Top
Deniz Zeyrek

Deniz Zeyrek

deniz.zeyrek@radikal.com.tr

04/10/2023

Yüzde 40 artı 1 mi?

2 Ekim 2023 günü “Yeni Anayasa ne için” başlıklı yazımda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni Anayasa tartışmasına girdiğine dikkat çekip, bütün yetki ve gücü elinde bulunduran Erdoğan'ın yeni Anayasa'yı ne için istiyor olabileceğini sorgulamıştım.

Ben iki ihtimal düşünmüştüm.

– İlki ülkede ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan gerçek gündemi değiştirme çabasıydı.

– İkincisi ise Anayasa'da Cumhuriyet'in tarif edildiği, değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek ilk dört maddeyi değiştirme hayaliydi.

★★★

Yazım yayınlandıktan sonra hükümetle yakın ilişkileri olan bir isim aradı.

Tanık olduğu bir toplaşmayı (gayri resmi olduğu için toplantı yerine toplaşma sözcüğünü kullandım) ve o toplaşma sonrasında dinlediği bir hukukçunun söylediklerini aktardı.

Aktardığına göre, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa işiyle de uğraşan hukukçu danışmanları bir araya gelmiş. O toplantıya katılan hukukçulardan biri de kendisine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni Anayasa konusunda iki isteği olduğunu anlatmış.

Güya Cumhurbaşkanı Erdoğan ekibine “Bu iki değişiklik olsun, gerisini muhalefetin taleplerini dikkate alarak yapabilirsiniz” demiş.

“Neymiş o iki istek” diye sordum.

(Yanıtlar benim için çok inandırıcı gelmese de sizinle paylaşmak istedim. Zira benim inanmadığım, “o kadar da olmaz” dediğim birçok şey bugüne kadar oldu.)

★★★

-“İlki yüzde 50 artı 1'i değiştirmekmiş” dedi.

Bunu istemesi normal.

“Yerine ne koymak istiyorlar” diye sordum.

“Yüzde 40 artı 1…”

“Yok daha neler” diyerek buna inanmanın zor olduğunu anlatmak istedim. Ancak vazgeçtim. Bunun yerine diğer isteği sordum.

“Üçüncü dönem seçilmek.”

“Buna hiç inanamam” dedim. “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi artık aday olmayacağını söylemişti zaten” diye devam ettim.

Ancak konuştuğum kişi, bu iki isteğin gündeme getirileceğinden çok eminmiş gibi ısrar etti.

★★★

Çok ilginç değil mi?

Konuyla ilgili yetkililerle yaptığım görüşmelerde iddiayı doğrulatamadım.

Ancak söylenenlere inanmak istemesem de Türkiye'de “olmaz” dediğimiz birçok şey olduğundan “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” demeyi tercih ediyorum.

Neticede Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Erdoğan'ın üzerine kurulmuş bir sistem. Erdoğan (iki dönem sınırlaması gibi) yasal zorunluluk nedeniyle sistemden çıktığı anda Türkiye siyaseti sorunlu bir alana girebilir.

Bakın göreceksiniz: Yeni Anayasa tartışmaları sırasında iktidar Erdoğan'ın bir süre daha sistemde kalmasını sağlayacak bir arayışa girecek ve ilgili bir düzenlemeyi mutlaka tartışmaya açacaktır.

Gazetecilik suç değildir

Meslek büyüğümüz Ayşenur Arslan'ın Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili ekranda yaptığı konuşmayı dinleyince tartışmalara neden olacağını tahmin etmiştim.

Zira (Konuşmanın ilk bölümünde teröre ve teröriste açıktan tavır koysa da bazı söylenenler insanların kahve sohbetlerinde dillendirebileceği sorulardan oluşsa da) Ayşenur Abla'nın kurduğu bazı cümleler, kitle iletişim aracı olan televizyondan söylendiğinde, terörizm konusunda hassasiyeti olan insanlarda rahatsızlık yaratabilirdi.

Öyle de oldu. Keşke öyle olmasaydı.

Çünkü bu tür durumlarda açıklanan fikir rahatsız (hatta şok) edici olsa dahi, işi fikirler üzerinden konuşup tartışmak ve sonuca bağlamak en doğru yöntemdir.

Ayşenur Abla öyle mi düşünüyor? Siz farklı mı düşünüyorsunuz?

Aynı platformlarda o düşüncenin yanlış olduğuna dair fikriniz söyler, elinizdeki bilgi ve belgelerle o düşünceyi çürütürsünüz olur biter.

Ne yazık ki bizde iş hiçbir zaman fikir bazında tartışılmıyor.

Hemen yapılan konuşmadan dolayı “terörü ve teröristi övme” suçlaması yöneltiliyor, ağır bir linç süreci başlatılıyor. İş gazetecinin polis eşliğinde (gözaltı prosedürü uygulanarak) adliyeye götürülmesi boyutuna vardırılıyor.

Olan demokrasiye ve gazetecilik mesleğine oluyor.

Madem Yeni Anayasa tartışacaklar. İktidar işe fikir özgürlüğünü güvence altına alan ve gazeteciliğin suç olarak görülmesine son veren teklifler

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları