Top
M. Serdar Kuzuloğlu

M. Serdar Kuzuloğlu

serdar@kuzuloglu.com

01/01/2014

2013'ün teknolojik özeti

Yeni yılın ilk gününe denk gelen bir yazıda önceki yıla bakmamak ayıp olurdu. Olmasın dedim. Yüzlerce gelişmeye sahne olan bir seneyi tek bir yazıda özetlemek mümkün değilse de bazı önemli başlıkları hatırlamakta fayda var (bahsedeceğim konuların ayrıntılarına arşivimden ulaşabileceğinizi de hatırlatmış olayım: bit.ly/1dPwkun).

Google Glass
Mümkün olan her şeyi dijitalleştirip hayatımızın her alanında yaymaya çalışan Google’ın gözlüğü Google Glass, giyilebilir teknolojiler kategorisinin tartışmasız en çok ses getiren ürünü oldu. Küçük boyutlu bir ekran ve kameranın birleşiminden oluşan Glass’ın temelde iki hedefi vardı: İnternet nimetlerini gözümüze yansıtmak ve gözümüzün gördüğünü internete aktarmak. 2013’te çok az kişi kullanabildiyse de 2014’te herkesin kullanımına sunulması bekleniyor. Daha piyasaya çıkmadan mahremiyetten güvenliğe kadar pek çok tartışmanın odak noktası olan Glass’ın (mevcut haliyle) geniş kitlelerin ilgisini çekmeyeceği ortada.

BlackBerry’nin dramı
Doksanlı yıllarda özellikle kurumsal alanda akıllı cep telefonu piyasasının ikonu haline gelen BlackBerry, bir dizi hata ve rekabet etkisiyle önlemez bir düşüşe geçmişti. 2013 yılı şirket için tam bir kâbusa dönüştü. Dev zararın bilançoda açtığı delik kapanacak gibi değildi. Son bir ümitle tanıttıkları yeni işletim sistemi de beklenen ilgiyi görmedi. Yönetim kurulu şirketi satışa çıkardıysa da bir alıcı bulamadı. ‘Yıkılmadık ayaktayız’ diye mırıldansalar da 2014’ün BlackBerry için çok zorlu geçeceği aşikâr.

Nokia’nın çeyizi
Yıllar boyu cep telefonu pazarının açık ara liderliğini elinde tutan Nokia, Apple ve Samsung rekabetinin arasında resmen eridi. Açıklanan rekor zararın ardından hakkında epey karamsar senaryolar üretilen marka Microsoft ile kurduğu stratejik ortaklıkla yerini sağlamlaştırmaya çalıştı. Ardından 5,44 milyar Euro bedelle Microsoft tarafından satın alınarak kefeni yırttı. Ancak mobil dünyada yıllarca ne yaptıysa tutunamayan Microsoft’un geçmişiyle tüm bağlarını koparıp yepyeni bir sayfa açan Nokia ile işbirliğinin ne getireceği hâlâ meçhul. Microsoft’un ne olursa olsun bu pazarda kalacağı kesin. Fakat Nokia’nın eski görkemli günlerine geri dönebilmesi mucizelere bağlı.

Microsoft’un orta yaş sancısı
Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden Microsoft da eski görkemli günlerini geride bırakalı çok oldu. En büyük gelir kaynağı olan işletim sistemi ve Office tarafındaki sıkıntılar yeni girdiği kulvarlardaki hüsranla birleşince şirketin kurucularından CEO Steve Ballmer emekliliğini istedi. Gerileyen Windows satışları ve tabletlerin önlemez yükselişi firma için sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Tablet cephesinde Surface serisinin beklenen ilgiyi görmemesi de bu düşündürücü tabloyu perçinliyor.

Jobs sonrası Apple
2011’de hayata gözlerini yuman Steve Jobs’un ardından Apple’ın akıbeti herkesin merak konusuydu. Yeni CEO Tim Cook’tan Jobs’un yerini doldurmasını beklemek haksızlık olurdu. Yine de Cook rüştünü ispat etmek adına küçük boyutlu iPad’lerden yeni seri iPhone’a kadar birçok iddialı girişime imza attı. Apple hâlâ dünyanın en büyük ve kasası en dolu markalarından biri ancak iPad ve iPhone’a dayalı zaferin etkisinin daha ne kadar süreceği de meçhul. Kullanıcı tarafında elma logolu bir televizyon ve kol saati beklentisi zirve yapmış durumda. Heybeden ne çıkacağını çok yakında göreceğiz.

3 boyutlu devrim
Türkiye’de karşılığını pek bulamadıysa da 2013, 3 boyutlu yazıcıların altın yılı oldu. Bu alandaki en çok ses getiren haber kuşkusuz üretilen silah oldu. Artık üç boyutlu yazıcılarla canlı doku; hatta böbrek bile üretilebiliyor. Ucuzlayan fiyatları ve artan kullanım alanlarıyla yepyeni girişimleri tetikleyeceği de ortada. Hemen her türlü fiziki objeyi ortaya çıkarabilen bu yazıcıların telif haklarında oldukça sıkıntılı bir süreç ortaya çıkartması da söz konusu.

Sosyalim, sosyalsin, sosyal
2013’te sosyal medyanın hayatın her alana sızmasına şahit olduk. Siyasi hareketlerden ticarete, eğlenceden pazarlamaya milyarlarca kullanıcı ve yüz binlerce şirket maharetlerini bu mecralarda döküp saçtı. Türkiye’de Gezi Parkı eylemleriyle başlayan süreçte herkesin ilgi odağı haline gelen sosyal ağlar, milyonlarca yeni kullanıcı yarattı. Twitter’ı 31 milyar dolar değere ulaştıran rekor talebe sahne olan halka arzı da 2013’ün ses getiren gelişmelerinden biri olarak kayıtlara geçti.

‘Çok Büyük’ Birader
ABD’nin ulaşabildiği herkesi takip edip dinlediğini; internetin çok da güvenli bir yer olmadığını az-çok biliyorduk. Ancak 2013’te NSA adına çalışan Edward Snowden’in itiraflarıyla patlak veren skandal sayesinde ‘Büyük Birader’in yabancı devlet başkanlarından şirketlere; cep telefonlarından e-postalara kadar akla gelen-gelmeyen her alana gözünü kulağını yapıştırdığını öğrendik. Uluslararası diplomatik krizlere yol açan sürecin yankıları sürüyor. ABD’nin takibi de... Ve ne yazık ki henüz kimsenin bir B planı yok.

Bitcoin’in yükselişi
Arkasında hiçbir devlet, kurum ya da organizasyonun olmadığı sanal para birimi Bitcoin hayatımıza 2009 yılında girmişti. Ancak geniş kitleler tarafından duyulması 2013’e denk geldi. Küresel ekonomik kriz sebebiyle bankadaki birikimlerini Bitcoin’e çevirenler, Bitcoin kullanan işletmeler sıradan haberlere dönüştü. Dalgalı seyrine rağmen yatırımcısına dudak uçuklatan kazançlar sağlayan Bitcoin bütün şüphelere inat yükselişini sürdürüyor. Üstelik şimdiden 10’a yakın benzer para birimine de ilham kaynağı oldu. 2014’te de haberlerini epey alacağımız kesin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp