Top
09/03/2024

Yeni Azerbaycan: Vizyon ve Hedefler

Sovyetler Birliği dağıldığında bağımsızlığını yeniden ilan eden Azerbaycan'ı çok zor şartlar bekliyordu. Topraklarının yüzde 20'si Rusya destekli Ermenistan tarafından işgal edilmiş, savaş sebebiyle bir milyonu aşan göçmene ev sahipliği yapmak zorunda kalmış, ekonomik yapısı darmadağın olmuş ve ülkede istikrarsızlık baş göstermeye başlamıştı. Bu nedenle her ne kadar Azerbaycan bağımsızlığını yeniden ilan etmiş olsa da içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle bağımsızlığın sevincini tam anlamıyla yaşayamamıştı.

Bişkek Protokolü sonucunda Karabağ'da geçici bir ateşkes yapılması ve asrın anlaşmasıyla petrolün çıkarılması ve pazarlanması konusunda Batı ile işbirliğine gitmesiyle sosyo-ekonomik açıdan ülkede görünür bir iyileşmenin sağlanması söz konusu sorunların bir kısmını ortadan kaldırdı. Sovyet döneminin üst yönetim kademelerinde yer alan tecrübeli, bölgenin dinamikleri iyi bilen, Azerbaycan halkını ve yapısını çok iyi tanıyan Haydar Aliyev'in iktidara gelmesi ülkede istikrarı sağladı. Ancak Karabağ'ın işgal altında olması ülkenin tüm sosyo-politik durumunu olumsuz etkiledi. 12 Temmuz 2020 tarihinde Ermenistan'ın Tovuz'a saldırmasıyla başlayan, 44 gün süren Vatan muharebesinin zaferle sonuçlanması ve Ermeni ayrılıkçı güçlere karşı 19 Eylül 2023'te gerçekleştirilen 23 saatlik Lokal-Antiterör terör operasyonu ile Karabağ'ı tamamen işgalden kurtararak egemenliğini tesis etmesi ve toprak bütünlüğünü sağlaması, Azerbaycan için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu çerçevede 7 Şubat 2024 tarihinde yapılan erken cumhurbaşkanlığı seçimi ile siyasi açıdan Azerbaycan'ın zafer öncesi dönemi kapanmış ve zafer sonrası dönem başladı. Doğal olarak bu dönemde izlenecek iç ve dış politikalar merak konusu oldu.

14 Şubat tarihinde Azerbaycan Milli Meclisinde, beşinci kez cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev için düzenlenen yemin töreni sonrasında Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada Azerbaycan'ın yeni dönem yol haritasını ortaya koyarak, ülkenin iç ve dış politikalarındaki öncelliklerini samimi, net ve etraflı bir şekilde ifade etti. Yukarıda da ifade edildiği üzere 44 günlük Vatan Muharebesi ve 23 saatlik Lokal-Antiterör operasyonu sonrası Azerbaycan için yeni bir dönem başladı. Bu dönemin temel hedefi ise egemenliğini tam tesis eden Azerbaycan'da yeni bir sinerji oluşturarak her alanda topyekûn bir iyileşmeyi gerçekleştirmek, özgürleştirilen Karabağ topraklarında işgal izlerini temizlemek, yeni bir kalkınma hamlesini başlatmak ve milletleşme sürecini hızlandırarak "Azerbaycancılık" kimliği etrafında kentleşmeyi sağlamaktır. İşgalde kurtarılan Hankendi'deki sözde Dağlık parlamento binasının yıktırılması (5 Mart tarihinde) bu anlamda atılmış sembolik bir adımdır.

Azerbaycan'da bu paradigmaya göre şekillenecek olan yeni dönem 7 Şubat'ta yapılan erken cumhurbaşkanlığı seçimiyle tescillendi. Sayın cumhurbaşkanının bir zamanlar ayrılıkçı Ermenilerin sözde yönetimlerinin başkent olarak ilan ettikleri Hankendi'nde oy kullanması ise bu tescilin bir sembolü ve dünyaya ilanı anlamına gelmekteydi. Cumhurbaşkanın kendi ifadesiyle "Hankendi'de kullandığım oy, kutuya attığım pusula öylesine bir pusula değildi. O pusula Ermeni ayrılıkçıların tabutuna çakılan son çiviydi." Kısaca Karabağ işgalinin sona erdiğinin ve "Karabağ Azerbaycan'dır!" gerçeğinin en güzel ifadesiydi. Yeni dönemde toprak bütünlüğünü sağlamış, egemenliğini tam tesis etmiş, Anayasasını tüm ülke topraklarında uygulamaya geçirmiş, bölgede lider konumuna gelmiş, Türk Devletleri Teşkilatında önemli rol oynayan, İslam ülkeleriyle iyi diyalog içinde olan, başta Afrika ülkeleri olmak üzere Batı ülkelerinin sömürgeleştirdiği ülkelerin haklı davalarına sahip çıkan ve ülkede her sahada reformları hayata geçirmeye hazırlanan bir Azerbaycan'ı görmemiz mümkün.