Bakan Zafer Çağlayan, Arap ülkelerinde büyük ilgi gören dizilerimizin aracılığıyla Türkiye'nin imajını ve Türk malı kullanımını ciddi oranda artırabileceklerini belirtmiş ve dizilere tanıtım teşviki vereceklerini müjdelemiş. Yıllarca uğraştıktan sonra kalitelerini dünya standartlarına taşıyan dizi yapımcıları için bu güzel bir haber... Ancak unutulan daha önemli bir konu var! Dizilerimiz sadece Arap ülkelerinde değil, Yunanistan'dan Hollanda'ya onlarca ülkede yayınlanıyor ve bu işten artık büyük paralar kazanılıyor. Fakat bu paradan bir kuruş, oyuncu ve senaryo yazarlarının cebine girmiyor. Ortada büyük bir sömürü var. Yurtdışında özellikle de Hollywood'da oyuncu ve senaryo yazarlarıyla yapılan kontratlar da dizi ya da filmlerin yurtdışı gelirleri, DVD ve TV yayın payları da dikkate alınır. Bizimkiler bu durumdan habersiz ya da haberdar ama işsiz kalma korkusuyla seslerini çıkaramıyorlar. Tabii bunda Türkiye'de Amerikan Oyuncular Birliği gibi güçlü bir kurumun olmamasının etkisi büyük. Şimdi devletin vereceği tanıtım teşvikiyle dizilerin geliri daha da artacak ama parayı yine yapımcılar ve dizilerin dağıtım hakkını elinde tutan kanallar kazanacak. Ben bu durumu vakti zamanında röportaj yaptığım Kanal D CEO'su İrfan Şahin'le paylaşmıştım. O da bana "Bizim oyuncular iyi kazanıyor, merak etme" demişti. Şimdi de Medyatava'ya yaptığı açıklamada Kıvanç Tatlıtuğ'un Arapların Brad Pitt'i olduğunu, rol aldığı reklamlardan iyi para kazandığını söylemiş. Evet, kazanıyor ama az! Ya da şöyle sorayım 'Gümüş'ün yurtdışı satışlarından dizi ekibine para verildi mi? Bu soru diğer diziler için de geçerli... Sevgili dizi emekçileri uyanın! Birileri sizi fena halde kandırıyor!