ManÅetimiz tur niye kaçtı deÄil, final nasıl kaçtı? Onun cevabını arıyoruz... Yine ilk paragrafı olimpiyat adaylıÄımız ile açalım. Son 3'lük ile eleyip Tokyo karÅısında finale çıktıÄımız Madrid'in kadrosuna bir göz gezdirir misin lütfen... Prens Filipe'den baÅlayıp, eski Olimpiyat komitesi baÅkanı Samaranch'ın oÄlu Junior Samaranch ve tabii ki arkasında kıymetli babasından Pau Gasol'a kadar, hatta bizden çaldıkları Messi'ye kadar uzanan bir Åöhretler topluluÄunu alt edip finale çıktık... Slovenya'da, Fin Milli Takımı'ndan 40'lı yaÅlara merdiven dayamıŠMottola, artık emeklilik sonrası yaÅayacaÄı Åehri seçmeye baÅlayan Rannikko, Kaponen veya Muurinen... Hangisi tanıdık geldi sana? Fin maçının yarısında, yolda olsam, seni evden, arabadan arasam "Maç kaç kaç?" diye, "20 fark oldu" cevabını alınca, hangimiz sorarız kim önde diye... Hazırlık döneminde üç koç deÄiÅtirmiÅ Rusya, bizim mahallenin gençlerinin bile rakip olarak aÄzını sulandıracak Ä°sveç... Bu gruptan çıkamamayı a) point guard getirmemek, B) getirdiÄini de oynatmamak, C) hiçbir savunma felsefesi yaratmamak, D) hücumda sabırsız, sadece Åuta dayalı oynamak, E) formsuz oyuncuda ısrar etmek, F) geri düÅtüÄümüz anlarda hiç bir b planı olmaması ile baÅarabilirdik... Ve de maalesef baÅardık...
BÄ°RÄ°LERÄ° BU DÃÅÃÅÃ GÃRMELÄ°YDÄ°
Turnuva süresince, Türk Milli Takımı'nın soyunma odasında Türkçe konuÅulmalı dedim. Irkçı olduÄumdan mı acaba? Asla... Benim için insan insandır. Bir de üstüne meslektaÅım olursa... Ä°stanbul'da dünya finali öncesi, Tanjeviç'in hastalıÄı söz konusu iken, "Kabul edenlerden Rabbim'e rica edelim. Kabul görürse, herkes ömründen bir ayı Tanjeviç'e versin" dedim. Kalben... Hem o finalin coÅkusundan, hem dostluÄumuzdan, geçmiÅine, daha yapmasa da, yapacaklarına inanarak. Böylesine aÅaÄıya giden bir trendi, o göremese yanındakiler görecekti, onlar da göremiyorsa yönetenler... Esas sıkıntı onların da görmediÄi, göremediÄi anda baÅlıyor. Ãünkü o süreç inatlaÅmanın baÅlangıcı oluyor...