Top
07/01/2013

Emin Çölaşan’a mektuplar

Emin Çölaşan'ın notu:

Sevgili okuyucularım, sizlerden her gün çok sayıda mesaj alıyorum. Hepsine tek tek yanıt vermem ne yazık ki mümkün olmuyor. Bunlardan bazılarını yazılarımda kullanıyorum, bazılarını ise pazartesi günleri burada yayınlıyorum.

Burada kullandığım mesajlarda, gönderen okuyucularımın çoğunun isimlerini ne olur ne olmaz diye vermiyorum. Başlarına iş açılmasın.

Ayrıca bu mesajları, harf ve cümle hataları dahil, üzerlerinde hiçbir oynama yapmadan sizlere iletiyorum.

Her pazartesi günü burada, gazetemizin internet sitesinde buluşmak umuduyla.

Sayın Emin ÇÖLAŞAN ben Çiğiltepe Askeri lojmanlarında oturan biri olarak güvenlik zaafiyetimizi ve 8 aydır nasıl allaha emanet yaşadığımızı anlatmak istiyorum.

Çiğiltepe Askeri lojmanları Siteler mobilya semtinin doğusunda Muhabere okulu ve Samsun Konya bulvarının kuzeyinde Önder, Doğantepe ve Hüseyingazi mahellelerin güney ve batısında yer alan 1984, 1985 yıllarında yapılmış Askeri lojmanlardır. Çankaya, Oran, Devlet mahallesi v.s Askeri lojmanlara göre dış tehlikelere daha yakınken üstelik terör faaliyetine uğrama riski diğer lojmanlara göre daha yakın olmasına rağmen ne yazık ki Genel Kurmay Başkanlığının sosyal tesislerde ve orduevlerinde asker sayısının (Garsonların) azaltılması ve çekilmesi ile kışlalarda bulunması amacıyla başlattığı çalışma kapsamında ve lojman güvenliğinin özelleşmesi (Lojmanda oturanlar tarafından ücretlerinin verilmesi) için Nisan ayından beri Çiğiltepe Askeri lojmanlarında nöbetçi askerler 3 olan nizamiyesinin 2 sinden çekilmiş ana nizamiyede sembolik olarak durmakta fakat yakında Merkez Komutanlığın onuda çekeceğini duymuş bulunmaktayız.

Lojmanlar bizlerin ailemizin bulunduğu bir yaşam alanıdır. Biz askerler ailelerimiz güven içinde oldukları duygusu ile gece gündüz çalışabiliyoruz , tatbikatlara çıkabiliyoruz, nöbet tutuyoruz ve Ankara dışına göreve rahatlıkla gidebiliyoruz. fakat inanın 8 aydır büyük bir endişe içinde ve huzursuz yaşıyoruz. ( Bu zaman içinde hırsızlık faaliyetleri hat safaya ulaştı, lojmanlar siteler mobilya esnafının otoparkı oldu, seyyar satıcılar, hurdacılar bizler gibi mesai yapmaya başladılar ve tanımadığımız asker ailesi olması imkansız onlarca insan dolaşır oldu.)

Sayın Emin ÇÖLAŞAN en önemlisi akşam bomba yüklü bir araç nizamiyeden girip otobüs duraklarını bulunduğu yere park etse ve sabah mesaiye gidiş saatlerinde bombayı patlatsa, söylemeye dilim varmıyor olacak felaketi düşünmek bile istemiyorum.

Lojmanların güvenliğini sağlayan askerler garsonluk yapmıyorlar ailelerimizin güvenliği için nöbet tutuyorlardı. Yapılan tüm anketlerde özel güvenlik istenmemesine rağmen bizim güvenliğimizi sağladıklarını sandığımız Merkez Komutanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı ne yazık ki bizi savunmasız bırakmış can ve mal güvenliğimizi allaha emenet etmiştir.

Size anlatmaya çalıştığım bu düşüncelerimi gazetenizde uygun şekilde duyurursanız memnun olurum. Taşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.

Sayın Eminbey,

Benim sorunum 44 yaşındayım AKP nin politikaları sonucu işsiz kaldım.İki yıllık yüksek okul muhasebe bölümü mezunuyum Defalarca e devlet üzerinden başbakanlığada yazdım her seferinde kendi çıkardıkları kanundan habersizmiş gibi iş kura yönlendiriyorlar. Ama kendi çıkardıkları kanunlarla işverenlere 29 yaşına kadar olan işsizleri işe aldıkları Zaman 5 yıl süreyle sgk ve işsizlik primlerinin işveren payını devlet tarafından ödetiliyor. Ama emeklilik yaşını da 60'a çıkardılar.

Malum şahıs ,Ekrana çıkıp yok Diyarbakır ceza evinde işkenceye uğrayan bayandan bahsedip bende olsaydım dağa çıkardım diye artistlik yapıyor. Bende çoluk çocuğumun Rızkına sahip çıkmak için dağa çıkayım. Benim durumumda pek çok işsiz var ama utancından sesini çıkartamıyor. Bu gün ben işsizim ama benimde Çocuğum var oda bir gün genç olacak o zaman kendilerinin devletin ülkenin sahibi zannedenler o çocuklar büyüdüğü zaman bakalım güneşi balçıkla sıvaya bilecekler mi. Dikkat edin

İşsizlikten bahsederken hep bu günün gençlerinden bahsediyorlar. Bu ülkenin geleceği ile ilgilenen yok. Yeni işyerleri iş imkanları açmak yerine sadece göstermelik Açılışlarla halkın gözünü boyuyorlar. Öğretmen kadrolarında açık var ama şubatta atama yapmıyorlar, çünkü bu sene mezun olacak yandaş çocuklarının önünü açmaya Çalışıyorlar. Halka dalga geçip noter çekilişiyle zavallı insanların işsiz bırakıp halka psikolojik baskı yapıyorlar.

Benim sizden isteğim sahte yarattığı gündemler yerine ülkede büyük sıkıntı yaratacak olan 40 üzeri işsizlik sorunu üzerine gitmeniz. Ve mecliste boş boş oturan Gündemi değiştirme becerisini gösteremeyen muhalefetin ülkenin gelecekte büyük gündemi olacak bu konuya dikkatlerini çeker ve 29 yaşına kadar olan işsizlere Tanınan ayrıcalığın anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorum. Ama malum mahkemede artık parası olana adalet dağıtıyor.

Mahir

Cefakâr Partimin Vefasız Yöneticilerine Serzenişimdir; Siz halkımızın size sunduğu önerileri kulak ardı eder, olacak dualara amin demezseniz karşımızdaki küresel gücü arkasına almış AKP olmayacak dualara mevlüt okutur, hatim indirtir, ve her camide hutbe okutarak AMİN dedirtir, bize de dizlerimizi dövüp hayıflanmak düşer…Size bir teklifte bulunmuştum, bu konuda en ufak bir sinyal alamadım, dolayısıyla bundan sonra boşa kürek çekmek istemiyorum…Değersiz fikirlerle sizleri meşgul ettiğim için de affınızı istiyorum…Senelerdir özelleştirme masalıyla Türkiye’mizin bu güne kadar olan kazanımlarını, yabancılara, yandaşlarına, yabancılarla ortaklık yapan yandaşlarına gözümüzün içine baka baka, Cumhuriyete ve Atatürk’e hakarete varacak davranışlarla, karşı çıkanları aşağılayarak birer birer sattılar. Sattıkları 70-80 senelik kazanımlar, en az 20-25 seneliğine satıldılar, bazıları ölmüş eşek fiyatına 3-4 senelik kârları karşılığı, peki alınan paraları kim kullandı? bu günkü iktidar, bu paralarda gelecek iktidarların hiç mi payı yoktur? AKP kaydı hayat şartıyla mı iktidar da mı kalacak? Gelecek seçimlerde eskaza başka partiler iktidar olurlarsa AKPnin habire yükselttiği vergilerden başka bir gelir kaynağı bulamayınca beceriksiz olacak ama özelleştirmelerle milletin geleceğini satan AKP çok becerikliydi olacak, benden sonra tufan, diyerek har vurup harman savuran başarılı, toplayacağı vergilerden başka geliri olmayacak iktidarlar başarısız…

Teklifim şu idi: en azından özelleştirmelerin bir zaptı rapta alınması, özelleştirmeden elde edilecek gelirin süreye bölünürek ancak sene başına düşecek miktarın iktidarlarca harcanmasına olanak getirecek bir sınırlamanın kabulüdür. Dolayısıyla sonraki iktidarlar kullanma hakları olan bir miktarı Merkez Bankasının kasasında kendilerini bekliyor güvencesine kavuşacaklardır. Eğer CHP içerisinde bu fikre itiraz edecek bir tane ekonomist varsa ört ki öliim…Saygılarımla. Dr.Urcay Aslay (Tıp Dr.)

sayın emin çölaşan, 

ben her konuda araştırmalar yapan uygulama neticelerini takip ederim, evi yanan kişinin çaresi şudur, kurandan muhammed ve cin sureleri okunacak o kişilerin üzerie üflenecek, ayni zamanda okurken bir sürahi suya da üflenmesi ve o suyu kişilerin içmesi kesin sonuç verecektir, ben ayni ayetleri alzaymırlı kişiler, eğer kendi kendine konuşuyorsa,asabileşiyor veya saldırganlaşıyorsa yukardaki şekli uygulsınlar ertesi gün hastanın sakinleştiğini, unutkanluk hali hariç diğer durumlarının geçtiğini görecekler,
AKP için de şunu söyleyebilirim, tarikatların çektiği tesbihlerle çağrılan cinlerin bu gün halkın üzerinde etken olduğunu biliyorum, ben dağıtmaya uğraştım, çok kalabalık ve başa çıkamadım evde eşimi boğmaya kalktılar, şunu bilin ki biz ademi balçıktan cinleri dumansız ateşten yarattık ayeti vardır, cinler enerji boyutunda olduğu için göremeyiz ama bazı ayetlerle onu yok ederiz, çok etkli ayet de şudur,
haz,eyüp ün okuduğu dua ;rabbi inni messeniyeşşeytanu bi nusbin ve azap, rabbi euzibike min hemezatişşeyetini ve uzibike rabbi en yahdurun ve hıfzan minküllü şeytanin marit, cinlerin etkisinde olanlar bu ayeti kendileri okuyamaz sıkıntı gelir, inanmaz, bir sebeple okuyamazlar, Birinin onun üzerine okuması kafidir,
hoşça kalınız, allaha ement olunuz, (kişi nerede olursa olsun farketmez okuyan ya fotoğrafına bakmalı veya onu karşısında düşünmelidir
Ali Köse

İyi günler Emin Bey.Size daha önce de başbakanımızın demokrasimizin temel taşlarından olan kuvvetler ayrılığı ile ilgili zırvalarından söz eden bir mail yazmıştım ve bu konu hakkında köşenizde insanları bilgilendirecek bir yazıya yer vermezinizi rice etmiş idim,benim gibi düşünüp size birçok mail atan insan olduğunu düşünüyorum ki köşenizde bu konuya yer verdiniz,şahsım adına size minnettarım binlerce kez teşekkür ederim.Söylediğim gibi daha önce attığım mail de size İstanbul Üniversitesi’nde makine mühendisliği okuduğumdan ve 19 yaşında olduğumdan bahsetmiştim.31Aralık tarihli yazınızı biraz önce sanal İlk Kurşun Gazetesi’nden okudum.Size gelen maillerin tamamını okuduğunuzu söylemişsiniz.Bunu zaten biliyordum ama sizin ağzınızdan duymak beni bu maili yazmaya teşvik etti, lafı çok uzattım biliyorum esas konuya gelecek olursam size söylemek istediğim bir şey var.Sayın Çölaşan ben iki dedemi de hiç görmedim, ikisi de ben doğmadan önce rahmetli olmuşlar son yıllarda sizi okumaya takip etmeye başladım , ve Atatürk ve cumriyetimiz hakkında düşündüklerimle artık bu ülkede yalnız olduğumu düşünmeye başlamışken siz bunun böyle olmadığını bana gösterdiniz, hakkınızı ödeyemem çok teşekkür ederim.Dedelerimden bahsetmiş idim tahmin ediyorum ki ne alaka diye şuan düşünüyorsunuz, şöyle izah edeyim bu dünyada eğer siz de izin verirseniz benim bir dedem sizsiniz bir diğeri ise benim en az sizin kadar sevdiğim Levent Kırca.Bu maili yazmamın tek amacı bu idi.Biliyorum gelen maillere cevap verme fırsatınız olmuyor.Haklısınız zaten sizden bir cevap alma isteği içinde de değilim tek amacım ben sizi dedem olarak kabul ettim sizde beni bu cumhuriyetin bir çocuğu olarak torununuz kabul etmeniz.Umarım yeni yıl ülkemize ve milletimize güzel günleri getirir.Umut ediyorum ki bu ülkede ben Atatürkçüyüm demek başkaları tarafından yadırganan bir unsur olmaktan çıkar , umarım ki yayın organları yandaşlar yüzünden bir tarafa yamulmuş değilde tarafsız muhalifler sayesinde dimdik ayakta duran bir unsur haline gelir.Tüm saygı ve sevgilerimle

Sevgili emin colasan,malumunuz 2012 ocak ayindan itibaren milyonlarca issiz turk erkegi hukumet tarafindan zorunlu genel saglik sigortasi adi altinda aylik en az 36 tl prim odemek zorunda birakildi.Yani siz hastaneye gitsenizde gitmesenizde bu parayi vermek zorundasiniz.Bu prim belirlenirkenki rezillik de ayri bir parantez.Gelir testi adi altinda rencide edici sorular soruyorlar;evinizde firin,tv varmi?Ayda kac sefer et ve sebze yiyorsunyz gibi!Uzatmayayim evinizde dolabiniz firininiz varsa size hic bu meblayi odeyebilirmisiniz diye sormadan bu parayi afedersiniz kitliyorlar!Ve bu verdiginiz meblag size prim olarak sayilmiyor.Mesela 12 ay boyunca odediniz ama hic hastaneye gitmediniz bu para oldugu gibi acik kapatmaya gidiyor.Bu konu oyle bir konumdaki neresinden bahsedecegimi sasiriyorum.Ornegin bana bu teblig kasim ayinda geldi ama benden kasim ayindan onceki aylarida istiyorlar,ve sıkı durun ben o donemlerde sgk li calisiyordum zaten!Emin bey benim ve benden beter konumda milyonlarca insan var,tamam ben sgk sizken hastaneye gidersem devlet parasini alsin ama benim hastaneye gitmedigim zamanlari neden ve hangi amacla istiyorsunuz??Zaten issiz parasiz ailesinden gecinen insanlara birde bu sekilde harac gibi olsun aileniz oder diyerek bu meglayi istemek hangi insafa sigar diyerek konunun gerisini size birakiyorum tesekkur ederim.

İmralı’da görüşmeler yapıldığı artık resmen açıklanıyor. Acaba terör örgütü silahları koşulsuz bırakmayı kabul etti de bizim mi haberimiz olmadı? Böyle değilse bunun bir tek izahı olabilir: silah bırakma karşılığında hangi anayasal, yasal veya idari tavizlerin verileceğinin müzakeresi yapılıyor. Yani kısacası terörü bitirmek için terörden medet umuluyor. Bu durum topluma hayatın tabii bir gerçeği olarak kabul ettirilmek isteniyor. AKP iktidarının algı yönetiminde başarılı olduğunu kabul etmek gerek, uyguladığı yöntemler demokratik olmasa da…

Peki uzun yıllardan beri “elinden silahı bırakmayan terör örgütüyle müzakere edilmez, mücadele edilir” diyen muhalefet ne diyor? Bu duruma sessiz kalanların, teörle müzakereyi içlerine sindirenlerin ileride bu tutumlarını çocuklarına anlatmaları kolay olmayacak.

Onur Oymen

Sevgili Emin Abi,

Uzun zamandır Sözcü gazetesinin ve de senin okuyucunum.Birçok yazını okudum, hayranlıkla takip ettim tıpkı bugünde olduğu gibi.

Yazdığın yazılar arasında benimde içimden çığlık atarcasına desteklediğim hatta birşeyler eklemek istediğim zamanlar oldu.Ama ilk defa bu kadar aptal yerine konulduğumuzu hissettim.

Fethullah hoca hakkında yazdığın yazıya sanki cevaben bugün Milliyet gazetesinde bir röportaj vardı. Şahsın avukatı tarafından verilmiş.Muhtemelen haberin de vardır.

Bu röportajda ki yazılanlar ile senin yazdıkların arasındaki dağlar kadar olan fark, bu mail i atmama neden oldu.

Tam zamanıdır, ben ve benim gibi milyonlarca insan merak ediyor, hocanın mütevazi odasını, aylık gelir ve gider tablosunu…

Ama resmi olarak, belgelerle, fotoğraflarla, tutarlı şahitlerle..

Artık top sende Emin Abi,

Saygılar sunarım…

Atilla Özyanik

Sevgili Emin Çölaşan;

Siz saygı değer yazarların haberlerini okumak onlarla aydınlanmak inanın rahatlatıcı.Aynı şekilde tüm SÖZCÜ Gazetesi ekibini bu konuda tebrik ediyorum ve daha büyük başarılar diliyorum.Hükümet el atmadığı takdirde.

Sizlerin savundugu Türk Millet’inin halk olmaya calısan bir vatandası olarak benim bu yazı dizimi gazetenizde köşenizde paylasırsanız inanın cok mutlu olurum.Çünkü artık çokça gerildim ve birtek sizlerin sayesinde seslerimizi biraz olsun duyurabiliyoruz çok şükür.

Evet AKP denilen halk düşmanı bir hükümet.Ve tabiki o partininde başkanı ‘sözde’ halkını düşünen ama tamamen eziyete,kendilerine mecburiyete,Atatürk’ümüzü halka düşman göstermeye vede askeri karalamaya çalışan Başbakan Tayyip. Bir vatandaş olarak bu sözleri yazmak ve okumak çok acı lakin %50 dedigi sözde halk bunları fark etmeli.Kurunun yanında inanın yaşta yanıyor ve yanmakta.Sözde hedef olan 2023’e adım adım ilerlerken Türkiye’nin bu kadar vahim,bu kadar kendi menfaatlerince yönetilmesi,Sürekli gündem değiştirmelerinden inanın çok sıkıldık ve bıktık.Ee insaf!! dendi ama hala yılmadılar.Hala da halkın sırtına yüklenen yük gün geçtikçe artmaya devam ediyor.Şehit ailelerine değer gösterilmeyen sözde kardeslerimiz Suriye’li muhaliflere 400$ dolar aylık maaş verilen bir ülke haline geldik.Gereksiz ve saçma olan iktidarlığını kuvvetlendirme oyunu olan Kürt Açılımı ile birlikte halkını ikiye bölen böyle bir hükümet daha öncelerde hiç görülmemistir.ULUDERE’de hesapta halk sanılan teröristlerin Jet’lerimiz tarafından vurulması temizlenmesiyle büyük bir kaos haline geldi vede şuan neredeyse Genelkurmay suçlu çıkacak.Çıkmadıgıda malum.Baktıgımız zaman saygıdeğer SN. İlker BAŞBUĞ,, SN. Engin ALAN ve isimlerini sayamayacagımız kadar Askerimiz bu vatana hükümete her daim hizmette bulunmus insanlar.Suanda ne için yargılandıgına bakalım.Kendi vatanına senelerce hizmet yapmıs insanlar bir anda çokça üzücü olan terörist suçlamasıyla.Böylesine bir görüntüyü görmek ne acı.Farklı ülkeler bile bu hukuka olaya anlam veremezken saygı değer iktidar anlamıda kararıda vermis.Biliyorum ki bu yazıdan sonra mutlaka o iktidar adaleti banada tecelli eder varsın etsin.Yeterki halk artık bazı şeyleri görmeli uyanmalı.

2013 yılına girdiğimiz yeni günlerde inanın şehitsiz bir yıl diliyorum.Ama yeni yılla gelen koca bir ‘ZAM’ paketi hayret verici.Bu konuda olan şaşkınlıgımı emin olun gizleyemedim.Doğalgaza yapılan zamlar,elektriğe yapılan ve halada yapılmakta olan akıl erdilemeyen şu zamlar.Heleki tütün mamullerine yapılan zamlar inanın aklım almıyor.Bu kadar milyonlarca liralık vergi nereye gidiyor ve nerelere harcanıyor.Asgari ücrete ve emekli maaşlarını yaptıgı zam inanın bunların 3/1’ini karşılamaz.Ama gelin görün ki o kadar büyükmüs gibi dillendiriyorlar.Ama onlarda haklı kendilerince muazzam bir zam yaptılar.Halk’ın anası ağlıyor anası.Kendi milyarlarca maaş alırken halk günlük ekmegin hesabını yapıyor.Son Sözlerim bağışlayın beni Emin Bey ama Aziz Nesin gerçekten hiç boş bir cümle etmemis tekrar türk insanına hatırlatmakmı gerekli diye düşünüyorum.Soruyorum bunca yapılan zamlar neye nereye ya da kimin cebine gidiyor ??

Çok teşekkürler Sayın Emin Çölaşan ve Sözcü Ailesi Sizler daim oldukca bizler okumaya devam ellerinize yüreklerinize sağlık.

20 Yasında Bir Öğrenci ve Hemde Asgari ücretle Çalışan kişi :)

 

Sayın ÇÖLAŞAN , uzun süredir sizin yüzünüzden ( sayenizde ) SÖZCÜ gazetesi okumaktayım . Bahsekonu tarihli yazınızda bir husus dikkatimi çekti ( hemen hemen her gün yazılarınızda bir çok husus dikkatimi çekiyor ya her neyse ), gelelim konumuza ; asgari ücretle çalışan bir vatandaşımızın çilesini aktarmışsınız . İzin verirseniz sorum şöyle olacak ;
– asgari ücretin anlamı nedir , yaşı ve de çalıştığı yıllar ne olursa olsun bu ücret bütün yaş gruplarına – evli -bekar – aynı miktarda mı ödenir , her yıl çıktı -girdi yapılması yasalmıdır,
– bir vatandaş gecekonduda kiralık oturabilir mi , o gecekondular inşa edenlerin tapulu malları mı , arsa , inşaatı yapankişilere mi aittir .
Sayın ÇÖLAŞAN , bu konularda eğer bilginiz varsa ve de mümkünse beni aydınlatabilirmisiniz , yok eğer bilgim yok diyorsanız araştırma yapma imkan ve vaktiniz olabilir mi?
Çalışmalarınızda başarı dileklerimle saygılarımı sunarım…

Emin Bey Merhaba.

Fetullah adlı bugünkü yazınızda Hoca’nın emekli maaşı alabileceğinden bahsediyorsunuz. Fetullah Gülen, emekli olsa bile emekli maaşı alamaz çünkü emekliler yurtdışında 6 aydan fazla kaldıklarında emekli maaşı alma haklarını kaybederler. Eğer olur da devlet yurtdışında 6 aydan fazla kalmış birine bu 6 ayı geçen sürede emekli maaşı ödemişse bu paraların geri ödenmesini talep eder. Sonuçta da Fetullah Hoca’nın T.C.’den emekli maaşı alması söz konusu değildir, hatta Türkiye’den emekli olsa bile. Çünkü 13 senedir TR’ye gelmemiş yani 6 aylık limiti çoktan aşmış.

Fetullah Hoca’nın T.C.’den emekli maaşı alması bu şartlarda mümkün değildir. O zaman da durum aynen yazınızda anlattığınız gibidir. Hoca, kurduğu sistemi işletmek için gereken yüklü meblağları nereden buluyor? Yanında çalışanların maaşları, okullarının işletme maliyeti vs vs dünya kadar masraf çıkarıyor olmalı.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp