Top
16/09/2023

Tek parti iktidarında mutlu günler…

Sevgili okurlarım, demokrasi ile yönetilen her ülkede seçimlere giren istisnasız her siyasi partinin temel bir amacı vardır.

Tek başına iktidar olabilmek…

Bu amaca ulaşan partiler işin genelinde dışarıdan ve içeriden gelecek baskıları bir yana bırakır, gereken her kararı kendi yönetiminde istediği gibi alır…

Ve böylece kendisini koalisyon gerçeklerinden uzak tutmayı başarmış olur.

Biz geçmişte bu koalisyon uyuşmazlıklarını çok yaşadığımız için, ne olduğunu iyi biliriz!

★★★

AKP bunu başardı. Şimdi aradan 20 yılı aşkın bir süre geçti ve başımızda gerçek anlamda bir tek parti iktidarı var.

Artık beğenmediklerini ve yenisinin yapılmasını istedikleri o anayasaya sığınıp kendilerince “çok büyük ve önemli işler (!)” yaptılar.

22 yıl bir ülke için çok önemli bir zamandır.

Ancak şimdi olanlara baktığımızda bu önemli zamanın büyük bölümünün boşa geçirildiğini ve ne yazık ki belli kesimlerin çıkarları doğrultusunda kullanıldığını görüyoruz.

-Türkiye irili ufaklı mafyalar, silahlı çeteler ve devleti soyanlar tarafından adeta işgal altına alınmış durumda.

Hepimize artık bıkkınlık veren o siyasi kavgaları bir yana bıraktık, televizyon haberlerinde akan kanları seyrediyoruz, gazetelerde ve internet sitelerinde görüyoruz…

Her şeyi, daha doğrusu toplum olarak içine sürüklendiğimiz rezil tabloyu (çok eksik ve yetersiz bile olsa) oralardan öğreniyoruz…

★★★

Herkes silahlanmış durumda…

Yargıya hiç kimse güvenmiyor ve bu yüzden herkes kendi hakkını sokaklarda, ya da iktidar partisinde kendisi arıyor.

İstanbul başta olmak üzere memleketin dört bir yanında caddeler ve alanlar eski Teksas'ı aratmıyor, kan gövdeyi götürüyor.

Fazla uzatmaya gerek yok, memleketin genel manzarası böyle…

Toplumun sokağa yansıyan mutsuzluğu silahlar, bıçaklar ve sopalarla temizleniyor!

Bizim tek parti iktidarından ise tık yok!

★★★

Ekonomi bitmiş, ekonomi rayından çıkmış, milyonlarca insanımız bu ağır enflasyon koşullarının altında silindirin ezdiği gibi eziliyor.

Toplum çaresiz…

Buna karşın bizim tek parti iktidarı medyanın tamamına yakınını ele geçirmiş, her gün nutuk atıp vatandaşa yalanlar ve palavralar pompalayıp tatlı vaatler sunuyor!..

Bol kepçe “Bunu da yapacağız, şunu da Allah'ın izniyle başaracağız. Enflasyonu üç yıl sonra tek haneli rakamlara indireceğiz” edebiyatı!

★★★

Bunların uçaklarında ve özellikle dış gezilerinde konuk edilip ağırlanan ‘gazetecileri' var, hizmet veren medyaları var.

Demek ki hiçbirinin aklına şu basit soruyu sormak gelmiyor:

“20 yılı aşkın bir süredir tek başınıza iktidardasınız. Bunları niçin daha önce yapmadınız?”

Soramazlar.

Sormak isteseler bile sordurmazlar.

★★★

Sevgili okurlarım, şimdi size sağlık sektöründe bire bir yaşadığım bir olaydan kısaca söz edeyim…

Zira bütün sektörler gibi sağlık sektörü de çöküşte.

Bundan birkaç yıl önce sol gözümde bir arıza olmuştu.

Ana damar tıkanmış ve gözün görüşü neredeyse sıfırlanmıştı.

Sağ olsun, Başkent Üniversitesi Hastanesi hocalarından Prof. Dr. Gürsel Yılmaz olaya el koyup tedavileri yaptı ama hastalığın gereği olarak gözün tamamen açılması artık mümkün olamazmış.

Neyse, tedaviye başladık.

Bunun temel ilacı yurt dışından ithal edilen bir iğne… Ayda bir gidip iğne oluyordum. (İğne gözün tam içerisine yapılıyor. Ürkütücü bir durum ama fazla bir acı vermiyor.) Şimdi tıkanma ve görme daha iyiye gittiği için, hocamız iğne süresini biraz uzattı.

★★★

Geçtiğimiz Perşembe günü yine iğneye gittim.

Rapor eski tarihli olduğu için bizim ilaç parasını SGK ödüyor.

İğnenin iki gün önceki fiyatı 9.600 lira!

Rapor tarihi yeni olanlar için ise bu bedelin bir kuruşu bile ödenmiyor.

Yani rapor tarihi eski olanların parası devlet tarafından ödeniyor ama yeni olanlar nasihat alıyor.

Bu nasıl adaletsiz bir sistemdir ki hastane raporunun kağıt üzerindeki tarihine endekslenmiş.

★★★

Bu iğnenin fiyatı 2019 yılında 1.800 lira idi ve bir asgari ücretli, o zamanki para değerleriyle bu iğneyi alıp yaptırabiliyordu.

Şimdi ne oldu da bu rakama yükseldi?

Parası devlet tarafından ödenmeyen vatandaş bu 9.600 lirayı her ay nasıl ve nereden bulup da ödeyecek?

★★★

İki gün önce, işin ayrıntısını bilen eczacılarla konuştum… Şöyle dediler:

“Siz bir de öteki ilaçların fiyatını görseniz! Yine siz şanslısınız ki ilacınız hiç değilse ilaç depolarında bulunuyor. Oysa başta kanser olmak üzere pek çok ilaç piyasada hiç yok. Hem bulunsa bile fiyatlar açısından yanına yaklaşılmıyor. Bu işin sıkıntısını biz yaşıyoruz. Elinde reçetesiyle gelen insanlar boynunu büküp geri dönmek zorunda kalıyor. Onların halini görmek çok can sıkıcı.”

★★★

Sözüm ona güçlü bir tek parti iktidarı döneminde yaşıyoruz!..

Bu gibi konularda yüzlerce nutuk attılar, “Koalisyonlardan Türkiye çok çekti, şimdi tek parti olarak biz her sorunun çözümünü bulup gereğini yapacağız” diye bağırdılar!

Bu yazıda size sadece iki örnek vermeye çalıştım…

Mafyalar, çeteler, toplumun silahlanması, sokak cinayetleri, kavga dövüş ve giderek artan polisiye olaylar…

İkinci örnek ilaç fiyatları.

Kanser dahil bazı ilaçların yokluğu ve fiyatları…

Ve başımızda bir tek parti iktidarı!..

İyi ki çok partili değilmiş!

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp