Top
07/12/2023

Kaybettirecek aday

Akşener, dün grup toplantısında “Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz” dediği an gözlerim kürsüde arkasında oturan Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’na takıldı.

Usta ve Türkoğlu, CHP ile işbirliğini savunanlardan.

İşbirliği sağlansaydı Usta, Samsun’da ortak aday olabilirdi. 

Kazanabilirdi bile.

Türkoğlu ise Bursa’daki ilçe başkanlarının fikirlerini sormuştu. 17 başkandan 14’ü “İşbirliği” demişti. Türkoğlu, milletvekilleri toplantısında başkanlarla hemfikir olduğunu açıklamıştı.

Şimdi kara kara düşünüyor.

Çünkü partisi Türkoğlu’nu Bursa Büyükşehir Belediyesi başkan adayı göstermeyi planlıyor.

TEŞKİLAT İŞBİRLİĞİ İSTİYOR

CHP ile işbirliğine sıcak bakanlar Usta ve Türkoğlu’ndan ibaret olsaydı Akşener’in haklı ve işinin kolay olduğunu söyleyebilirdik.

İyi Parti’nin tabanı ve örgütü Genel İdare Kurulu’nda (GİK) işbirliğine karşı çıkan 35 elden farklı düşünüyor. Bu 35 el tabanda ve örgütte sayısal olarak azınlığı oluşturuyor.

Akşener, geçen hafta Özel’le görüştükten sonra Ankara ilçe başkanlarını topladı. 25 başkandan 21’i işbirliği istedi.

İstanbul da farklı değil.

19 ilçe başkanı “Evet” derken...

13’ü karşı çıktı.

Üçü “Büyükşehirde işbirliği yapalım” dedi.

İyi Parti’nin İBB Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ve meclis üyesi Ali Kıdık da evet’çi. 

81 il başkanın 60’ı işbirliğini savunurken, 21’i “Özü başıma” dedi.

10 kişilik İstişare Kurulu’ndan altısı... 

Milletvekillerin yarısı bu görüşte.

GİK’te bile tablo değişti.

İki ay önce 45’e 5 oyla çıkan karar bu kez 34’e 15 oyla kabul edildi. 

Ancak GİK, teşkilatın tercihine sırtını dönerek, ‘hür ve müstakil’ şekilde seçime girme kararı aldı.

Tabi bu noktada, İyi Partililerin 2019’da olduğu gibi kurumsal bir ittifak istemediğini vurgulamalıyım. Sınırlı seçim çevresinde şartlı ortaklığa “Evet” diyorlar. Bir kısmı Ankara ve İstanbul’da olmasını yeterli görüyor.  

ÜÇÜNCÜ YOL

İyi Parti’de ‘Üçüncü Yol’ diye nitelendirilen, partinin milliyetçi merkez oluşturmasını savunan görüş GİK’te çoğunluğu sağladı.

Bu görüşe göre CHP ile işbirliğinden ötürü İyi Parti büyüyemiyor. CHP’nin HEDEP’le ilişkisi ve muhafazakarlardaki olumsuz imajı nedeniyle kararsız seçmen Cumhur İttifakı’ndan kopamıyor. İyi Parti’nin hür ve müstakil girmesi halinde başarılı olacağı varsayılıyor. 

AKŞENER’İN ÇELİŞKİSİ

Bugüne kadarki seçim performansı gösteriyor ki...

İyi Parti’nin büyükşehir ve şehirleri kazanması, hatta büyük ölçekli ilçelerde başarı elde etmesi çok zor. Bazı küçük ya da sonucun karizmatik adaylara bağlı olduğu ilçeleri kazanabilirler.

İyi Partililer kentli, eğitim düzeyi yüksek ve laiklik hassasiyetine sahip vatandaşlardan oluşuyor. 

AK Parti’nin karşısında kim güçlüyse ona oy verecekler. 

İyi Parti’nin Ankara ve İstanbul’da kazanacak adaylar bulması, bulsa da yeterli oya ulaşması düşük ihtimal. 

Bir kere Akşener, karşılarında rakip çıkaracağı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu sekiz ay önce cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istedi. Bu uğurda Altılı Masa’yı devirdi. Onların cumhurbaşkanı yardımcısı olması karşılığında geri döndü. 

Akşener, şu çelişkiyi izah edemiyor:

Cumhurbaşkanlığına layık gördüğünüz Yavaş ve İmamoğlu’na neden belediyede rakip çıkarıyorsunuz? Ankara ve İstanbul’u yönetmesini istemediğiniz başkanların neden cumhurbaşkanı olmasını tercih ettiniz?

YAVAŞ HAK ETTİ Mİ?

Akşener, dün grup konuşmasında “Büyükşehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil” dedi. 

Bu sözleri İBB’nin 252 metrobüsü filoya katmasından, ‘Hızray’ projesini açıklamasından sonra söylemesi tuhaf değil mi?

Akşener, iki hafta önce kendisini ziyareti sırasında “Ben yüzde 60’la kazanıyorum” diyen Yavaş’a öfkesini belli etti. Okuduğu şiirin “Korkak yavaş” şeklindeki son cümlelerini mimikleriyle vurgulayarak, Yavaş’ı iğneledi. Yavaş’a oy veren eller bu dokundurmayı alkışladı.

Yavaş, ülküdaşlarından hakaret işitecek ne yaptı?

Bu arada Akşener’in GİK toplantısı başlarken, “Ankara’yı ayrı oylatacağım” dediği halde oylatmadığını belirtmeliyim. 

Niçin oylatılmadı?

Lehte oy verilme ihtimali yüzünden mi?

Yavaş’ın yakını olan Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, bugün yarın istifa ederse şaşırmayacağım. Arslan’ın “Ankara’da aday gösterilirse istifa ederim” dediği konuşuluyor.

Nitekim ilk istifa İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu’ndan geldi. 

Arslan’ınki de yoldadır. 

RAKİBİNİZ CHP DEĞİL

Akşener, dünkü konuşmasında iktidardan çok muhalefeti hedef aldı. 

Evet, 2-6 Mart’ta kimi CHP’liler, kimi muhalif kanallar, kimi yorumcular Akşener ve İyi Parti’ye pervasızca yüklendiler. 

Ama iktidarla muhalefeti, yandaş medya ile muhalif medyayı bir tutmak haksızlıktır. 

Ne yani sayın Akşener, sizi içeri atmakla tehdit edenlerle, yedi yıl FETÖ soruşturmasını ensenizde paslı bir bıçak gibi tutanlarla, seçime girmenizi engelleme planı yapanlarla, kapınıza kurşun asker gönderenlerle; en müşkül zamanınızda milletvekillerini, belediyelerini, oylarını ve kalplerini sizden esirgemeyenleri bir mi tutuyorsunuz?

İyi Parti’nin kapatılmasını savunmakla CHP’lilerle işbirliğini yapmanızı dile getirmek, eşdeğer öyle mi?

Elbette ‘hür ve müstakil’ hareket edebilirsiniz.

Fakat önce adil olmalısınız.

YÜZDE 7 RİSKİ

Her muhalif parti gibi İyi Parti’nin de hedefi, yerel yönetimleri kazanmak ve iktidarı geriletmek olmalı. 

Yoksa muhalefete kaybettirirsiniz.

İyi Parti’nin tek rakibi CHP olmasa gerek, yanılıyor muyum?

Cumhur İttifakı olanaklarını İstanbul ve Ankara’yı geri alabilmek için seferber ediyor. Sanki seçim iki büyükşehir için yapılıyor. 

Hal böyleyken...

İyi Parti’nin adayları Cumhur İttifakı açısından kazandıracak, muhalefet bakımından ‘kaybettirecek’ aday olarak görülecek. 

Seçim kaybedilirse yalnızca CHP’li belediyeler el değiştirmez.

İyi Parti de oy kaybına uğrar. 

İyi Parti’nin yüzde 7’lik barajın altına düşmesi halinde kitlesini birarada tutması mümkün olmayabilir. Kopuş ve çözülme başlar, MHP’ye oy akışı yaşanır. O takdirde Akşener’in koltuğunu koruması zor olacaktır.

“Özü başına” sözleri kürsüde kulağa hoş geliyor ama...

Seçimden sonra “Vay başıma” diye dizini dövmek de var.

Adalet Bakanlığı’ndan ‘Yavaş yargılansın’ başvurusu 

Mansur Yavaş, işadamı Sinan Aygün’e ait TOGO Kuleleri’nin yıkımı için seçildiği günden beri mücadele veriyor. 

Yavaş, 2019’da SÖZCÜ’ye bir söyleşi vererek, Melih Gökçek döneminden itibaren ABB’nin avukatı olan Mehmet Ali Alan’ın Sinan Aygün’e de hizmet verdiğini açıklamıştı.

Kaçak inşa edildiği ileri sürülen TOGO’ya ait planın iptaline ilişkin yürütme durdurulduğu halde Alan’ın belediyeyi bilgilendirmediğini anlatmıştı. İnşaatın hukuka aykırı sekilde sürmesine yol açtığı için Alan hakkında yargıya başvurduğunu söylemişti.

Alan şikayetçi oldu. 

Kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği itirazı reddetti.

Üç yıl geçti.

Yavaş’ın adaylığını açıklamasının ardından Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma istedi. Yavaş’ın sözlerinin AK Parti Kırşehir Milletvekili aday adayı olan Alan’ı küçümseyici ve incitici olduğu iddia edildi.

TOGO’da geçen haftalarda Aygün ve Akşener’in katıldığı bir görüşme olmuştu.

Muharrem İnce, İzmir’e ‘Evet’ diyebilir

İmamoğlu ve Memleket Partisi lideri Muharrem İnce, geçen cuma İstanbul’da görüştü. Görüşmede, yerel seçim konuşuldu.

Dün telefonla aradığım İnce, buluşmayı doğruluyor.

İnce, şunları söylüyor:

“Ekrem Bey, seçimi 13 bin oy farkla kazandı. Biz İstanbul’da, cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeme rağmen 103 bin oy aldık. Bunu hatırlattım. Sonuçları değiştirecek rakamlar bunlar. Muhalefetin kalelerini kaybetmesini, AK Parti’nin kazanmasını istemem. İşbirliğine sıcak bakıyorum.”

“Size ittifak ya da adaylık teklifi yapıldı mı?” diye sordum.

“Hayır” dedi.

Adının İzmir için geçtiğini söyledim.

“Ben de duydum” dedi.

“Bu teklif gelirse ne düşünürsünüz?” diye sordum.   

İnce, sorumu karşılıksız bıraktı.

Ancak Memleket Partisi çevreleri, İyi Parti ve HEDEP’in aday çıkarması halinde İzmir’in riske girebileceğini ifade ediyor. İnce’nin İzmir’i kaybetmemek adına teklifi kabul edebileceğini belirtiyor.

İmamoğlu ve İnce gelecek hafta bir kez daha bir araya gelecek. 

OPTİMAR’a göre İmamoğlu, en yakın rakibine 12 puan fark atıyor

İktidar yanlısı Hilmi Dardemir’e ait Optimar geçen ay İstanbul’da 5 bin kişiyle araştırma yaptı.

Araştırmada AK Partili aday adaylarıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu isimleri yan yana yazılarak, oy verme eğilimi soruldu. 

İmamoğlu ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yarışırsa...

İmamoğlu: Yüzde 46.3

Koca: Yüzde 34.9

İkisine de oy vermem: Yüzde 18.8

İmamoğlu ile eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum yarışırsa...

İmamoğlu: Yüzde 48.8

Kurum: Yüzde 30.2

İkisini de oy vermem: Yüzde 20.9

İmamoğlu ile eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yarışırsa...

İmamoğlu: Yüzde 51

Soylu: 28.5

İkisine de oy vermem: Yüzde 20.6

İmamoğlu ile Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu yarışırsa...

İmamoğlu: Yüzde 50.3

Göksu: Yüzde 26.5

İkisine de oy vermem: Yüzde 23.1

İmamoğlu ile eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu yarışırsa...

İmamoğlu: Yüzde 49.9

Karaismailoğlu: Yüzde 23.3

İkisine de oy vermem: Yüzde 26.8

Araştırmada İstanbulluların yüzde 42.6’sı İmamoğlu’nu başarılı bulurken, yüzde 34.4’ü başarısız görüyor. Yüzde 23’ü “Orta” diyor.

“İmamoğlu aday olsa oy verir misiniz?” diye sorulduğunda ise yüzde 45.5’i “Evet” derken, yüzde 41.8’i “Hayır” şeklinde yanıt veriyor. Yüzde 12.7’si kararsız.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp