Herkes, CHP'deki para sayma görüntüleriyle ilgili sessizliğini koruyan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne diyeceğini merak ediyor.
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, çarşamba akşamı Sebep Sonuç'ta Kılıçdaroğlu ile yaptığı telefon görüşmesinden ayrıntıları paylaştı.
Pazarcı, Kılıçdaroğlu'nun doğrudan para sayma görüntüleri için yorum yapmadığını anlatıyor. Ancak Kemal Bey'in, mevcut CHP yönetimine yönelik bu skandalın da içinde olduğu eleştirileri sessizlikle karşılamasının aslında bir yorum olduğunu söylüyor.
Haklı.



Zira Kılıçdaroğlu para sayma skandalıyla ilgili, seçim öncesi kucağına düşen bombayı üzerine atmaya çalışan İmamoğlu ve Özgür Özel gibi düşünse, göstermelik de olsa bir iki çift laf ederdi.
Kılıçdaroğlu deneyimli bir isim. Elbette CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut gibi, "Suçlu Erdoğan'dır" falan demesini beklemiyoruz. Ama "Partimizi yıpratmaya çalışıyorlar" falan diyerek ortaya karışık yapabilirdi.
Belli ki yargı süreci sonlanınca yapmak durumunda kalacağı açıklamalar için kendisini bağlamak istemiyor.
Bu soğukkanlı tavır, Kemal Bey'in skandalla ilgili elinin rahat olduğunun da göstergesi. Kozları sağlam olmalı. Yoksa para sayma görüntüleri ortaya çıkınca, adı bile anılmadan sahneye fırlayıp "Benimle ne alakası var" diye savunmaya geçenler gibi yırtınırdı.

***

BOŞUNA MI CHP VAR?
İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de soykırıma devam ediyor. Şu ana kadar "medeniyetimizin" gösterebildiği tepki, bölgeye temizlik, sağlık ve gıda malzemeleri ulaştırmaya çalışmaktan ibaret.
Türkiye de Gazze'de akan kanın durması için garantör ülke olma girişimlerini aralıksız sürdürüyor.
Ana muhalefet ise bu çabalardan rahatsız. CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, düzenlediği basın toplantısında, "Nereden çıktı garantörlük işi?" diyerek hükümetin dış politikasını eleştiriyordu.



Uzgel sadece Türkiye'nin Filistin meselesinde topa girme çabalarını değil, Afrika'daki nüfuz faaliyetlerini de "aşırı" buluyor. Şöyle diyor:
"Denge politikanız tıkandı kaldı. Bunu Somali'den mi açmaya çalışıyorsunuz? Ege'yi, Doğu Akdeniz'i hallettiniz sırada Somali mi var? Neyin taşeronluğunu üstlendiniz Somali'de? Bize aynı Libya senaryosunu mu satmaya çalışıyorsunuz? Bunları artık bize, kamuoyuna yediremezsiniz."
Şöyle bir açıklama ne Yunanistan'dan geldi ne de Afrika'yı, Akdeniz'i pay etmeye çalışan Avrupa'dan, ABD'den.
Haklısınız, yeni CHP niye var ki?
Bir boşluğu dolduruyor işte.

***

SENİN SOLCULUĞUNU SEVSİNLER ZİZEK
Slovenyalı filozof Slavoj Zizek, Putin'in bir an önce durdurulması gerektiğini söylüyor. "Gerekirse nükleer silahla" diye de ekliyor.
Zizek'in gemi azıya almasının, Rus halkına atom bombasını reva görmesinin nedeni, Putin'i "Koyu muhafazakâr, dindar bir fanatik" diye tanımlaması.
Filistin'deki soykırım için Kuran'dan ayetler okuyan, Müslüman bir Tatar kızına âşık olan Putin'in, 24 yıldır yönettiği Rusya'da Müslümanların ABD ve Avrupa ülkelerinden daha rahat yaşadığını biliyoruz.



"Koyu muhafazakâr, Hıristiyan bir fanatik" için fazla liberal bir karne değil mi? Zizek'in atom bombası için teşvik ettiği ABD'nin, Birleşik Krallık'ın, Fransa'nın safında pozisyon alması ise, tezlerinden ziyade şovlarıyla popülerleşen solcu bir filozof için tarihi bir leke.
Tıpkı asi filozofumuzun, mevzu Filistin olunca süt dökmüş Batılı aydına dönüşmesi, Avrupa başkentlerinde konuşurken Hamas'ın İsrail halkına yönelik saldırılarını kınamadan "Filistinlileri de dinlemek gerek" bile diyememesi gibi.
Sıkar tabii. Küresel medya anında gömer, afrası tafrası nedense hep Doğu'ya olan pop filozofumuzu.

***

MAKARNA
"Makarna, inanılmaz bir yemek; evde yediğinde AK Partili oluyorsun; dışarıda yediğinde Cehap'lı oluyorsun." (@tanerceyeni)