Anayasa'nın 94'üncü maddesine göre, "... Siyasî parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. ... Başkan seçimi gizli oyla yapılır. ... ".
Yazılı hukuka göre bu hüküm yürürlüktedir, yani partiler aday gösteremezler. Bir de Ak Parti'nin uygulamasına bakalım, böyle bir hüküm var mıdır; yok mudur?
Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik'in, Çarşamba günü Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından habercilere yaptığı konuşmadan alıntılar okuyalım:
"Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun milletvekilleriyle yaptığı toplantıda TBMM Başkanlığı süreci için bir geniş istişare yapıldığını anımsatan Çelik, 'Bu istişare çerçevesinde milletvekillerimizin görüşleri alındı. Herkes hür biçimde görüşünü ifade etti, bir değerlendirme yapıldı. Arkasından o oylamanın sonuçları, bugün MYK’ya getirildi. MYK’da bir değerlendirme yapıldı' diye konuştu.
"Yapılan istişareler sonucunda Sayın İsmail Kahraman’ın, AK Parti'nin Meclis Başkanı adayı olarak belirlenmesine karar verildi" diyen Çelik, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede Sayın İsmail Kahraman'a AK Parti grubunun teveccühünü kazandığı için tebriklerimizi sunuyoruz. Grubumuzda aynı şekilde bu oylama sırasında başka arkadaşlarımıza yönelik de ilgi olmuştur. O arkadaşlarımızın isimlerini zikretmeyeceğim ama serbest değerlendirme sonucunda başka arkadaşlarımızla değerlendirmeye gitmişlerdir, onları da tebrik ediyoruz. Bunda Sayın İsmail Kahraman hem aldığı oy itibarıyla hem iç değerlendirmemiz sonucunda hem de MYK'da yapılan istişare sonucunda AK Parti'nin Meclis Başkan adayı olmuştur. Kendisine yönelen bu teveccühten dolayı kendisini tebrik ediyoruz. Bu seçimde başarılar diliyoruz."
Bu sözlerden, Ak Parti Meclis Grubunda, MYK'nda Meclis Başkanlığı adayının belirlenmesi için ciddi çalışmalar yapıldığı ve karar alındığı çok açık anlaşılmaktadır. Bu açıklamadan sonra, Meclis Başkanlığı seçiminin gizli yapılmasının bir anlamı da kalmamıştır.
Ak Parti sözcüsü şu iki görüşten birini doğru görerek konuşmasını yapmış olabilir: Sayın Çelik 1/ Anayasa'nın bu hükmünden haberdar değildir; 2/Haberdardır ama partisinin kararlarında Anayasa hükmüne uyulup uyulmamasına önem vermemektedir.
Bir siyaset adamı için bu iki görüş de kabul edilemez!
Dünkü gazetelerde, Anayasa hükmü hatırlatılmadan, Ak Parti adayının Sayın Kahraman olduğu yazılıydı; Anayasaya aykırılığa işaret eden bir gazete göremedim.
Oysa, "Başlangıç" kısmında Anayasa'nın; "... sözüne ve ruhuna saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, Türk Milleti tarafından, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi" olunduğu yazılıdır.
İktidar partisi genel merkez yöneticilerinin, Parti Sözcüsü'nün ve basının Anayasa'ya saygısızlığı karşısında, cevaplayamadığım şu soru aklımdan çıkmıyor: Anayasasına bu kadar saygısız bir iktidara sahip bu ülke, hangi tehlikelere açık değildir?
Milletvekilleri liderlerinin adaylarına mı, yoksa başkalarına mı oy vereceklerdir? Bence, başkanlık oylamasında, parti liderlerinin belirledikleri adaylar dışındaki üyelere çıkacak oy sayısı Meclise güvenin, diğerleri ise teslimiyetin düzeyini gösterecektir.
Bunlar iyiye işaretler değil!
