Top
Tuğba Kıraç

Tuğba Kıraç

tugbakirac@ponderacoaching.com

14/04/2013

Kırmızının Elli Tonu

Kırmızı, çağlar boyunca pek çok kültür için hem hayatı hem ölümü; muhteşem ama korku dolu bir çelişkiyi temsil etti. Bugün bize miras kalan anlamıyla, öfke, ateş, içinde fırtınalar kopan kalp, aşk, savaş ve gücün simgesi oldu.

Kırmızı, tarih öncesi dönemde siyah- beyazdan sonra ilk kullanılan ve kendine ait bir ismi olan tek renkti. Diğer renkler siyah ve beyazın sadece açık-koyu tonları kabul edilip özel bir isimle anılmazken, kırmızı ayrıcalıklı olageldi, kadim uygarlıklarca kutsal kabul edildi. İlkel toplumlarda hastalıkları iyileştiren, kötülüklerden koruyan büyülü güçlerin sembolüydü. Eski Çin’de şansın, sağlık ve refahın habercisi, Mısırda tehlike, hile demekti. Kırmızı renk kıyafetler, toplumun varlıklı ve iktidar sahibi kesimi tarafından sahiplenildi. Krallar, kardinaller ve aristokratlar kırmızı giydiler. Roma imparatorluğunda güç ile o kadar özdeşleşti ki, en güçlü erkeklere ‘kırmızı giyen adam’ manasına gelen ‘coccinati ‘adı verildi. Rönesans Avrupa’sında kırmızı boyaya talep inanılmaz boyutlara ulaştığında, İspanya’nın gümüşten sonraki en kıymetli ihracatı konumuna yükseldi.

Kırmızı nadir ve değerli olduğu eski dünyada, sakladığı sırları fark edenler için zenginlik kaynağı oldu. Bu gücü ele geçirmek isteyenler gemileri yağmaladılar, önemli mevkilerde casuslar türedi, yakalananlar ölümle yargılandı.


Sıcak tonların kuvvetli uyarıcı etkisi biliniyor. Kırmızı, en şiddetli baştan çıkarıcı. Sinir sistemini harekete geçiriyor, kalp atışını ve nefesi hızlandırıyor, adrenalin salınımını arttırıyor. Üzerimizde yarattığı reaksiyonlar tamamen fiziksel ve bizim kontrolümüz dışında gelişiyor.
Kırmızının, romantizm, aşk ve cinsellikle ilişkilendirilmesinin ardındaki evrimsel neden; pembe cilt tonunun sağlıklı, uygun eş seçimi için önemli bir ipucu sunması ve yumurtlama döneminde dişilerin tenlerinin belirgin biçimde kızarması. Rochester Üniversitesi yaptığı araştırmada, erkeklerden kadın fotoğraflarını çekicilik seviyelerine göre değerlendirmelerini istediğinde, kırmızı giyen kadınların daha yüksek puan topladığını açıkladı. Kırmızı etkisi sadece tek taraflı değil üstelik. Kadınların kırmızı giyen erkekleri nasıl algıladığını merak eden Profesör Andrew J. Elliot, bir başka araştırmada benzer sonuçlara ulaşıyor. Kırmızı giyen erkekler, karşı cinsin gözünde daha çekici, yüksek sosyal statü ve güç sahibi.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar kırmızının testosteron seviyeleriyle doğrudan ilişkili olduğunu, dominant ve agresif davranışları desteklediği sonucuna varıyor. İnsanların nasıl etkilendiğini incelemek için boks, taekwondo, güreş gibi dövüş sporlarını analiz eden araştırmacılar, Olimpiyat oyunlarında kırmızı üniforma giyen sporcuların karşılaşmayı açık ara kazandığını tespit ediyor. Aynı şekilde, futbol maçlarında kırmızı formalı takımların daha başarılı olduğu gözleniyor. Özellikle iki rakip birbirine yakın güce veya yeteneğe sahipse, kırmızı ekstra avantaj sağlıyor. Benzer performans sergileyen taraflardan, kırmızılı olan kazanıyor.

Bu sihirli rengin üstünlük sağladığı çok fazla alan olmasının yanı sıra, olumsuz algılandığı, farklı psikolojik süreçlerle bağlantılı olduğu gerçeğini de hatırlamakta fayda var. Kırmızı aynı zamanda tehlike ve yasak çağrışımı ile, bizi durdurmak için komut verilirken kullanılan ve başarısızlık korkusunu tetikleyen renk. Yangın alarmları, dur işaretleri , yazılı sınavların, ev ödevlerinin üzerindeki kırmızı kalemle işaretlenmiş hatalar, ünlemler, zihnimizin negatif klasöründe. Profesör A. Elliot, IQ testi öncesinde kırmızı renk gösterilen öğrencilerin performansında dramatik düşüşlerle karşılaştığını söylüyor zira kırmızı geçmiş hatalarımızı anımsatıyor. Hata yapmaktan kaçınmak, sınırların içinde düşünüp, hareket etmemize neden olacağı için yaratıcı bir ortam sunmuyor. Eğer karmaşık bir problemi çözmeye çalışıyorsak, daha geniş bir perspektiften bakmak, çizgilerin dışına taşmak istiyoruz. Özgür düşünmeye ve yaratıcılığımıza ihtiyaç duyduğumuzda, çevremizde kırmızı bulundurmamızı öneriyor Profesör Elliot.

Arenadaki boğalar gibi çekiliyoruz kırmızının gücüne. Kadın, 12 bin yılı aşkın süredir kırmızı ruj sürüyor, erkek üstünlük sağlamak istediğinde kırmızı kravat takıyor hala. Bazen kışkırtıyor, yönetiyor, bazen tehdit ediyor, korkutuyor. Kırmızının elli tonu, tarih boyunca insanı yönlendirmek ve etkilemek söz konusu olduğunda baş rollerde oynadı ve görünen o ki sahnede kalmaya devam ediyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları