Top
Ezgi Başaran

Ezgi Başaran

ezgi.basaran@radikal.com.tr

23/03/2016

United States of America v. Rıza Sarraf

Geçtiğimiz cumartesi günü eşi Ebru Gündeş ile birlikte Miami’ye indiğinde tutuklanmış Rıza Sarraf. Bizler bunu pazartesi gecesi öğrendik.

21 sayfalık iddianameye göre Sarraf, İran ambargosunun ‘etrafından dolanarak’ ABD bankalarına para göndermekle, ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit etmekle suçlanıyor.

Yani United States of America v. Rıza Sarraf. Yani Amerika Birleşik Devletleri Rıza Sarraf’a karşı.

İddianamede, ABD bankalarına giden paranın miktarı ve yolculuğunun dışında, Sarraf’ın ambargoyu nasıl deleceğine, nasıl İran için bir ‘fırsata’ çevireceğine dair e-postalar da var. Hakkındaki suçlamaların toplamı 75 yıl hapis ediyor.

Sarraf hakkında soruşturma olduğunu bile bile niye ABD’ye gitti? Bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz, belki davaya bakan savcıya vereceği ‘önemli bilgiler’ karşılığında cezasını hafifletme türünden bir anlaşmaya varmıştır. Ya da, belki de, gafil avlanmıştır. Şu aşamada bunu gerçekten bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz şeyler var.

**

İddianamede Sarraf’ın İran ambargosunu kırmak için yaptığı işlemlerin merkezinde Türkiye (Royal Holding, Durak Döviz) ve Suudi Arabistan’daki şirketlerin/bankaların (Mellat Exchange, Bank Mellat) olduğu belirtiliyor.

Bu para transferlerinde hayati rol oynadığını bildiğimiz Halk Bankası’ndan bahsedilmiyor.

Fakat bu demek değil ki, dava başladığında konu ‘oralara’ gelmeyecek. Doğal akış gereği gelecek çünkü Sarraf’ın 3 Aralık 2011’de İran Merkez Bankası’na yazdığı mektupta dediği gibi “ambargoyu zekice nötralize etmek ve fırsata çevirmek” için kurduğu sistemin göbeğinde duruyor Türkiye.

Türkiye ve Halk Bankası.

Davanın savcısı Preet Bharara’nın davayla ilgili sözlerine dikkat edin: “İddia edildiği gibi bu sanıklar (Rıza Sarraf, personeli Camelia Jamshidy ve İranlı Huseyin Najafzadeh) yıllardır ABD ambargosunu ihlal ediyor ve dünyadaki bir çok kurumu kullanarak kara para aklıyorlar. Federal suç işliyorlar.

Ne diyor? “Dünyadaki bir çok kurumu kullanarak.”

Bu kurumlar nedir, nasıl Sarraf kurduğu sistemin içine dahil oldular, hangi para transferlerinde ne kadar kullanıldılar, hepsi araştırılacak, sorulacak.

**

Savcı Preet Bharara’dan da bahsetmek gerekir bu noktada.

Hukuk eğitimini Harvard ve Columbia Üniversitelerinde tamamlamış, 100’e yakın Wall Street yöneticisine dava açmış, dört büyük ABD bankasına büyük cezalar kesmiş ve milyar dolarlık fonları kapatmış biri. Yolsuzluk iddialarıyla politikacıları da yargılamışlığı var. O nedenle bir nevi ‘efsaneye’ dönüşmüş, 2012’de TIME dergisinin dünyadaki en etkili 100 kişi listesine girmiş, dergiye kapak olmuştu.

Elbette kendisi hakkındaki bu önemsiz(!) bilgilere yer vermeye gerek duymayan hükümet yanlısı basın (Sabah) şöyle bir haber yapmayı uygun buldu dün: “ABD'nin 3 ay önce kaldırdığı İran ambargosunu deldiği için garip şekilde tutuklanan Reza Zarrab'ın avukatları kefaretle serbest bırakılması için harekete geçti. Reza Zarrab'ın avukatı Şeyda Yıldırım ABD'deki operasyonun arkasında Pensilvanya'daki FETÖ örgütlenmesinin olduğunun altını çizerken, Savcı Preet Bharara'nın FETÖ'nün ABD'deki tüm etkinliklerine katıldığı ve örgüte yakınlığı ile bilinen Kimse Yok Mu Derneği'nden plaket aldığı ortaya çıktı.

Evet, bu bir şaka değil. ‘Sözde’ haber metni. (Sabah Gazetesi, bu ‘sözde’ haberi öğlene doğru sitesinden kaldırdı, tabii savcının Kimse Yok Mu derneğinden plaket alıyormuş gibi yapan fotoşoplu fotoğrafını da.)

Ama tabii…

Savcının ‘paralel’ ilan edilmesi gecikmediyse, ABD’nin ve/veya FBI’ın ‘darbecilikle’ suçlanması da yakındır.

Bu arada…

Hukuki kariyerine baktığımızda, her türlü baskıya, yalan dolana, kumpasa alışık olduğunu tahmin ettiğimiz savcı Bharara’nın bu dava ile farklı tür bir şaşkınlık yaşayacağına eminim.

Takip ettiği davalarla ilgili tweetleri ortalama 100-200 kez retweet’lenen, bir hukuk insanına göre yine de popüler bir sosyal medya varlığı gösteren Bharara bugün twitter hesabını açtığında küçük çaplı bir ‘sarsıntı’ geçirebilir.

Zira “Reza Zarrab yakında Manhattan’da bir mahkemede Amerikan adaletiyle karşılaşacak” şeklindeki son tweet’i 9 bin kez favorilere eklenmiş ve 10 bine yakın kez da retweet edilmiş.

Tweet’in altına yazılan yüzlerce yorumdan da bir buket sunmak isterim:

“Teşekkürler Başgan. Bak Türkiye’ye geldin mi otele falan gitmek yok. Ölümü gör bizde misafir edicem seni. Islama köfte ısmarlicam Sakarya’nın meşhuru. @PreetBharara”

“Aşk bahçemi süsleyen, inci çiçeğim misin? Gecemi aydınlatan ateş böceğim misin? ?@PreetBharara”

“?@PreetBharara? Başkan CHP'li misin yoksa HDP'li misin? Dersim'li tipi var da sende...”

“Allah yar ve yardımcın olsun  güzel insan :) @PreetBharara”

“Are you paralel? @PreetBharara”

“Elini çabuk tut adamım, HSYK seni de görevden almasın @PreetBharara”

“?@PreetBharara thanks from Turkey sir. You made us believe there's still justice at somewhere in the world.”

Bir Amerikalı savcıya “Türkiye’den teşekkürler, dünyanın bir yerinde hala adalet olduğuna bizi inandırdınız” diyecek hale gelmişiz, ona yanarım.

Trajik. Ve de komik.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp