Top
31/01/2014

Muammer Aksoy cinayeti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

MUAMMER AKSOY…
Öldürülmeden birkaç saat önce
Gazetecilik hayatımda yaşadığım en büyük şoklardan biridir… Günlerden 31 Ocak 1990. Bundan tam 24 yıl önce. Atatürkçü Düşünce Derneği kurucusu mert ve yürekli hukukçu Prof. Dr. Muammer Aksoy bana, gazeteye gelecek ve kendisiyle söyleşi yapacağım. O yıllarda Hürriyet'teyim ve her pazar günü uzun bir söyleşim yayınlanıyor. Öğlene doğru Hoca gazeteye geldi. Önce biraz lafladık. Keyifsizdi, şöyle diyordu:
“Bu sabah pek keyifsiz kalktım. Dün geceyi de hiç iyi geçirmedim. Midem epeyce bulandı. Ben daha önce kalp krizi geçirmiştim. Bizim hanımın söylediğine göre mide bulantısı kalp krizi belirtisi olabilirmiş. 73 yaşındayım, kalp artık teklemeye başladı. Ama doğrusunu isterseniz şimdi sizi görünce açıldım, moralim yerine geldi.”
Ihlamur ve çay içtik. Teybe aldığım söyleşi yaklaşık iki saat sürdü. Hoca bu süre boyunca Atatürkçülük, laiklik ve Türkiye'yi bekleyen şeriatçı tehlikeden söz etti.
Söyleşimiz bitmiş, sıra resim çektirmeye gelmişti. Foto muhabiri arkadaşı çağırdım. Resim çektirmeden önce Hoca cebinden tarak çıkarıp saçlarını taradı, üzerini düzeltti…
“Bizim hanım gazetede benim ne söylediğime hiç bakmaz. Ama onun için resim çok önemlidir. Saçlarıma falan bakar. Üzerimi düzelteyim de resim iyi çıksın” dedi, gülüştük. Resimlerden kendisi için de birkaç adet bastırmamı rica etti…
Biraz daha oturduk, muhabbet ettik. Söylediği sözler bugün bile kulağımda:
“Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurduk ama son derece kısıtlı olanaklarla çalışıyor. Paramız yok. Benim büromu aynı zamanda derneğin genel merkezi yapmak zorunda kaldık.”

* * *

Çantasından son kitabını çıkardı. “Bundan sizde herhalde yoktur. Sizin için imzalayayım…”
“Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı Seçimi. Rejim Bunalımına ve Kötü Sonuçlarına Doğru Pupa Yelken Gidiş” isimli kitabını imzaladı:
“31 Ocak 1990. Çok değerli yazar ve gazeteci Emin Çölaşan'a sevgi ve saygılarımla.”

* * *

Saat öğleni geçmişti. Vedalaştık, Hoca gitti. Öğleden sonra beni aramış, bulamamış. Ben kendisini aradım. Özgeçmişine bir cümle eklememi rica etti:
“1961 Anayasası Kurucu Meclis'te görüşülürken ben anayasanın sözcülüğünü yapmıştım. Bu benim için çok önemlidir, özgeçmişime eklerseniz çok sevinirim.”
Bantları, çözmesi için gazeteci arkadaşım Yeşim Ersoy'a verdim. Söyleşi 4 Şubat 1990 Pazar günü yayınlanacaktı.
Akşama kadar önüme gelen bant çözümlerini parça parça okudum. Birlikte çektirdiğimiz fotoğraflar önüme geldi…

* * *

Ve saat 19'u geçe eve gittim. Daha üzerimi çıkarmamıştım ki, telefon çaldı. Gazeteden arkadaşlar arıyordu:
“Abi, Muammer Aksoy'u evine girerken vurdular…”
Dilim tutulmuştu, sadece ölüp ölmediğini sorabildim. Ne yazık ki ölmüştü.
Kulaklarımda onun birkaç saat önceki sesi, gözlerimin önünde inançlı tavrı…
Hayatımın en büyük şoklarından birini yaşıyordum. Birlikte çektirdiğimiz resimler mutlaka son resimleri, bana imzaladığı kitabındaki yazısı, belki de öldürülmeden önceki son el yazısıydı.
Uzun söyleşiyi gazetede dört gün boyunca hiçbir kesinti yapmadan yayınladık.

* * *

Kitabının bir dipnotunda şöyle diyordu: “73 yaşına gelmiş bir kişi olarak aktif siyasal yaşamdan kesinkes ayrıldığım gibi, önümüzdeki mart ayında Türk Hukuk Kurumu yöneticiliğinden de ayrılacağım. Adeta bir veda anısı olarak, bu kitabımın kapağında Türk Hukuk Kurumu Başkanı unvanını kullanmış bulunuyorum.”
‘Adeta' değil, gerçek bir veda anısıymış bu sözleri…
Muammer Aksoy inançlı, ilkeli bir hukuk ve dava adamıydı. Gerçek bir Atatürkçü, gerçek bir yurtseverdi. Yürekli, cesur, mert, omurgalı adamdı. İnançlarından bir gün olsun ödün vermemişti.
Katilleri “Doğal olarak” bulunamadı! Öldürüldüğü gün son saatlerinde birlikte olduğumuz Muammer Aksoy hocamızı ölümünün 24. yılında saygıyla anıyorum.

* * *

Prof. Dr. Muammer Aksoy yaşamı boyunca binlerce hukukçu yetiştirmiş, Ankara Barosu Başkanlığı, Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı yapmış, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kurucusu ve ilk Genel Başkanı olmuştu.
Bugün saat 11'de Ankara'da Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki kabri başında anılacak.
Yaşarken başkanlığını yaptığı üç kurumun şimdiki başkanlarının konuşmacı olarak katılacağı “Adil Seçim, Temiz Siyaset, Hukuk Devleti” konulu açık oturum da bugün saat 16'da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde (Kennedy Cad. No.5-Ankara) düzenlenecek.
Konuşmacılar Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Tansel Çölaşan, Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu ve Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy.
Bu açık oturumu izlemenizi öneririm.
Muammer Aksoy'un anısı önünde saygıyla eğiliyorum, Allah'tan rahmet diliyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp