Biliyorsunuzdur ama ben yine de hatırlatayım:
ABD Başkanı Joe Biden Suriye konusundaki Ulusal Acil Durum Planı'nın süresini uzatmak için yaptığı açıklamada Türkiye'ye ağır suçlamalar yöneltti.
Biden'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Suriye'deki durum ve özellikle de Türkiye Hükümeti'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik askeri harekât eylemleri, Irak Şam İslam Devleti'ni (IŞİD) yenilgiye uğratma savaşını baltalamakta, sivilleri tehlikeye atmakta ve bölgedeki barış, güvenlik ve istikrarı daha da zayıflatma tehdidinde bulunmakta ve Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal güvenliği ve dış politikası için olağandışı ve olağanüstü bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir.”
★★★
Bölgeyi, coğrafyayı, Türkiye'yi, Suriye'yi, IŞİD'i, PKK'yı bilmeseniz, bu açıklamayı okuyunca sanırsınız ki Türk Silahlı Kuvvetleri Meksika topraklarında yerleşmiş, sınırın kuzeyindeki ABD'yi tehdit eden bir örgütü desteklemekte ve o örgüt de ikide bir ABD topraklarında terör saldırısı düzenlemekte.
On binlerce kilometre uzaktan geleceksiniz, sınırımızın güneyinde PKK'ya her türlü askeri, ekonomik desteği vereceksiniz. Sonra da Türkiye'yi “IŞİD'le mücadeleyi sekteye uğratarak ABD ulusal güvenliğini tehdit etmekle” suçlayacaksınız.
Hatırlatmak isterim ki Türkiye 2016 yılı sonunda başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunda 40'tan fazla Mehmetçik IŞİD saldırılarında ya da IŞİD'le çatışmalarda şehit olmuştu.
★★★
Suriye'nin en kritik bölgelerindeki IŞİD varlığına son veren Türkiye'nin IŞİD'le mücadeleyi sekteye uğrattığını söylemek, en basit ifadesiyle gerçekleri yansıtmamaktadır.
Tersine, Türkiye'deki son iki terör saldırısının (İstiklal Caddesi ve Emniyet Genel Müdürlüğü önündeki saldırılar) faillerinin Suriye'den, ABD destekli YPG'nin kontrol ettiği bölgeden geldiği kanıtlandı.
Üstüne üstlük, ABD PKK/YPG hedeflerine operasyon yapan Türkiye'ye ait bir silahlı insansız hava aracını düşürdü.
ABD'nin Suriye'deki eylemlerinin Türkiye'nin PKK'yla mücadelesini sekteye uğrattığı ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit ettiği son derece açıkken Biden'ın tam tersini ifade etmesi, olsa olsa “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözüyle açıklanabilir.
★★★
Bu Türkiye açısından büyük bir haksızlık ve ne yazık ki Türkiye hükümeti bu haksızlıkları çok cılız tepkilerle geçiştiriyor.
Sadece bu haksızlıkları mı?
Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarından sonra İsrail'in başlattığı orantısız yıkım operasyonunu ve ABD'nin bu kanlı operasyonda İsrail'e verdiği açık desteği de cılız tepkilerle geçiştiriyor.
(Oysa ayın iktidar 2018'de Trump ABD Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıdığında yaşanan olaylardan sonra kıyameti koparmış, Tel Aviv ve Kudüs'teki büyükelçileri geri çekmiş, meseleyi Türkiye'deki seçim kampanyasının en önemli kozu haline getirmişti.)
★★★
Peki ne oldu da seçimlerden önce kıyameti kopartan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidarı şimdi böyle cılız tepkiler gösteriyor?
Yanıt açık:
Hazinemiz tam takır
ve hükümetimiz ABD'den, İngiltere'den, Avrupa'dan borç para bulmaya çalışıyor. Bu ortamda ABD'yi, İsrail'i, İngiltere'yi karşısına almak istemiyor.
İnsan bu olup bitenleri görünce “para, sen nelere kadirmişsin” demeden edemiyor.
Gördüğünüz gibi ekonomideki başarısızlık, domino taşları gibi eğitimden sağlığa, iç politikadan dış politikaya her alanı olumsuz etkiliyor.
Olan Türkiye'ye oluyor!
