Önce Efes sonra Fenerbahçe Euroleague'e veda etti. Final Four'da temsil için tek umudumuz kaldı. O da hakemimiz Emin Moğulkoç. Sezon sonu çok kritik maçlarda başarı ile görev yapan Moğulkoç artık Final Four'da görev almayı hak ediyor. Umarım görev alır da, bu lige en fazla yatırım yapan 3-4 takımdan ikisine sahip olan ülkemiz başarılı hakemiyle oralarda temsil edilir.

Fenerbahçe’nin 3-2 kaybettiği seri sonrası fanatik bakış açısı ile haksızlığa uğradık edebiyatının peşine takılıp kalınırsa, kimse merak etmesin seneye de durum farklı olmaz! Bu kadar büyük bütçeler birkaç kişiye teslim edilip, kontrol mekanizması da çalıştırılmadığı takdirde, hem Fenerbahçe'nin, hem de Efes'in istikrar yakalaması zor gözüküyor. Başarı için gerçekçi yaklaşımlara ihtiyaç var.

Dünkü maç özelinde sahada 34 dakika kalıp sıfır sayı ile çıkan Dyshawn Pierre'nin yerine, Avrupa'nın en iyi birkaç şutöründen birisi olan Melih Mahmutoğlu'na süre verilmesi için Melih'in de menajerini mi değiştirmesi gerekiyordu! Sayın Ali Koç, malumunuz şüyuu vukuundan beterdir diye bir söz var. Şubede dedikodu almış başını gidiyor. Menajer değiştiren oyuncuların aldığı sürelerde bir değişiklik var mı yok mu, en azından bunu kontrol etseniz belki de ne olup bittiği hususunda bir fikir edinebilirsiniz. Belli ki kimse mutlu değil. Kadro yanlış kurulmuş. Öyle ki, elde üç tane oyun kurucu varken, üç numara Guduriç'ten mecburen oyun kurucu devşirilmeye çalışıldı sezon boyu. Sezon sonu Antetokounmpo niye alındı diye sormuyorum bile! Umarım siz soruyorsunuzdur.

İnanın herkesi yollayıp Erdem Can-Derya Yannıer ile devam etseniz, bundan çok daha iyisi olur. Hiç olmazsa bu büyük takıma, bu ülke parasına şimdikilerden daha çok sahip çıkar başarılı Türk çocukları. Biraz cesaret, hepsi bu…