Top
17/04/2014

Ukrayna orada, dünya devi (!) nerede?

Sevgili okuyucularım, bu malum şahsı yağlaya yağlaya, yücelte yücelte bir hal oldular. Bazıları onun için “Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde taşıyor” demeye utanmadı.
Onu Allah'la kıyasladılar.
Çevresinde yağcı ve yalaka çok. Hepsi kuyrukta bekliyor.
Kimileri bir konuşabilse iş bağlayacak, kimileri başka avantalar peşinde. İlle de ona hoş görünecekler.
Bazıları da ona “Dünya devi, dünya lideri” dedi.
Oysa çok sıradan biri.
Malum şahıs bu gazları aldıkça coştu, nutuk attı, bağırıp çağırdı ve kendisini gerçekten de dünya devi olarak görmeye başladı.
Bu gazla her olaya maydanoz oldu.
Dünyanın neresinde hangi olay oluyorsa bizimki mutlaka ortaya çıkıp konuştu, yol gösterdi, nasihat verdi, posta koydu.
Mısır'da darbe mi oldu?..
Hemen çıkıp darbecileri kınadı…
Çünkü o darbe İslamcı yönetime, Müslüman Kardeşler isimli bir dinci örgüte karşı yapılmıştı.
Bağırdı çağırdı, kendi Müslümanlarına destek verip iç siyasette oy devşirmeye kalkıştı.
Türkiye'de düzenlediği mitinglerde o Mısır'daki şeriatçıların işareti olan dört parmakla gösteriler yaptı.

* * * *

Libya'da Batı dünyası Kaddafi'yi devirmeye karar vermişti. Bu amaçla NATO devreye sokulmuştu. Bizimki esti gürledi:
“NATO'nun ne işi var Libya'da!..”
O sırada Kaddafi'den yana tavır alıyordu. Sonra baktı ki Libya lideri gidicidir, bu kez ona sövmeye başladı.
Böyle ikili oynuyor, bize ve dünyaya yutturmaya kalkışıyordu.

* * * *

Suriye Devlet Başkanı Esad kendisinin en yakın dostuydu. Ailece birlikte tatil yaparlar, sarılıp öpüşürlerdi. Günün birinde ABD'den emir geldi:
“Biz Esad'ı devireceğiz, ona göre davran!..”
Ve bizimki anında bir numaralı Esad düşmanı kesildi.
Artık her gün Esad'a sövüp sayıyor, onu devirmekten dem vuruyordu.
Suriye'deki iç savaşı kaşıdı, gıdıkladı.
Suriye'deki isyancılara her türlü silah ve cephaneyi gözünü kırpmadan, MİT aracılığı ile gönderdi.
Birkaç ay sonra Cuma namazını Şam'da kılmaktan söz etmeye başladı!
Çıkan iç savaş nedeniyle komşumuz olan ülkede 150 bin kişi hayatını kaybetti, Suriye harabeye dönüştü.
Savaştan kaçan bir milyonu aşkın Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Olayın bütün maddi ve manevi yükü bizim üzerimize bindi.
Bunlar için kurulan kamplar, bunları doyurmak için satın alınacak gıda, hastane ücretleri için sonsuz para gerekiyordu.
Devletin paracıkları kısa zamanda suyunu çekti…
Ve dünyaya yalvarmaya, ilgili ülke ve kurumlara resmi başvuruda bulunmaya başladılar:
“İmdat!.. Biz bu yükü daha fazla taşıyamayız. Bize acele para gönderin!..”
İşin ilginç yanı, o kadar bağıra çağıra bile Esad'ı deviremedi!

* * * *

Bizim dandik dünya devi bütün olaylarda darbeye ve darbecilere karşı çıkmayı iyi bilir, başka ülkelerde olanları iç siyasete uyarlar:
“Kim yaparsa yapsın darbelere karşıyız!..”
Ama örneğin Sudan'da El Beşir isimli bir darbeci var. Bu eli kanlı katil uzun yıllardan beri Sudan'ı gaddarlıkla yönetiyor, insanları mahvediyor.
El Beşir darbeci ama bu Tayyip'in vesairenin en yakın dostu.
Kaç kez Türkiye'ye geldi, Hilton otellerinde krallar gibi ağırlandı.
Hükümet bu eli kanlı katile her seferinde övgüler düzdü.
Bizim dünya devi (!) işte böyle biri. Her olaya maydanoz olmayı, ahkam kesmeyi iyi bilir.

* * * *

Şimdi yandaşlar mutlaka diyecektir ki “Dünya devi olmak işte budur. Dış dünyada olanlara karşı etkili tavır koyabilmektir!..”
Gelelim günümüzün çok önemli bir olayına.
Hemen kuzeyimizde bir ülke olan Ukrayna'da kan gövdeyi götürüyor. Ukrayna ile Rusya ha kapıştı ha kapışacak.
Kuzey komşumuzda halk sokaklara döküldü, seçimle gelen Rusya yanlısı hükümeti meydanlarda -şiddet kullanarak- devirip yerine Batı yanlısı bir hükümet getirdi.
Bu, resmen bir darbeydi.
Mısır'daki darbenin başka bir biçimi. Halkın seçtiği hükümet bu kez meydanlarda devrilmişti.

* * * *

Ancak bu kez bizim sözde dünya devinin karşısında gerçek bir dünya devi vardı:
Rusya!
Arka bahçesi Ukrayna'da olanlar karşısında Rusya'nın boş durması, olayları izlemekle yetinmesi elbette olamazdı.
Rusya, Ukrayna toprağı olan Kırım'ı kendine bağladı.
Bizim dünya devinden (!) tık yok.
Ukrayna'nın özellikle Rusya sınırındaki topluluklar harekete geçip kendi ülkelerine isyan ettiler, Rusya'ya bağlanmak istediler.
Kamu binaları işgal edildi, oralara Rus bayrağı çekildi.

* * * *

Yandaşlar şimdi diyecektir ki “Ukrayna bizim sınır komşumuz değil. Aramızda Karadeniz var. Bizim dünya devi o yüzden karışmıyor!..”
Yani ille de sınır komşusu olmak mı gerekir! Mısır, Libya, Sudan sınır komşumuz muydu!
Şimdi son haberleri izliyoruz.
Ukrayna ordusu Rusya yanlısı isyancılara karşı harekete geçti. Çatışmalar oluyor, insanlar ölüyor, bir ülke bölünüyor.
İç savaş ha çıktı ha çıkacak.

* * * *

Şimdi burada Tayyip'e vesaireye soruyorum:
Ukrayna'da olanlar konusunda ne diyorsunuz? Hangi taraftan yanasınız, Rusya'dan mı, yoksa Ukrayna'dan mı? Kim kime haksızlık ediyor, uluslararası hukuku kim çiğniyor?
Türk kamuoyu bizim aslan parçalarının bu konuda ne düşündüğünü bugüne kadar hiç öğrenemedi! Suskun kaldılar. Öyle kalmak zorundalar…
Çünkü bu kez karşılarında gerçek bir dünya devi olan Rusya var. Korktular, o yüzden ağızlarını açamıyorlar.
Libya'ya, Mısır'a, Suriye'ye cart curt etmek, Suriye'ye silah ve cephane göndermek, onların yarasını kaşımak ve iç işlerine maydanoz olmak kolay.
Sen gel bakalım, sıkıysa Rusya'ya iki çift laf et, biraz eleştir de görelim!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp