Top
05/12/2023

Asıl sorumlular suskun!

Sevgili okurlarım, Türkiye yeni bir vurgun iddiasını tartışırken işin asıl sorumlusu, ya da mağduru olanlar suskun kalıyor.

Size şimdiden söyleyeyim, bu futbolcular fonu da bundan önceki banka ve banker rezaletleri gibi unutulmaya mahkûm.

Türk toplumunu biraz olsun tanıyanlar, ya da bu işlerde biraz olsun deneyim sahibi olanlar bu yargıya zaten çoktan vardı.

Biz bugüne kadar nice irili ufaklı vurgunlara, yasa ve kural dışı gelişmelere muhatap olup hepsini unutmadık mı!

Bu son olay ayrı bir hikaye...

★★★

Burada aslında mağdurlar falan yok.

Mağdur olarak tanımlanan kimselerin önemli bir özelliği karşımızda sırıtıyor...

Bu tabloda dolandırıldığı iddia edilenlerin hiçbiri aç ve açıkta, paraya gereksinme duyan, ya da zora düşmüş birilerinden oluşmuyor.

Tam tersine...

Gözünü daha çok milyon dolarlar kazanma hırsı bürümüş olan kimseler.

İnsanın içinden “Oh olsun” demek geliyor.

Onlar Türkiye’nin en varlıklı kesimleri arasında yer alan, maaş ve primleri her zaman dövizle ödenen birileri...

★★★

Okurum Ersoy Öngün’den dün aldığım mesajı biraz kısaltarak sizlere iletiyorum:

“Merhaba. Ben 15 yıl Banka müfettişliği yaptım.

Seçil Erzan olayı ortaya çıkınca yine sözde uzmanlar ve mağdur avukatları ortaya çıktı. Her kafadan bir ses çıkıyor.

Mağdurlar ve avukatları parayı Seçil Hanıma değil de Bankaya verdiklerini iddia ediyor.

Oysa gerçek öyle değil.

Bankaların kredi ve mevduatla ilgili tüm bilgileri açıktır ve kamuoyu önündedir. En fazla bir iki puanlık pazarlık payı vardır.

Oysa bu olayda mağdurlara yüzde 100, yüzde 200 gibi getiriler vaat edilmiştir ve bu normal değildir.

Müfettiş raporunda da belirtildiği gibi bu, ortalama zekaya sahip birinin bile anlayabileceği bir durumdur.  

Ayrıca son görüntülerde 2.5 milyon doları hesabından çeken bir şikayetçi paraları Seçil Erzan’ın adamına bankada valizle vermektedir.

Sözde bu şahıs kendini banka yetkilisi olarak tanıtmış.

Oysa bu tür para nakillerinde mutlaka zırhlı araç olur, nakil sigortası yapılır, silahlı güvenlik ve para taşıma torbaları olur.

Bankanın o paraları valizle taşıması ve güvenlik olmadan nakletmesi suçtur ve bunu da herkes bilir.

Ayrıca marketten alışveriş yaptığında belge isteyenlerin bankadan belge istememeleri, gizli işler çevrildiğini gösterir.

Nitekim Seçil’ de fonun gizli olduğunu söyleyerek onları kandırmıştır.

Bankada gizli iş varsa ya hırsızlıktır ya da dolandırıcılıktır.

Bankalar şeffaf ve yasal oldukları için tercih edilir.

Gizli işler ancak tefecilerde olur.

Yani adı geçen şahıslar bilinçaltında yasal iş yaptıklarını sanarak tefecilik yapmışlardır.

Sonuçta, bedava peynir sadece fare kapanında olur sözünde olduğu gibi, fazla faiz ancak tefecilerde olur.

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak sözü tam da bunlar için söylenmiştir!

Onlar bankacılık sistemi dışında gelir elde etmeye çalıştıkları için mağdur olmuşlardır!”

★★★

Sevgili okurlarım, kıdemli ve deneyimli banka müfettişi Ersoy Öngün haklı...

Ama bu olayın da kısa süre sonra unutulacağını biliyor...

Seçil olayında karşımıza çok ilginç görüntüler çıktı...

Denizbank’a torbalarla paralar elden getirilip götürülüyor.

Bu torbaların her birinde milyonlarca dolar kuzu kuzu yatıyor!

Ve insanın ağzını sulandıran (!) torbalar hiçbir önlem alınmadan getirilip götürülüyor.

Zırhlı araç, nakil sigortası, silahlı güvenlik görevlileri, özel para taşıma torbaları, hiçbir şey yok. Demek ki konu tefecilik ve vurgun gelirleri olduğunda birilerinin gözleri iyice kararıyor!

★★★

Bu olaya vatandaş gözüyle bakarken iki konu dikkatimi çekiyor...

Denizbank yönetimi görevini sürdürüyor. Onlara dokunan olmadı.

İkincisi, bizim Fatih Terim isimli ‘imparatorumuz’ milyon dolarları kaptırmış ama bu konuda her nedense hiç konuşmuyor. 

Galiba birileri hadisenin unutulmasını bekliyor.

Merak etmesinler, unutulacak!

Atalarımız boşuna dememişler sabreden derviş muradına ermiş diye...

Biraz daha sabır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp