Top
04/10/2013

Bu vali neyin nesi?

Sevgili okuyucularım, AKP döneminde atanan valilerin tümü iktidar yandaşı. Oysa bir vali, görevli olduğu ilde en başta devleti temsil eder.
Yaptıklarının da ona göre bir ağırlığı olmalıdır. Görev ve yetkilerini iktidar partisinden yana kullanma hakkına sahip değildir. Bunların döneminde biz ne valiler gördük! Parti çıkarları için avantadağıtanlar, parti propagandası yapanlar!..
Karşımızda son olarak çok tipik bir AKP valisi örneği var.
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna.
Anımsayacaksınız, Gezi olayları sırasında Eskişehir'de gösterilere katılan Ali İsmail Korkmaz isimli bir genç dövülerek öldürülmüştü.
Unvanı Vali olan bu şahıs olayın hemen ardından açıklama yapmış, “Arkadaşları tarafından öldürülmüştür” demişti!
Sonra medya işin üzerine gitti, yok edilmek istenen kamera görüntüleri ortaya çıkarıldı ve gerçek öğrenildi:
Ali İsmail'i Eskişehir'in göbeğinde kıstırıp sopalarla vahşice dövenlerden bazıları iktidar yandaşı esnaf, bazıları da polisti.
Zanlılardan bazıları tutuklandı ama Ali İsmail öldüğü ile kaldı.
Belirlenen polislerin çoğuna da dokunulmadı.

* * *

Olayın üzerine gidip gerçekleri araştıran gazetecilerden biri de İsmail Saymaz'dı. Valinin yalanlarını ortaya çıkardı, suçluların bulunması için çaba harcadı.
Birkaç gün önce ilginç ama yüz kızartıcı bir olaya tanık olduk. Vali Güngör Azim Tuna, gazeteci İsmail Saymaz'a bir mail atmıştı ve şu ifadeleri kullanıyordu:
“İsmail yine rahat durmuyorsun… Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen, sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma. Eninde sonunda orada görüşeceğiz.”
Devletin valisi olan şahıs haberlerini beğenmediği bir gazeteciye hakaret ediyor, sonra da yerin altında (mezarda) görüşmekten dem vuruyordu.

* * *

Ama olay daha bitmedi. Bay vali bu mail piyasaya düştüğünde yurtdışında imiş.
Oradan açıklama yaptı:
“Mail adresi bana ait ama bunları bizzat ben yazmadım. Ancak mail'de yazılanların bir bölümüne katılıyorum…”
Adamın şu laflarına bakın yaaa!..
Demek ki devletin valisinin (!) mail adresini başkaları kullanıp Bay Vali adına onun haberi olmadan mesaj atıyor, demek ki bu işler olurken Vali Bey ayakta uyuyor!
Fakat olay yine bitmedi.
Bu mesajı attığını inkar eden Vali Bey birkaç saat sonra yeni bir açıklama yaptı.
Yazdıklarını bu kez kabul etmek zorunda kalmıştı.
Devletin valisi gazeteciye, ya da herhangi bir vatandaşa “Sen adi ve şerefsizsin” deme hakkına sahip değildir.
Eğer sahip olduğunu iddia ediyorsa o makamdan istifa eder, çıkar sokağa ve
işin sonrasını göze almak kaydıyla herkese istediği gibi hakaret eder.

* * *

Şimdi gelelim çok önemli olan bir başka konuya:
Bu şahıs yerinde kalacak mı?
Ya da Eskişehir'den alınsa bile bir başka ilimize vali olarak atanacak mı?
İçişleri Bakanı Muammer Güler konuştu:
“Bu e-postayı incelemeye aldık. Res'en (kendiliğimizden) inceleme başlattık.”
İnceleme başlatmaları iyidir de, önemli olan işin sonucudur.
Kim olursa olsun başkalarına hakaret eden, adi ve şerefsiz diyen, mezarda görüşmekten söz eden bir vali, eğer Tayyip'in valisi ise görevde bırakılır.
Yok eğer “Devletin valisi” ise bu marifetlerinden sonra ya istifa eder ve çekip gider, ya da onu görevden alırlar.
Bu öyle bir adam ki, Ali İsmail Korkmaz'ın caddede dövülerek öldürülmesinden hemen sonra açıklama yapıp “Arkadaşları öldürmüştür” diyebilmişti!
Şimdi “İnceleme” başlatılmış.
Sonucunu görelim bakalım!..
Ve hiçbir şey çıkmayacağını da!
Devlet işte böylelerine teslim edildi, bu durumlara düşürüldü.

Zekeriya Öz'ün seks kasetleri

Sevgili okuyucularım, önceki gün odatv'de çok ilginç bir yazı vardı. (Size tavsiyem odatv'yi her gün izlemenizdir.) Yazının başlığı “Dolmabahçe'de aslında neyin pazarlığı
yapıldı” idi. Tayyip'le Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında yapılan esrarengiz görüşmenin şifrelerini açıklıyordu.
Biliyorsunuz, o görüşme sonrasında hem Büyükanıt pes etti, hem de Türk Ordusu iktidarın kucağına düşürüldü.
O görüşmede bazı seks kasetlerinin gündeme geldiği iddia ediliyor!
Şimdi gelelim sözünü ettiğim yazıya. Yazan kişi Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki şeriatçı yapılanmayı ortaya çıkaran, sonra da tutuklanan ve hakkında 16 yıl hapis cezası verilen Başsavcı.
Yazısının sadece bir bölümünden alıntı yapacağım… Çünkü gerçekten ilginç.
Biliyorsunuz, o günlerde Ergenekon davasına bakan Zekeriya Öz isimli bir savcı vardı. Astığı astık kestiği kestikti. Kafaya koyduğu herkesi asker sivil demeden tutuklatırdı.
Şimdi Hakim Albay Zeki Üçok'un yazısından kısa bir alıntı yapıyorum:
“Karargah evleri soruşturması sırasında, bu soruşturmayı birlikte yürüttüğümüz ünlü savcı Zekeriya Öz, bana ve yardımcım Mehmet Çelik'e çok üst düzey bir komutanın oğlunun bir kadınla cinsel ilişkiye girdiği görüntülerin yer aldığı video seyrettirmişti.
Bu görüntülerden başka benim ve yardımcımın da şahsen tanıştığı adli ve idari yargıda görevli bir çok hakim ve savcının kadınlarla cinsel ilişkilerini gösteren gizli çekilmiş
videolar göstermişti.
Şunu demek istiyorum. TSK'ya karşı yürütülen savaş hiçbir kuraltanımayan, aşağılık
komplolarla sürdürülen, belden aşağı kirli bir savaştı…”

* * *

Üçok'un yazısında önce kendimce bir düzeltme yapayım. Yanılma payım elbette vardır ama sözünü ettiği kişi “Çok üst düzey komutanın oğlu” değil, “Kızı” olacak. Bu hususlar, kimlerin kasete alındığı zaten kamuoyuna daha önce yansımıştı.
Şimdi gelelim esas konuya. Zekeriya Öz geçmişin Ergenekon savcısı. Herkesi titreten, önüne geleni tutuklatan ve bir süre sonra tepkiler artınca bu hükümet tarafından pasif göreve atanan bir savcı.
Demek ki geçmişte Zekeriya Öz'ün elinde çok sayıda seks kasetleri var…
Ve bunları başkalarına da izletiyor.
Bu kasetler çok önemli…
Çünkü gerek yargı ve gerekse Türk Ordusu, bu kasetler kullanılarak iktidar tarafından ele geçiriliyor.
O günleri anımsayın!..
Subaylar intihar ediyordu, subay eşlerinin ve kızlarının kasetleri yandaş internet
sitelerine servis ediliyor, elden ele dolaşıyordu. Üst düzey komutanlar ve yargı mensupları “Kasetin var haaa” diye tehdit ediliyordu.
Kimler sızdırdı bunları?
Kimler siyasi amaçla şantaj malzemesi olarak kullandı?
Bir savcı, eline ulaşan seks kasetlerini nasıl olur da başkalarına izletir?
Hava Kuvvetleri eski Başsavcısı, halen tutuklu Ahmet Zeki Üçok'un yazdıklarının doğru
olmamasını dilerim!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp