Top
Özgür Mumcu

Özgür Mumcu

ozgur.mumcu@radikal.com.tr

09/07/2014

Troller zam isteyin!

İktidara geldikten bir süre sonra televizyon ve gazetelerin çoğunu kontrolü altına aldı. Başlarda internete çok dokunmadı ama ondan pek hazzetmediğini de hep belli etti. Oysa aynı görüşten olduğu ve sözünden çıkmayan kardeşi, belki de her işi o yaptığından sıkılıyor ve sosyal medyayı çok seviyordu. Her ne kadar çoğu zaman kıvıramasa da Twitter’da insani ve sempatik bir imaj çizmenin “gayreti içerisindeydi.”

Abisi kendisine karşı protestolar yoğunlaşıp insanlar sokaklara inince işin ciddiyetini anladı. Bu iş böyle gidemezdi. Kendisine karşı bir komplo kurulduğuna emindi. Sosyal medya da bu sebeple kullanılıyordu. Zaten aramızda kalsın internetin başından beri bir “CIA projesi” olduğuna emindi.

Sonunda çağırdı Twitter’ı ayağına ve kendisini rahatsız eden bazı hesapların kapatılmasını istedi. Sosyal medyayı seven sevimli kardeşi bu tutumdan pek memnun olmadığını mahcupça dile getirdi. Ancak “özgül” ağırlığı pek yoktu. Twitter’ın temsilcileri biraz ayak direseler de taleplere boyun eğdiler. İşin sonunda kapatılıp koca bir pazardan dışlanmak vardı.

Sosyal medyadaki genel tablodan yine de şikâyetçiydi. Sosyal medyayı küçümsemeye ve itibarsızlaştırmaya çalıştı. Bir oranda başarıya ulaştı. Gelgelelim bu kafi gelmedi. Yapılacak bir şey yoktu, partinin gençlik kolları ve bazı internet şirketleriyle anlaşarak bir "troll ordusu" kurdu. Başlarına güvendiği bir adamını koydu. Bir kısmı maaşlı bir kısmı gönüllü bu “troll”ere belli sayıda Twitter ve Facebook hesabı açma görevi verildi. Her hesaptan günde en az 50 mesaj atılacak ve hesapların takipçi sayısı 2000’in altına düşmeyecekti.

Kendisine muhalif olanlar sosyal medyada her yazdıklarında liderlerinin işaret fişeğini atmasıyla bir troll sürüsünün saldırısına maruz kaldı. Bir kısmı sindi, bir kısmı trollerin tuzağına düşerek üslubunun seviyesini düşürdü.

Yurtta sulhu böyle sağladıktan sonra sırada dünyada sulh vardı. Zaten yabancı medya kuruluşlarının kendisine karşı kurulmuş büyük komplonun araçları olduğuna emindi. O kuruluşların internet sitelerindeki yorum bölümlerine trollerini saldı. Biraz hazırlıksızdılar, İngilizceleri çok iyi değildi ve maaşlı troll oldukları anlaşılıyordu. Bir ara troller için İngilizce öğretmeni tutmak dahi düşünüldü. Zamanla belli bir düzelme de sağlanmadı değil.

İktidar partisinin bu troll operasyonu internette ifade özgürlüğü için çalışan bir hacker grubu tarafından ifşa edildi. Grup, troller ile troll amirlerinin iç yazışmalarını ele geçirip yayınladı. Dünya liderinin bir akrabasının bir partiliye “bizim trollere söyle” diye talimat verdiği bir kayıt ise internete düşmedi. Gerçi düşse kimse şaşırmazdı.

Bütün bunlar Rusya’da oldu. Troller Putin’in trolleri. Mahcupça bu vaziyete itiraz etmeye çalışan ise Twitter seven Medvedev ki, lakabı “mikroblogcu.”

Troll ağını ortaya çıkartan hacker grubu gerçeğin peşinde olduklarını söylüyor. Geleneksel medya zaten iktidarın elinde ve kamuoyuna iktidarın istediği deforme edilmiş bir gerçekliği pompalamak için sübvanse ediliyor. Troller ve internet yasaklarıyla aynı şey sosyal medyada da uygulanmaya çalışılıyor.

Ama sorun yok. Putin son başkanlık seçiminde oyların yüzde 63’ünü aldı. Milli iradeyse milli irade. Herhalde saksı gibi duracak değildi.

Troll projesinin başındaki kişinin aylık maaşının 35.000 dolar olduğu iddia ediliyor. Tek ricam bizdekiler ucuza gitmesin. Herhalde bir başka dünya liderinin emir erleri başka bir dünya liderininkilerden daha az maaş hak etmiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları