Top
14/01/2015

Kravatlı Padişah!

Sevgili okuyucularım, bu ülkede inanılmaz olaylara tanık oluyoruz. Birileri anlatsa, böyle böyle olacak, bunlar da yaşanacak dese inanmazdık…
Ama gözlerimizle gördük, kamera çekimleri var, fotoğraflar var.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Türkiye ziyaretinde…
Kaçak sarayda Tayyip tarafından kabul ediliyor.
Kırmızı halılı merdivenlerde eski Türk devletlerinin askeri giysileri giydirilmiş olan birileri…
Başlarında miğferler, börkler, bedenlerinde zırhlar ve cübbeler…
Ellerinde bıçaklar, kamalar, kılıçlar…
Daha önce kurulmuş, sonra da batırmış olduğumuz 16 devletimiz var. Her figüran merdivenlerde bir devleti temsil ediyor da hangisini belli değil.
Askerlerin tamamı bıyıklı.
Merdivenden yukarı doğru tek sıra dizilmişler.
Kravatlı padişahın kafasında sarık, kavuk, sırtında cübbe, kaftan eksik…
Gün gelir o da olur inşallah.
Konuğu ile bu gülünç manzaranın alt tarafında el ele poz veriyor.
Sette rol verilen figüranlar gerçekten askermiş!
Muhafız Alayında askerlik yapan Mehmetçikler.

* * * *

Bu acayip manzarayı gösteren fotoğraflara bakınca bazı şeyler hissetmemek mümkün değil. Gülmek, ağlamak, utanmak, “Bu kadarı da ayıp kaçtı” demek… Akla sorular geliyor:
Burası acaba bir dizi seti midir, çekim mi yapılmaktadır? Şimdi yukarıdan Cüneyt Arkın fırlayıp saldırıya mı geçecektir?
Ya da burası bir operet sahnesi midir?
Sen “Türk” olduğunu söyleyemeyeceksin, “Türk Milleti” diyemeyeceksin, Atatürk'ü belleklerden kazıyıp unutturmak için elinden geleni ardına koymayacaksın ama aşağılamaya yeltendiğin Atatürk döneminde oluşturulan Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk Devleti'nin simgesini işine geldiği gibi -hem de yabancılara karşı- kullanacaksın!
Oh ne güzel yaaa!
Komedinin ve görgüsüzlüğün bu kadarını şimdiye kadar hiç görmemiştik…
Bakalım bundan sonra daha neler göreceğiz!

Ahmet talimat vermemiş!

Sevgili okuyucularım, bizim sadrazam Ahmet son dış gezisinden dönerken özel jetinde konuştu…
Karısını anlattı, peynirli yumurtayı çok güzel yaptığını söyledi falan filan.
Pekiii, Meclis'te eski bakanlarla ilgili olarak kurulan yolsuzluk ve rüşvet komisyonunun AKP'li üyeleriyle konuşup bu konuda talimat vermiş miydi?
“Dördü de bizim adamımızdır bunları aklamak zorundasınız” demiş miydi?
Bu soruya kendince açıklık getiriyor:
“Ben parti başkanı olarak herkesle konuşurum. Ama ne konuştuğum, ne gibi konuları ele aldığım gibi hususlar sadece beni ve konuştuğum kişileri ilgilendirir. Komisyona müdahale etmedim.”
Vallaha böyle diyor!

* * * *

Dikkat ediniz, “Komisyon üyeleriyle bu konuyu hiçbir zaman konuşmadım ve onlara talimat vermedim” diyemiyor ama işin etrafından dolanıyor.
Bence de konuşmamış müdahale etmemiş, eski bakanların AK'lanmasını istememiştir!
Konuşmuş ama varsayalım onların vereceği karara müdahale etmedi, baskı yapmadı, ricada bulunmadı!
Öyle ya, madem başbakandır partisinin bütün milletvekilleriyle konuşma hakkına sahiptir.
Ahmet komisyon üyeleriyle toplantı yaptığında aralarında şöyle masum konuşmalar geçmiş olabilir:
– “Başkan nasılsın yaaa, yenge nasıl?
– Valla efendim, huysuzluk ediyor.
– Nasıl yani?
– Bana baskı yapıyor adam gibi oy kullan, kimsenin etkisi altında kalma diye. Vereceğim oy beni ya yüceltecek, ya da yerin dibine batıracakmış, öyle diyor…”
– Sen bildiğin gibi yap. Eski savcısın. Böyle belgelerle dolu bir dosya eline o zaman gelseydi ne yapardın?
– Bir dakika düşünmeden dava açardım.
– O halde şimdi açma! Yengeye değil bana kulak ver!”

* * * *

– “Komisyon üyesi sayın partili milletvekilim nasılsın?
– Şükür Sayın Başbakanım, siz nasılsınız?
– Sen peynirli yumurta yapmayı bilir misin?
– Bilmem Sayın Başbakanım.
– O halde hemen öğren!.. Peki sence bizimkiler rüşvet yemiş mi? Yememiş değil mi!..
Oyunu ona göre kullan.
Ama ben size talimat vermiyorum ki…”

* * * *

“Sayın komisyon başkanım ve komisyonumuzun AKP'li milletvekilleri, kutsal bir görev için sizleri oraya seçtik. Dört eski bakanımız büyük bir iftiraya uğradı. Ortada ne yolsuzluk var, ne de rüşvet!
– Haklısınız efendim.
– Partimize çamur attılar.
– Doğrudur efendim…
– Ama ben size müdahale etmiyorum ki!
– Etmiyorsunuz efendim! AK milletvekilleri olarak kararımızı yasalar ve vicdanlarımız doğrultusunda vereceğiz.
– Yaaa kardeşim şimdi bırakın yasaları ve vicdanları bir yana… Oyunuzu adam gibi verin!”
Bunlar müdahale ve baskı sayılmaz ki!
Zaten kendisi de söylüyor:
Konuşulanlar sadece kendisini ve konuştuğu kişileri ilgilendirirmiş!
Kimseye müdahale etmedi, baskı yapmadı.
İş olacağına vardı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp