Top
Defne Eraslan

Defne Eraslan

defne.eraslan@gmail.com

29/06/2015

Neden yapacağım her şeyi son ana bırakıyorum?

Mutlaka başınıza gelmiştir: Bir iş planlarsınız; birkaç ay ya da hafta sonrası için bitirmeniz gerektiği için rahatsınızdır. Biraz üzerinde çalışır, sonra "nasıl olsa zamanım var" diyerek başka şeylere dalarsınız. Elinizi hiçbir şeye sürmeden günler, haftalar geçer. Sevmediğiniz için değil, zaman bulamadığınız için de değil, ama o sıralar kendinizi yeterince motive hissetmediğiniz için veya daha iyisi olsun diye "şöyle ayrıntılı bir araştırma yapmak, planlayarak devam etmek için" ertelersiniz. Giderek işi bitirmeniz gereken gün yaklaşır. Strese girmeye başlarsınız. Gece gündüz, eğlenirken dinlenirken, henüz başlamadığınız ya da başlayıp bıraktığınız görevinizi düşünmeye başlarsınız, ama bir türlü başlayamazsınız. Sonra bir gün, teslim tarihinden çok kısa bir süre önce, üzerinize bir hareketlilik gelir. Daha önce günlerce uğraştığınız ön hazırlıkları tamamlarsınız. İşi yapmaya girişir ve hızla ilerlemeye başlarsınız. Yemeden, uyumadan, belki bir haftalık işi bir günde hallederek işi az bir gecikmeyle ya da tam zamanında  bitkin ama mutlu, teslim edersiniz. İş içinize tam sinmemişse bile, bitmiştir işte. Kendinize söz verirsiniz…”bir dahaki sefere tüm bunları en başından halledeceğim, kim bilir o zaman ne kadar güzel bir sonuç çıkacak!”

Nedense o “bir dahaki sefer” hiç gelmez. Siz teslim tarihi yaklaşırken içinizde beliriveren güce, konsantrasyon ve üretkenliğe şaşırarak sürekli işleri son anda halletmeye devam edersiniz: Benim içimde böyle bir potansiyel uyuyordu da ben bunu fark etmedim? Neden son güne kadar bekleyip bu kadar strese girdim? Bunu yapmam için uykularımı kaçırıp, midemi ağrıtmam şart mı?

Acı gerçeği açıklıyorum: O konuyla ilgili motivasyonunuz sadece ortaya çıkan eserden kaynaklanıyorsa, yani süreçten değil sonuçtan zevk alıyorsanız belki de şart. Biliyorsunuz stres organizmanın zorlandığı durumlara karşı tüm kaynaklarını devreye soktuğu bir durum. Stres karşısında salgılanan hormonlar sadece kalbimizin hızla çarpmasına, gözümüze uyku girmemesine neden olmuyor, zihinsel olarak da bir uyarılmışlık sağlıyor. Dahası, dikkatimizin odaklandığımız şey dışındaki alanlara kaymasını engelliyor. Yani bir çeşit “parazit ayıklıyor”.

Yani, eserimi üretme sürecim benim için çok da zevkli değilse, dikkatimi toplamak için gerekli uyarılmışlığı ancak kendimi strese sokarak yapabilirim. Bunu sağlamanın da en basit yolu önümde kalan süreyi kısaltmaktır. Üstelik her şeyi son ana bıraktığım zaman çok meşgul olduğum için kendimi önemli hissetmek veya kendime acımak için bir neden bulmak, bir günde en zorlu işleri bitirebildiğim için başarılı hissetmek gibi ek ”faydaları” da vardır.

Bu durumun bana neler kaybettirdiğini düşünmem ise o dar zamanda imkansızdır. Sürekli stres ve aşırı uyarılma, esnek ve yaratıcı düşünmeyi yok ediyormuş, çıkan işin kalitesini azaltıyormuş, uzun vadede sağlığa zarar veriyormuş, kişi stressiz hiçbir iş yapamaz oluyormuş, kimin umurunda? Yarın elimdeki işi teslim edeyim, söz, bir dahaki sefere tüm bunları aklımda bulundurmayı unutmayacağım!

Not: Bu yazı, teslim edilebileceği son gün ve son saatte tamamlanmıştır :)

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp