Top
13/07/2016

“Cemaat” olayının gerçek sorumlusu kimdir?

Sevgili okuyucularım, Türkiye'de her gece yatıyoruz cemaat, her sabah kalkıyoruz yine cemaat!
Her taşın altından cemaat fışkırıyor.
Bu nasıl iştir!
Gazete alıyorsunuz, manşette bunlar. Televizyon izliyorsunuz yine bunlar.
Başında Fethullah isimli ilkokul mezunu bir imam. ABD'de yaşıyor.
Yandaş gazetelere bakıyorsunuz, her gün manşetleri Fethullah'a küfürlerle dolu.
Bilmeyen zanneder ki Türkiye'de cemaat isimli bir muhalefet partisi var ve iktidarı devirmek üzere ve o yüzden iktidar tarafından bir numaralı düşman ilan edilmiş durumda.
Bu ekibin şimdi yeni isimleri de var, daha etkili olsun diye Tayyipgiller koydu:
FETÖ… Fethullahçı Terör Örgütü.
Paralel devlet, paralel yapı.

*  *  *

Neyin nesidir bunlar, kime hizmet vermektedir? Her yere sızmışlar, ortalığı karıştırmışlar, şimdi iktidar onların peşine düşmüş, yakaladığını tutuklatıp içeri tıktırıyor.
Yahu kardeşim, kısa süre öncesine kadar bunlar AKP'nin en büyük destekçisi değil miydi?
Devletteki o inanılmaz örgütlenme operasyonları Fethullah ve cemaat adına yapılmamış mıydı?
O zamanlar aralarından su sızmazdı.
Tayyip onlara seslenmişti:
“Ne istediniz de size vermedik!”
Bozuk bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir. Tayyip'in ağzından çıkmış en doğru sözlerden biridir.
Gerçekten de ne istedilerse verdiler, devleti onlara teslim ettiler.

*  *  *

Sadece devleti değil, her alanda sonsuz para kaynaklarını, maddi ve manevi desteği de sundular.
Cemaatin bankaları, gazeteleri, televizyon kanalları, binlerce dershanesi ve okulu, üniversiteleri, şirketleri, aklınıza gelen her şeyi vardı. Paralar gökten yağmur gibi yağıyordu.
İktidar veriyor, onlar da devletin ele geçirdikleri tüm olanaklarını iktidara sunuyordu.
Peşkeş düzeni, al gülüm ver gülüm dümeni sürüp gidiyordu.
Bir süre sonra aralarında hırgür çıktı.
Bu kez iktidar, yeni ismini FETÖ olarak koyduğu paralel devleti ya da cemaati ortadan kaldırmaya soyundu.

*  *  *

Ancak arşiv unutmuyor! Dostluk günlerinde Tayyip-Fethullah ikilisinin el ele, kol kola çektirdiği fotoğraflar elimizin altında. Sarmaş dolaş olmuşlardı.
Hükümetin bakanları ve AKP'nin önde gelenleri ABD'ye gidip Fethullah'ın elini öper, emirlerini alıp dönerdi.
Şimdi yakınıyorlar!..
Efendim bu cemaat devleti ele geçirmiş yargıya, askeriyeye bile sızmış. Şimdi bunlar temizleniyormuş!
Sonra başka suçlamalar geliyor!
Bunlar casusluk bile yapmış, terör örgütü kurmuş, PKK ile işbirliğine girmiş…

*  *  *

Ulan kardeşim, devleti onlara teslim ederken sizin aklınız neredeydi!
Devlet elinizdeydi, bu durumları o zaman bilmiyor muydunuz!
Niçin Fethullah'ın elini öpmek ve emirlerini almak için ABD'de tam kadro kuyruğa girmiştiniz!

*  *  *

Bunları okurken sakın ola ki cemaatçi, paralel devletçi, FETÖ'cü olduğumu, ya da onları savunduğumu düşünmeyin.
Onlarla en başından beri mücadele veren bir gazeteciyim. AKP iktidarları cemaat ekibini başının üzerinde taşırken ben kavga veriyordum.
Onlara bindirdiğim yüzlerce yazı arşivlerde duruyor.
Fethullah, yayın organları olan Zaman gazetesi, savcıları Zekeriya Öz dahil hakkımda nice davalar açtılar. Aslanlar gibi yargılandım ve hepsinden beraat ettim.

*  *  *

O halde şimdi işin özüne dönelim… İktidar cemaat kavgası niçin patlak verdi?
Bu bir çıkar kavgasıdır.
Cemaat hem devleti ele geçirirken, hem de sonsuz güç ve paralar kazanırken sadece ve sadece AKP'nin taşeronu idi.
Ne yaptıysa bu iktidar adına yaptı.
İşin sonsuz nimetlerini ve rantını birlikte paylaştılar.
Sonra iktidar bir baktı ki boynuz kulağı geçmek üzeredir ve palazlanan cemaate artık söz geçirmesi mümkün olmamaktadır.
Ne zaman ki aralarında parasal çıkarlar yüzünden dershane kavgası çıktı, işte o zaman cemaat tu kaka ilan edildi.
İşin bahanesi ve kısacık özeti işte budur.
Temelinde güç kavgası, rant kavgası ve paylaşılamayan büyük paralar vardır.
Bankalar, şirketler, okullar, dershaneler, üniversiteler…
Ve devleti ele geçirme kavgası!

*  *  *

Yandaş gazetelere bakıyorum, maşallah her birinin manşeti her gün Fethullah ve cemaat!
FETÖ, paralel yapı gibi saçma sapan başlıklar.
Daha düne kadar Fethullah'ın önünde kuyruk olan, yağlayıp ballayan, el öpüp övgüler düzenler şimdi sövüp sayıyor, hakaret ediyor, adam ABD'de yakalansın diye kırmızı bülten çıkarıyor.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri böyle skandal, böyle rezalet görmedi, bir daha da görmez.

*  *  *

Cemaate hesap sorulsun, hiçbir itirazım olamaz…
Ama asıl hesap sorulması gerekenler, yıllardan bu yana ülkemizi yöneten bu aymazlardır…
Ve günün birinde yargı önünde onlara mutlaka sorulmalıdır:
Bunları taşeron olarak kullanıp devleti ele geçirmesini sağlayan ve sonsuz para kaynaklarını cemaatin emrine veren kimdir? Bu hortumculuğa nasıl göz yumdunuz? Şimdi hangi gerekçeyle saldırıyorsunuz?
Bu nasıl devlet yönetimidir, o zaman ayakta mı uyuyordunuz?
Derin uykunuzdan şimdi işinize gelmeyince mi uyandınız?

*  *  *

Unutmayın sevgili okuyucularım, cemaat devleti uzaydan paraşütle inip ele geçirmedi. Okulları, bankaları vesaireyi gökyüzünden inip kurmadı.
Onlara bu olanakları sağlayan, güç verip teşvik eden gerçek sorumlu, sadece ve sadece bugünkü iktidardır ve asıl hesap onlardan sorulmalıdır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp