Top
23/01/2020

Aldatmada sona yaklaşıyoruz

Sevgili okurlarım, Türk Milleti olarak zamanımızın çoğu “Aldatılmakla” geçiyor. Yıllardan beri durum aynı.

Başta Recep Bey olmak üzere iktidarın çeşitli mensupları çıkıyor kürsülere, ortaya bir laf salatası atıyor… Ve hepimiz, işin başını sonunu düşünmeden bu olayın peşine takılıp tartışmaya başlıyoruz.

Bir sürü yalanlar söyleniyor.

Peşine takılmayıp ne yapacağız!

Ellerinde yandaş medya var. Biz buna havuz medyası diyoruz.

Gazetelerin, televizyon kanallarının, internet haber sitelerinin en az yüzde 95'i onların elinde ve emrinde.

Yalanı gündeme getir, yandaşları ikna et ve inandır.

Bizim gazetecilik mesleği bu iktidar döneminde ne yazık ki bu yalanlara, iftiralara ve asparagas (masa başında üretilmiş, gerçekle ilgisi olmayan) haberlere alet ediliyor.

★★★

Bunların piyasaya sürüp milyonlarca insanımıza yutturmaya kalkıştığı yalanların birazı olsun gerçek olsaydı, Türk Milletinin şimdi refah içinde yüzüyor olması gerekirdi.

– Dış ticaret muazzam gidiyor!

– Dış politikada zaferler kazanıyoruz!

– Suriye'de zafer!

– Libya'da bize karşı çıkanın ağzını yırtarız!

– Emekliye müjde, muhteşem zam yolda!

– Yerli ve milli otomobil çok yakında piyasada!

– Kanal İstanbul'u neredeyse para vermeden yaptırıp milyarlarca dolar kazanacağız!

– Elektrik ve doğalgaz kullanıcıları mutlu! Fiyatlar inebilir!

– Enflasyon giderek düşüyor, herkes mutlu!

Ayıptır be!.. Yalancılığın, ülkeyi yalanlarla yönetmenin bu kadarı olmaz.

Bunlar Allah'tan korkmuyor, kuldan utanmıyor.

★★★

AKP iktidar olalı neredeyse 20 yıl dolacak… Ama bugüne kadar hep yalanlarla yönetilen toplum artık uyandı, bunları yemiyor.

31 Mart 2019 yerel seçimleri bunlara ağızlarının payını verdi.

Bu kadarını hiç beklemiyorlardı.

Çöküşe girdiler.

Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Mersin gibi en önemli Büyükşehir belediyelerini kaybettiler.

Bu bir tokattı.

Ama gelin görün ki, bundan bile ders almadılar.

Şimdi bütün çabaları, muhalefete teslim ettikleri belediyeleri, ellerindeki devlet gücünü kullanarak iş göremez hale getirip işlevsiz  kılmak.

★★★

Toplumun bazı kesimlerinde çok karamsar bir görüş var:

“Bunlar artık gitmez.”

Oysa karamsarlığa kapılmaya hiç gerek yok.

Bunlar gidici.

Bilinmeyen tek şey, ne zaman gidecekleri.

Unutmayalım, her gecenin bir sabahı var.

★★★

Bir ülke düşünün ki her alanda, her sektörde yolsuzluk çamuruna bulanmış.

Hemen her alımın, her ihalenin altından vurgun ve yolsuzluk fışkırıyor.

Yandaşlar kalkınırken millet soyuluyor, her kesimden milyonlarca insanımız silindir gibi eziliyor.

Bugüne kadar hangi yolsuzluğun üzerine gittiler?

Yazılıyor, dört dörtlük belgeleniyor ama bizim efendilerden tık yok.

Türk ordusunun Adapazarı tank palet fabrikasını bile hırsız Katar şeyhine peşkeş çeken onlar.

Yerli ve milli otomobil yapacağız diye piyasaya çıkan yine onlar.

Esad'ı devirip Şam'da namaz kılacağız diyenler kimdi, yine onlar!

Şimdi Libya macerasına girip nasihat alan derseniz, aynı iktidar.

★★★

Yargı A'dan Z'ye ellerinde, emirlerinde…

Bir mahkeme sıkıysa iktidarın hoşuna gitmeyecek bir karar versin, görür başına neler geleceğini!

Medyanın yüzde 95'i ellerinde.

Türkiye artık AKsaray'dan, tek adamın buyruklarıyla, her gün çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor.

Bakanlar Kurulu, başka bir deyişle hükümet kavramı yok edildi.

Bakanlar Meclis'e değil, sadece tek adama karşı sorumlu. Zaten Meclis'e uğradıkları bile yok.

★★★

Bu aldatmaca-kandırmaca-yutturmaca düzeni nereye kadar gider?

Bazıları sakın endişe etmesin…

Hiç kimse karamsar olmasın…

Dedim ya, bunlar gidici.

Şimdilik bilinmeyen tek şey, ne zaman gidecekleri…

Bir söz vardır “Bazılarını bazen kandırabilirsin ama herkesi her zaman kandıramazsın…”

İlk aşamayı başardılar, din iman falan laflarıyla bazılarını bazen kandırabildiler…

Şimdi bu sözün ikinci aşamasına geldik…

Herkesi her zaman kandırmanın mümkün olmadığını artık görüyorlar.

31 Mart seçimleri gözlerini açtı.

Bundan sonra yapılacak ilk seçim, gözlerini daha da beter açacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp