darbeci' ki, sözde devirmek istediği liderle ‘darbeyi bastırmak' için müzakere masasına oturuyor?

Erdoğan nasıl bir ‘demokrasi kahramanı' ki Gezi'de eylemleri sonlandırmak için görüştüğü oda başkanını, sekiz yıl sonra darbeci diye içeride tutuyor?

Engelli maaşıyla bu kiralar ödenmez!

Kiralar başlı başına asayiş meselesine döndü.

Hükümet, kiralara yüzde 25 artış sınırlaması getirerek, ev sahiplerinin alacağı üzerinden kiracılara sözde kıyak çekiyor.

Elbette bu formül sorunu çözmüyor.

Çözmediği gibi…

Kiracılarla ev sahipleri arasında cinayetle sonuçlanan kavgalar çıkıyor.

Savcılıklar şikayet dosyalarıyla dolup taşıyor.

İzmir'den Oral Yıldız adlı görme engelli okurum, kirasını ödeyemediği ve “Evden çık” baskısı gördüğü için sokakta kalmakla karşı karşıya olduklarını belirtiyor.

Yıldız, şöyle yazıyor:

“Evliyim, evim kira, üç nüfusum var. Üç bin lira kira veriyorum. Tek gelirim, 2800 TL engelli aylığım. O da kirama yetmiyor.

Oturduğum ev üç ay önce satıldı.

Ev sahibi “Çık, ben oturacağım” diyor.

Havalar soğudu, kış geliyor.

CİMER'e 24 kez müracaat edip kira yardımı talep ettim.

Ne arayan var, ne de soran.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Yardım edemeyiz” diyor.

İzmir Valiliği'ne müracaat ettim, ilgilenen yok.

2800 TL engelli aylığımla nasıl kiralık ev bulacağım, nerede kalacağım? Sokaklarda mı kalalım? İntihar mı edelim, bilmiyorum.

Sosyal devlet bu mu?

Bu devletin vatandaşıyım, bana neden sahip çıkmıyor?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın görevi, yoksul ve çaresiz aileleri korumak değil mi?

Yoksa…

Kaderine terk etmek mi?”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp