Top
09/02/2014

Suç telefonları

Suç un­su­ru içer­me­yen din­le­me dö­küm­le­ri, Zir­ve Ya­yı­ne­vi ci­na­yet­le­riy­le il­gi­li id­di­ana­me­nin ek­le­rin­de yer alı­yor. Ci­na­yet­ler 2007'de iş­len­di. Pa­şay­la ko­nuş­ma­mız ise 2011'de. Bu ko­nuş­ma­lar­da suç var mı? Var­sa, ni­çin iş­lem ya­pıl­ma­dı, yok­sa ni­çin id­di­ana­me­ye ko­nul­du.

2007 yılında Malatya'da Zirve Yayınevi cinayeti işlendi. Hıristiyan misyonerliği yapan biri Alman üç kişi boğazları kesilerek öldürüldü.
Aradan aylar geçti, emekli Orgeneral Hurşit Tolon bu davaya eklendi, bir
numaralı sanık yapıldı! İnanılır gibi değil.
Aşağıda vereceğim bant çözümleri, benimle Hurşit Paşa arasında yapılan telefon konuşmalarının dökümü. Hiçbir suç unsuru içermeyen bu dökümler Zirve Yayınevi iddianamesinin eklerinde yer alıyor.
İlk konuşmanın tarihi 15 Ocak 2011.
Sadece bazı imla hatalarını düzelttim. Lütfen dikkatle okuyunuz:
MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: Efendim
AHMET HURŞİT TOLON: Efendim saygılar sunuyorum
EMİN: Paşam
HURŞİT: Evet bendenizim saygılarımla efendim
EMİN: Nasılsınız paşam
HURŞİT: Çok iyiyim umarım siz de iyi misiniz
EMİN: Valla iyiyiz efendim sağolun çok teşekkürler sağolun
HURŞİT: Okudukça gönlümüz zenginleşiyor ufkumuz berraklaşıyor diyeyim ben
EMİN: Sağolun paşam eksik olmayın
HURŞİT: Nasılsınız iyi misiniz
EMİN: İyiyiz valla sağolun. Ben o gün Saygı'yla konuştum sizi aradım ama açılmadı telefonunuz
HURŞİT: Hayır hayır belki bilinmeyen bir numara olabilir
EMİN: Yo bilinmeyen değil
HURŞİT: Benim bilmediğim bir numara aramış beni dün aramış
EMİN: Dün müydü 555 ile başlayan benim
HURŞİT: Şimdi böyle bir iki numara var da
EMİN: O gün siz beni aradıktan sonra hatta hanımefendi ile konuştum Ayla Hanım'la
HURŞİT: Ha evle görüşmüşsünüz
EMİN: Dışarda olduğunuzu söyledi, aradım. Neyse o sorun değil. Saygı'yla (Öztürk) konuştum ben. Onun çarşamba günü şeyi varmış televizyon programı varmış
HURŞİT: Ben de size sorayım istedim şimdi perşembe günü de bizim arkadaşların işte faaliyeti var. Size ne zaman yani sizin programınız ne zamanlarınız müsait?
EMİN: Şimdi paşam şöyle. Saygı'nın durumunu bilmiyorum çarşamba günü benim şeyim var dedi
HURŞİT: Tamam o zaman çarşamba olmayabilir şöyle söyleyeyim
EMİN: Buyrun
HURŞİT: Haftaya salı olabilir mi
EMİN: Çarşamba bizim için bir sorun yok. Ben siz Saygı da olsun dediğiniz için o açıdan
HURŞİT: Peki peki şöyle söyleyeceğim hanımefendi teşrif edebiliyorlar mı?
EMİN: O gelecek o bugün Kayseri'den gelecek
HURŞİT: Tamam o zaman hanımefendi gelirse Saygı Bey o gün için olmayabilir zaten siz varsınız
EMİN: Tamam tamam oldu
HURŞİT: Bizim arkadaşlarımız da genel bazı hususlarda değerli fikirlerinizden yararlanmak bir de
EMİN: Estağfurullah
HURŞİT: Hanımefendiyle tabii görüşmek arzuları da var
EMİN: Tamam oldu o zaman Çarşamba olabilir
HURŞİT: O zaman şöyle söyleyeyim Çarşamba 19.30 size uyuyor mu?
EMİN: Uyar paşam tamam. Bir dakika bir bakıyorum tekrar, uyuyor tamamdır.
HURŞİT: Tamam o zaman ben yeri yani yerini size şurası diye ayrıca bildiriyorum
EMİN: Tamam paşam oldu
HURŞİT: Çarşamba 19.30
EMİN: Tamam paşam oldu
HURŞİT: Efendim bizi çok bahtiyar ettiniz derin saygılarımızı sunuyoruz.
EMİN: Sağolun bizden de saygılar hoşçakalın
HURŞİT: Hürmetler ediyorum saygılar hürmetler
EMİN: Sağolun sağolun”
Bu konuşma 15 Ocak 2011 günü yapılmış. Hurşit Paşa, Saygı Öztürk'le birlikte bizi aile boyu bir yemekli toplantıya çağırıyor. Ancak Saygı'nın zamanı uygun düşmediği için gelemiyor.

* * * * *

Dinlemeye takılan ikinci konuşmanın tarihi dört gün sonra. 19 Ocak 2011. Bu kez yemek yerine gitmek üzereyim.
MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: …(anlaşılmadı)
AHMET HURŞİT TOLON: Değerli dostum
EMİN: Paşam şimdi çıkıyorum evden
HURŞİT: Ay o zaman bir şey söyleyeceğim. Ben yoldayım sıkışık burası hani ola ki erken varırsanız ola ki erken varırsanız hani
EMİN: Tamam tamam sorun değil ben şimdi çıkıyorum
HURŞİT: Hayır o zaman şöyle, varmanız halinde bizden önce Gamze hanıma
EMİN: Tamam ben beklerim
HURŞİT: Gamze Hanım'ın misafirisiniz
EMİN: Tamam, kim Gamze hanım?
HURŞİT: Gamze Hanım bizim arkadaşlarımızdan biri Gamze Hanım
EMİN: Tamam oldu anladım anladım tamam oldu Tansel de geç gelecek zaten biraz, tamam oldu
HURŞİT: Ben de şimdi bilemediniz 15 dakikalık …(anlaşılmadı) 15-20 dakikada gelirim
EMİN: Tamam oldu paşam sağolun.
HURŞİT: Beş dakika geç çıkabilirsiniz yani
EMİN: Yok, şimdi çıktım taksiye biniyorum
HURŞİT: Peki oldu peki sağolun
EMİN: Tamam hoşçakalın.
Böylece, yemek yiyeceğimiz yeri doğru yola çıkıyorum.

* * * * *

Kayda alınan üçüncü konuşmanın tarihi
12 Şubat 2011.
MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: Efendim
AHMET HURŞİT TOLON: Çok değerli dostum saygılar sunarım
M. EMİN: Paşam nasılsınız?
A. HURŞİT: Hürmetler ederim: Ben iyiyim, siz de iyisinizdir diye düşünüyorum
M. EMİN: (anlaşılmadı) işte öyleyim ne yapalım.
A. HURŞİT: Önce gecikmiş olarak sizi kutlayayım. Zaten biz onu biliriz yaşarız, terennüm ederiz, söyleriz
(ABD'li Nielsen firmasının anketinde en çok okunan ve beğenilen köşe yazarı seçilmişim.)
M. EMİN : Sağolun paşam
A. HURŞİT: Türkiye inşallah 72 milyonla okuyacak sizi gün gelecek
M. EMİN: İnşallah inşallah paşam
A. HURŞİT: Böyle bu kadar değil 72 milyon okuyacak 72 milyon
M. EMİN: İnşallah valla
A. HURŞİT: Yaşananları görüyorsunuz
M. EMİN: Evet evet
A. HURŞİT: Daha çok görüyorsunuz
M. EMİN: Evet
A. HURŞİT: Ben hem sizi kutlamakta geciktim özür dilerim hem de
M. EMİN: Paşam ne demek
A. HURŞİT: Saygıdeğer
eşiniz hanımefendi başkanımıza (Atatürkçü Düşünce
Derneği Başkanı) ulaşamıyorum yurtdışındalar mı acaba?
M. EMİN: Yok değil paşam o mecburiyetten kapatıyor telefonu ama
A. HURŞİT: He ondandır
M. EMİN: Sabahtan akşama kadar Batıkent'te bir toplantıları varmış yani bugün
(anlaşılmadı)
A. HURŞİT: Akşam üstü ararım o zaman ben kendisini akşam üstü ararım
M. EMİN: Gece falan ararsanız
A. HURŞİT: Gece ararım gece ararım efendim
M. EMİN: Tamam tamam paşam
A. HURŞİT: Hürmet ve saygılarımı sunuyorum
M. EMİN: Sağolun paşam hoşçakalın
A. HURŞİT: Sağolun
M. EMİN: Güle güle efendim iyi günler.

* * * * *

Zirve Yayınevi davasında Hurşit Tolon bir numaralı sanık yapıldı, katil oldu!
Düzenlenen iddianamenin ek klasörlerinde işte bu konuşmalarımız yer alıyor.
Belki başkaları da vardır!
Bu konuşmalarda
Tolon Paşa veya benim açımdan suç unsuru var mı? Varsa niçin işlem yapılmadı, yoksa niçin iddianameye konuldu?
Tutanaklarda adresim, telefon numaram, her şey açıklanıyor.
Dün de yazmıştım, telefonlarımız dinleniyor. Şikayet ediyorum.
Bu konuda başka bir yorum yapmıyorum, takdiri size bırakıyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp