Fenerbahçe dün gece 120 dakikalık oyunda penaltılarda Konferans Kupası'na veda etti. Daha 11. dakikada atılan gol ile durum eşitlendi. Bu çok büyük bir moral avantajıydı. Rakip kesinlikle katı bir savunma yapmıyor kazandığı toplarda hücumu düşünüyordu. Fenerbahçe'ye ofansif açıdan elverişli bir ortam doğuyordu. Bunun yanı sıra takımın kontrollü oynaması savunma güvencesini ihmal etmeyişi önemli bir artıydı. Ancak madalyonun öbür yüzü olumsuzdu. Çünkü ofansif girişimlerde üretkenlik sağlanamıyordu. İkinci yarıda aynı tablo devam etti. Zaman zaman baskı kuruldu denene yüksek ortalara ve kazanılan duran toplara kafayı hep Olympiakoslu oyuncular vurdular. İsmail Kartal'ın Batshuayi-Dzeko değişikliği o dakikalarda gerekmiyordu. Fenerbahçe'nin gol arayışları net pozisyona dönüşmezken Olympiakos tek pozisyonunu 80'de buldu. Livakovic takımını çok iyi bir kurtarışla oyunda tuttu. Uzatma bölümünde de bir önemli kurtarış daha yaptı. Penaltılarda da 2 kurtarışla gecenin kahramanı olmaya tam bir adaydı ama arkadaşları atışlarda başarısız oldular. Olympiakos kalecisi de takımı adına kahraman oldu. Fenerbahçe'nin genel sorunu önemli isimler olan Cengiz, Fred, Szymanski , Dzeko ve İrfan Can'ın fizik güçlerinin günümüz futbolunun en önemli ilkesinden yoksun olması. Dün gece yine geri 4'lü ve İsmail en ağır yükü çeken oyunculardı. Ben kaçan yarı final için yazık oldu kelimesini kullanmayacağım eğer erken gol ile skoru dengeliyorsan müthiş taraftar desteği ile Yunan liginin dördüncüsüne ikinci golü atamıyorsan fazla söze gerek yok.