Top
Filiz Elmas

Filiz Elmas

elmasfiliz@gmail.com

17/02/2014

'Halktan Biri'ni seyredin anlarsınız!

Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) bu sezon, ‘Dar Ayakkabıyla Yaşamak’, ‘Halktan Biri’ ve ‘Selamün Kavlen Karakolu’ oyunlarıyla 50. sanat yılına perde açtı. AST kendisi gibi yaşama “eleştirel” bakabilen pek çok oyuncu, oyun yazarı, yönetmen ve seyirci yetiştirmiş önemli demokrasi kurumlarımızdan biridir. Aslında tiyatronun gücü, tam da bu sözcükte saklıdır. Tiyatro topluma ve bireye “eleştirel” bakış açısı sunan ve bu nedenle de iyileştirici güce sahip olan önemli bir sanat dalıdır. 50 yıl önce ‘Godot’yu Beklerken’ oyunuyla başlayan serüvende pek çok kez kapatılan, yasaklanan, maddi zorluklarla mücadele eden, ama her zaman doğru olanı hiç korkmadan savunan bu kurum her dönemde var olmayı başarmıştır.
Sam Bobrick tarafından kaleme alınan ve Ekin Tunçay Turan tarafından Türkçeye çevrilen ‘Halktan Biri’, ABD’de uygulanan ekonomi politikalarının kurbanı olarak işsiz kalan ve bu nedenle de ABD başkanına eleştirel nitelikte mektuplar yazan sıradan bir vatandaşı, “halktan biri”ni konu edinir. Başkana yazılan mektuplar arasında tesadüfi yapılan bir seçim sonucunda yazdıkları başkana dek ulaşan bu vatandaş artık sistem için bir tehdit oluşturmaya başlar. Güvenlik güçlerini ve bu anlamda da sistem yanlısı düşünceyi temsil eden bir hükümet yetkilisi bu duruma son vermek için görevlendirilir.
Aslında çözüm basittir: Ya bu sıradan vatandaş dönüşüm geçirerek sisteme uyum sağlayacak ya da sistem tarafından yok edilecektir. Oyun bu aşamadan sonra dürüst bir bireyin sistemi ne kadar dönüştürebileceği sorusuna yanıt aramaktadır. Trajikomik ilerleyen öyküde iktidarı eleştiren bireylerin, kazanç sağlamak için çalışan sistem karşısında başarı şansı olmadığını göstermektedir. Oyunu izlediğinizde kapitalist sistemin tüm ülkelerde benzer kurallarla işlediğini görerek şaşıracaksınız. Sanki bir kopya kağıdından çıkarılmış gibi bütün ülkelerde birebir benzeyen seçim çalışmaları, hükümet politikaları, siyasetçiler ile oyun sizi bazen güldürecek, bazen de öfkelendirecek.
‘Halktan Biri’ konusu dışında oyunculuk performansıyla da mutlaka izlenmesi gereken bir yapıt. Oyunda “halktan biri”ni Mehmet Atay ve hükümet görevlisini ise Mahir İpek canlandırıyor. Mehmet Atay’ın sahne deneyimi ve karakter üzerinde yaptığı ayrıntı çalışması ile yarattığı sıradan vatandaş hepimizden birer parçayı sahneye taşıyarak, oyun kişisinin seyirci ile bütünleşmesini sağlıyor. Sıcakkanlı, esprili, gözüpek ve bir o kadar da zeki olan bir bireyi canlandıran Atay, rolünü abartısız bir durulukla seyirciye aktarıyor. Mahir İpek oyunun başlangıcında sistem savunucu olarak sahnede var olurken, oyun boyunca geçirdiği değişim ile canlandırdığı karakterin dönüşümünü ve oyunun finalinde saklı sürprizi besleyen doğru bir oyunculuk sergiliyor. Atay ve İpek metnin toplumsal alt yapısını seyirciye anlaşılır bir biçimde sunmak amacıyla, iki bireyin aynı olay karşısında benzer ve farklı gestuslarını aktararak, izlenmesi keyifli performanslar sunuyor.
Oyunun yönetmeni Arif Akkaya, ‘Halktan Biri’ni “birilerinin bozuk gözlük camlarından bakmayan, görebilen bireylere” atfediyor. Seçtiği mesajı duru bir biçimde sahneleyen Akkaya’yı sahnede Sertel Çetiner dekor tasarımı ve Ali Seçkiner Alıcı besteleri ile destekliyor.
‘Halktan Biri’ için bir gününüzü ayırın ve oyunu mutlaka izleyin. Sizlere oyunun sonunu özellikle yazmadım. Finalde saklı sürprizi izlemenizi isterim. AST gibi kurumların neden var olması gerektiğini bir kez daha anlayacaksınız. AST için nice 50 yıllar diliyor ve oyun için harcanan emeğe teşekkür ediyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp