Top
31/10/2015

Dördü için de doğru değişmez!

Yarın akşam, her parti kendi doğrularını tekrarlayacak mı?

Geçen seçim sonrasında söylenenler "tekrarlanırsa" sonuç değişir mi?

Partiler, 7 Haziran öncesinde söylediklerini, son iki ay da tekrarladılar da ne oldu?

Çok soru varda, kendilerini tekrarlayıp da ne oldu? Aynı yerde kaldılar!

Değişiklik yapacaklar mı?

Dört parti için de doğru yol nedir? 2015 Kasım ayı için bana göre şudur:

Seçim sonuçlarını aldıklarında, "galiba düşünmeye ihtiyacım var" deyip, ertesi gün partilerinin yetkili kurullarını toplamaları, bu arada toplum önderlerinin görüşlerini almaya çalışmaları, yoğun bir çalışma ile üç dört günde partilerinin görüşünü belirleyip kamuoyuna açıklamaları tek doğru yoldur.

Böyle bir çalışmayı dört parti de yaparsa varacağı sonucun, "dördümüz birlikte görüşelim" olacağı açıktır! O halde tutulacak yol budur.

Dört partinin birlikte görüşmesi büyük sorunlarımızın çözümünün ilk adımıdır.

Bu görüşü şart kılan; dört partinin toplanmasını olmazsa olmaz kılan, partilerin milletvekili sayısı ve aldıkları oy oranı değildir!

2010 sonrası siyasal hayatımızın gelişmeleri ülkemizi bu hale getirmiştir.

Ancak dört parti toplanıp "bu memleket nasıl yönetilebilir?" konusunu içtenlikle görüşürlerse, hiç biri kendini dışında saymadan, hiç biri "ben çoğunluğum" demeden, gerçekten  "görüşürlerse" sonuç alabilirler.

Seçim sonuçları yeterince uyarıcı olacaktır; bundan önceki de öyleydi!

Liderler yukarda saydığım biçimde davranacaklar mıdır?

Okuyucularımın cevaplarını da sezer gibiyim; çoğunun benim gibi düşündüğünü sanıyorum. Ancak gerçekçi bulmadıklarını biliyorum, tabii gerçekçi değil ama doğru!

Hemen "doğru", "gerçekçi", "akılcı", "hayali" sıfatlarının birbirlerine uzaklığını ve yakınlığını düşünmek gerektiği söylenebilir! O tartışmaya girmeden devam etmek istiyorum:  

Her geçen gün gerçekler hayalerden uzaklaşıyor ve yanlışlar gerçek sanılıyor.

Hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen bir kişi bile adım atabilse, diğerlerini zorlayabilir.

Özetleyeyim; partiler,  gerçekçiliğine, hayal olup olmadığına bakmadan, durumun gereği olan, "Türkiye için doğru" 'ya koşmalı; yarın akşam hiçbir şey söylemeden toplanıp görüşmeyi öngörmelidirler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp