Top
11/08/2022

Bir nafaka mağdurunun mektubu!

Sevgili okurlarım sizlerden her gün maille çeşitli mektuplar alırım. Görevim gereği hepsini dikkatle okurum ama ne yazık ki her birine ayrı ayrı yanıt vermem genelde mümkün olmaz.

Bu durum benim gazetecilik yaşamımdaki bir eksikliktir, özür dileyerek bir kez daha itiraf ediyorum.

Bazı mektuplar ise ilginçtir ve yazı konusu olabilir.

Onlardan biri dün elime geçti…

Değişik ve hiç bilmediğim bir konu idi… Okudum, ilgimi çekti ama yazmak mı gerekir yazmamak mı, uzun süre karar veremedim…

Zira biz genelde siyasi konuları yazmaya alışmışız!

Bu yakınma mektubunda doğrudan siyaset yoktu ama çok sayıda insanımızı olumlu veya olumsuz yönde ilgilendiren bir konu dile getirilmişti…

Ve yazmaya karar verdim…

Hatay'da görevli olan Dr. Mustafa Üncü mektubunda telefon numarasını da vermişti. Dün kendisini aradım, ismini yazma konusunda iznini aldım.

Anlatılan olay başımıza bu iktidar tarafından musallat edilen enflasyon belasının nerelere nasıl uzandığının, nasıl dal budak saldığının kısacık bir belgesidir!

★★★

“Merhaba Emin Bey, geçtiğimiz günlerde açıklanan enflasyon rakamlarının tüm vatandaşların günlük hayatını nasıl zora soktuğunun yanında, bu rakamların ben ve benim gibi olduğunu tahmin ettiğim belki on binlerce ‘Nafaka mağdurunu' nasıl etkilediğini sizinle paylaşmak istiyorum.

27 yıldır tıp doktoru olarak çalışan, üç yıl önce boşanan ve bu evliliğinden üç çocuk sahibi olmuş bir babayım.

Üç yıl önce eski karımla anlaşmalı olarak ayrıldığımız boşanma davasında mahkeme, reşit olmayan tek çocuğum için 3.500 TL aylık nafaka takdir etti ve nafaka miktarının her yıl TUİK tarafından açıklanan ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) oranında artırılmasına karar verdi.

★★★

İlk yılın sonunda yüzde sekiz civarında açıklanan ÜFE oranı ile, her ay ödemem gereken nafaka miktarı aylık 3.800 lira oldu.

Boşanmamızın üzerinden geçen ikinci yılda yüzde 40 civarında (rakamları yuvarlayarak veriyorum) açıklanan ÜFE ile her ay ödemem gereken nafaka 5.500 liraya yükseldi.

Son bir yıldır bu miktarda ödediğim nafaka bedeli ise geçtiğimiz günlerde açıklanan ÜFE oranı ile (%144,61), bir anda aylık 13.470 lira seviyesine yükseldi.

★★★

Hekim olarak aylık gelirim ülke ortalamasının üstünde olmasına rağmen, benim bile bu bedeli öderken zorlanacak olmam nedeniyle “Nafaka İndirim Davası” açtım.

Ancak, mahkeme ilk duruşma tarihini kasım ayına verdi.

Bu durumda en az dört ay (mahkemenin ilk duruşmada karar vermeme ihtimalini de düşünürsek belki de daha fazla bir süre) bu miktarı ödemem gerekiyor.

Genelde boşanma davalarında nafaka artış oranlarının ÜFE rakamına endeksli olduğunu düşünürsek, özellikle son bir yıldır korkunç miktarda bir yükselişle karşımıza çıkan ÜFE oranlarının, benim gibi belki de on binlerce boşanmış ve nafaka veren kişiyi etkilediğini ve zor durumda bıraktığını düşünüyorum.

★★★

Elbette adil bir mahkemenin, dava sonunda akla ve mantığa uygun bir karar vereceğine inanmak isterim ama mahkeme süreci boyunca bile ödenmesi gereken en az 4-5 aylık bedelin, nafaka ödeyen tarafı (üstelik zaten hayatın bu denli pahalı ve geçinmenin son derece güç olduğu bu dönemlerde) ciddi şekilde sarsacağı açıktır.

Ben ve benim gibi nafaka mağdurlarının yaşadığı ve yaşayacağı mağduriyeti köşenizde dile getirirseniz, (hiç umudum yok ama) yetkili kişi ya da kurumlarca düzenleyici önlemlerin alınma ihtimali olabilir.

Değilse bile, en azından sesimizi duyurmuş olmak bile ilk adım olarak iyi bir başlangıç olur diye düşünüyorum.

Saygılarımla iyi çalışmalar dilerim.

Dr. Mustafa Üncü.”

Sevgili okurlarım, bir ülkede ekonomik gidişin önde gelen göstergelerinden biri, icra dosyaları sayısındaki artış veya azalmadır.

Ticaret ve yatırım sektörü çuvallayınca, toplumun ahlâk düzeyi giderek yok olunca bu sayı artar.

Durum iyiye gidiyorsa azalır.

Bizde de kurallar aynı ama her şey olumsuz yönde gelişiyor.

İcra dosyalarındaki hızla artış patlamaya dönüştü.

Resmi rakamlara göre şu anda mevcut dosya sayısı 24 milyonu geçmiş durumda.

Demek ki milyonlarca insanımız borçlu ve haciz altında. Ödeme yapmıyor ya da yapamıyor. Öbür yanda ise bu süreçte milyonlarca insanımız alacaklı. Borçluyu icraya veriyor, hacze gidiyor, tapularına şerh koyduruyor.

Üstelik bu alacak-verecek ilişkisi bazen cinayetlerle falan sonuçlanıyor.

★★★

Dile kolay, memleketin dört bir yanında bekleyen 24 milyon icra dosyası!..

Yeni doğmuş bebekler dahil neredeyse her üç kişiden biri icralık!

Yolu icra dairelerine düşmüş olanlar mutlaka dikkat etmiştir, dolaplarda çekmecelerde artık yer yok.

Dosyaların çoğu yerlerde, koridorlarda, depolarda istiflenmiş.

Bu konuda karar verecek mahkemelere gittiğinizde, duruşma günleri aylar sonrasına ancak veriliyor.

İcra memurları ne yapsın, mahkemeler ne yapsın.

24 milyon icra dosyası…

Herkes borçlu, herkes alacaklı…

Ve herkes birbiriyle kavgalı!

Ekonomide yaşanan rezilliklerin kaçınılmaz sonucu!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp