Top
23/03/2024

Seçim sonrası Erdoğan’ın gündemi refah

Pandemi sürecindeki aşırı izolasyon tedbirleri, dünya ekonomisini altüst etti. Bu sıkışmanın doğal sonucu olarak küresel aktörlerin taraf olduğu savaşlar, çatışmalar başladı.
Ekonomisi kırılgan olan Türkiye de bu süreçten payını fazlasıyla aldı.
31 Mart'ın ardından Türkiye'nin önünde seçimsiz 4 yıl var. Bu sakin sürecin, belirsizliğin ortadan kalkmasının ekonominin normalleştirilmesi çabalarına katkı sağlayacağı kesin.
Muhalefet felaket senaryolarını hâlâ güçlü şekilde dillendirse de piyasalara olan güven artıyor. Kredi kuruluşlarından küresel sermayeye yeşil ışık yakan hamleler geliyor.



Karamsar olmak da bir tercih. Ama hepimizi etkileyen bu sorunun çözümüne hiçbir katkısı yok. Dahası "Varınızı yoğunuzu satıp dolar alın" diye peşin satan spekülatörlerin ekmeğine yağ sürüyor. Panik havası, yarısı istatistik yarısı psikoloji olan ekonominin tüm dengelerini manipüle ediyor. Alınan her dolar maaşımızdan tırtıklıyor, alım gücümüzü düşürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün Karabük'te yaptığı konuşmada önümüzdeki sürecin en önemli önceliğinin ekonomi olacağının işaretlerini verdi.
Depremin ekonomiye getirdiği ilave yükün 104 milyar dolar olduğunu, sadece bu yıl deprem bölgesine 1 trilyon liradan fazla kaynak aktarıldığını anlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Önümüzdeki en büyük problem olan enflasyon Allah'ın izniyle yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başladığında bunların hepsi için daha geniş bir hareket alanına sahip olacağız. İşte o zaman ülkenin imkânlarını milletimizin tüm kesimlerine yansıtarak son dönemde yaşanan refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz."
Hayat pahalılığı, refah politik bir tartışma değil. Kendimize ve ülkemize güvenmek zorundayız. Kötüyü bekledikçe kötüye gitmek kaçınılmazdır.



***


TRUMP'IN GAZI KAÇIYOR GİBİ
ABD'de 5 Kasım yaklaşırken, Federal Seçim Komisyonu, seçimlerin en önemli başlıklarından biri olan bağış toplama konusunda güncel rakamları açıkladı.
Biden'ın seçim ekibi mart ayına toplam 155 milyon dolarlık nakit, Donald Trump'ın ekibi ise martta toplam 42 milyon dolarlık nakitle girmiş.



Şubatta 53 milyon dolar bağış toplayan Biden'ın seçim ekibi, aynı ayda 20.3 milyon dolar toplayabilen Trump'ın ekibine de fark atmış.
Para Biden'ı izlese de anketlerde seçmen hâlâ Trump diyor.
Ne var ki bir kere sermayeyi karşısına alarak iktidara gelmeyi başaran Trump bu kez işini şansa bırakmayacak gibi. Daha uyumlu olduğu gözden kaçmıyor. Söylemlerini yumuşattı. 9/11'in arkasındaki gizli gerçeklerden bahsediyordu. Şimdilerde Prens Harry'nin vatandaşlığı gibi kraliyet magaziniyle günü dolduruyor.
Anlaşılan ikinci kez iktidarı almak için her türlü pazarlığa açık.



***


MACRON'UN KUM TORBASI UKRAYNA
Fransa'nın 3 trilyon euro iç borcu var. Bunun yüzde 53'ü yabancı sermayeye. Bütçedeki en büyük harcama kalemi, borçların faizini ödemeye gidiyor. Üç yılda 50 milyar euro tasarruf yapmayı planlıyorlar. En önemli kesintiler eğitim ve sağlık gibi hayati kalemlerde.
Ülkede gösteriler başladı bile.



Geçen ay Ukrayna'ya kara birliklerini konuşlandıran Cumhurbaşkanı Macron ise kameralara boks eldivenleriyle pozlar veriyor.
Elbette kendisi de Rusya'yı nakavt edecek bir yumruk indiremeyeceğini biliyor.
Nasıl olsa arada kum torbası vazifesi gören Ukrayna var. Dayağı onlar yiyorlar. Teneke Napolyon da arada eldivenlerini geçirip yumrukluyor.
Parasıyla değil mi?
Bakalım Fransız halkı, Macron'un bu pahalı gölge boksunu daha ne kadar finanse edebilecek?



***


HÂLÂ KIZGIN MISINIZ MERAL HANIM?
Geçenlerde "Hepimiz aday olduk. Ben oldum, İnce oldu, Karamollaoğlu oldu, adaylar olduk, olduk, olduk... Sayın Erdoğan 'Ben tek, onların hepsi' dedi ve biz kazanamadık" diyerek kısa bir özet geçen Meral Akşener, dün de 6'lı Masa itiraflarına devam ediyordu:




"Biz Türkiye'yi kurtaracağımızı düşünürken arkadaşlar dümen içindeymiş."
Bugün farkına vardıklarınızı o günlerde yazdığımız için ne çok kızmıştınız Meral Hanım.
Hâlâ aynı görüşte misiniz?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp