Tribünleri eksik olan bir stat… Maçı izlerken havaya girmek istersin. O iş zor… Ev sahibi Pendikspor'un oyuncuları belki daha alışıktır diye düşündüm ama fazla oynamadılar onlar da bu statta… Kadıköy'de 50 bin seyirciye alışık bir oyuncunun, sağ kanatta giderken, taç çizgisinin dışında kocaman bir duvar eşlik ediyor kendisine… Ben maçın havasına girme konusunda zorlandığını düşündüm Fenerbahçeli oyuncuların…

Hakkını verelim, zemin nefisti. Teknik Direktör Vieria, kendi yarı sahasına modern bir tır parkı kurmuştu. Pendikspor, Fenerbahçe'ye hareket alanı vermek istemiyordu. Pres bu yüzden fazla etkili olmaz. Rakip, topu size bırakıp, sadece savunmayı düşündü. Yüzde 71 topa sahip olma, 8 şut denemesi, tam 22 kez Pendikspor ceza sahasında topla buluşma golleri getirecekti.

Erdem kendi kalesine atarken, İrfan Can ikinci golü attı. İlk yarının oyuncusu bence Samuel'di. Esas problem, Fred ve Becao'nun sakatlıkları… Djiku'nun da bir ay olmaması, tam oturmuş takımın başını ağrıtabilir.

Pendikspor, ikinci devre gol bulmak için katı sistemini değiştirdi. Bu anlayış Fenerbahçe'nin daha çok işine gelmişti. Çabuk atak girişimleri ve kanatlardan iyi hücumlar fazlalaştı. Szymanski'nin hazırladığı pozisyon, Dzeko için kolay golü getirdi.

Oosterwolde’nin esas görev yeri kanat savunma… Stoper oynadığını biliyoruz. Mesele, bu kritik görev alanında göstereceği istikrarda… Dzeko takımının 4'üncü golünde, usta santrfor dersi verdi. Maç iyice sezon başı antrenman karşılaşmalarına dönmüştü.

Dzeko hat-trick yaptı, 5'inci golü güzel attı. Esas mesele stoperlerin sakatlığı… Uzun sürerse problem çıkar.