Top
14/10/2023

Arap alemi, İslam dünyası!

Sevgili okurlarım, Hamas'la İsrail arasında çıkan korkunç savaşı bütün dünya dehşetle ve ibretle izliyor.

Dış politika uzmanı falan değilim. Dolayısıyla bu yazıyı sadece kendi sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğimle yazıyorum.

Bu, aralarında kaçıncı savaş!

Sürekli kapışıyorlar ama değişen hiçbir şey olmuyor. Araplar Filistin'in kendi toprakları olduğunu iddia ederken İsrail tam tersini söylüyor.

Arap alemi kalabalık…

İsrail ise 10 milyon nüfuslu, coğrafya sınırları açısından bakıldığında küçük bir ülke.

Küçük ama ‘marifetleri' büyük!

★★★

Asya'dan Afrika'ya kadar uzanan Arap ülkeleri, İslam alemi birleşse, İsrail'i bir kaşık suda boğmaları mümkün…

Ama bunu becermeleri asla söz konusu olmuyor…

Zira her biri (Arap olmayan İran'ı da katın işin içine) farklı yolların yolcusu.

Birbirlerine karşı nefretle dolu.

Birinin ak dediğine öbürleri kara diyor.

Kendi aralarında bile uzlaşmaları asla mümkün olmuyor.

Hepsi, ayrı ayrı bakıldığında ‘Müslüman'…

Ancak aralarındaki sürtüşmelerin temeline bakıldığında bazen ‘Mezhep kavgaları' var, bazen de ‘çıkar kavgaları'…

★★★

Arapların bir bölümü petrol zengini…

Hele bazıları var ki şeyhler, din tüccarları tarafından yönetiliyor. Petrolden kazanılan büyük paralar halkın değil o sahte Müslümanların cebine giriyor.

Yönetimlerin çoğu hırsız…

Suudi Arabistan Kuveyt, Katar gibi şeyhlikle yönetilenlerin başında nedense hep hırsızlar yer alıyor.

Bunların tamamı yaşamlarını büyük bir şatafat içinde sürdürüyor.

Ama gelin görün ki Afrika'daki Müslümanların tamamına yakını aç, yaşamları sefalet ve fakirlik içinde geçiyor.

★★★

Siz bakmayın o sahte ‘Müslümanlık, din kardeşliği' edebiyatına falan…

Hepsi palavra…

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'ya karşı sergiledikleri düşmanlık unutulacak gibi değildir ve hiçbir zaman göz ardı etmemek gerekir.

İngiliz altınlarıyla satın alınan din kardeşlerimiz, şeyhler vesaireler başımıza çok işler açtı.

On binlerce Mehmetçik şimdi onların topraklarında yatıyor ama mezarları bile belli değil. 

★★★

Peygamberimizin Ravza-i Mutahhara isimli mezarının bulunduğu Medine'yi kuşatıp en sonunda teslim almayı başaran (!) onlardı.

İslam'ın kutsal kentini Hristiyan aleminin askerlerine terk ettiler.

Aylar boyu süren o vahşi kuşatma sırasında aç kalan Mehmetçik çaresizdi.

Garnizon komutanı büyük kahraman Fahrettin (Türkkan) Paşa askerlerine emir gönderiyordu:

“Evlatlarım ben çekirge yiyorum, siz de yiyin.”

Başka çaresi yoktu…

Zaten çekirge ve hurmadan başka yiyecek bir şey kalmamıştı… Yakalanan çekirgeler ateşte ısıtılan sac tavalarda kızartılıyor, yanına birkaç hurma eklendiğinde açlıkla boğuşan Türk askerinin günlük besinin oluşturuyordu.

Mehmetçik perişan durumda idi ve en sonunda garnizon teslim olmak zorunda kaldı.

★★★

Şimdi yine günümüze gelelim…

Orada 10 milyon nüfusu olan ve adına İsrail denilen bir Yahudi devleti var.

ABD başta olmak üzere Batı dünyasının maddi ve manevi büyük desteği arkasında…

Sahip olduğu teknoloji inanılmaz boyutta.

Karşısında ise çeşitli nedenlerle bölünmüş bir Arap alemi..

Bıraksanız birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar.

İslam ülkelerinden birinde bile adına ‘demokrasi' denilen kavrama yer yok. Adı bile geçmiyor.

★★★

Ama işin tantanasına, palavrasına ve goygoyculuğuna bakarsanız her biri İsrail'in amansız düşmanı!

Her İsrail savaşı sonrasında ‘din kardeşi' Türkiye'den destek beklerler!..

Bizimkiler de dünya liderimiz başta olmak üzere bu işe soyunup nutuk atmaya başladı…

“Arabuluculuk yapmaya hazırız, yeter ki daha fazla kan dökülmesin!”

Keşke mümkün olsa ama hiç kimse, hiçbir ülke açıklama yapıp “Gel Türkiye, bizi barıştır da şu vuruşmayı bitir” demeyi aklından geçirmez. Ve geçirmeyeceği anlaşılıyor.

Zaten olan olmuştur, kan gövdeyi götürmekte, sivil asker, kadın erkek, çoluk çocuk binlerce insan can vermektedir.

Sözü geçen büyük devletler dışında kim kime arabuluculuk yapacaktır!

Bunlar iç siyasete yönelik kurgularla birlikte hayal alemleridir!

★★★

Arap dünyasının ve İslam aleminin kendi içinde yaşadığı bölünmüşlük ve parçalanmışlık günün birinde biter mi?

Bence bitmez…

Adını bir kez daha açıkça koyalım ve gerçekleri unutmayalım.

Arap alemi Birinci Dünya Savaşında, özellikle Ortadoğu'da bize ihanet edip arkadan vurmuştur.

Toprağa düşen nice Mehmetçiklerin, Türk askerlerinin karnı bile ‘acaba altın var mıdır' diye süngülerle deşilmiştir.

Daha sonraki yıllara bakıldığında çeşitli örgütler aracılığı  ile Türkiye'deki terör olaylarına büyük destek vermiştir.

Falih Rıfkı Atay Zeytindağı isimli kitabında anlatıyor:

“Suriye ve Lübnan'da birilerine Türk olup olmadığı sorulunca verilen cevap çoğu zaman ‘Estağfurullah' olurdu!”

Bu Arap aleminin büyük çoğunluğu Türkiye'den nefret eder.

Biz ise bunca tarihi gerçeklerden sonra bile onlara hoş görünmenin, yağ çekmenin ve yalakalık yapmanın peşinde koşarız.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp