Top
Defne Eraslan

Defne Eraslan

defne.eraslan@gmail.com

21/09/2015

Kadınlar neden kendine güvenmez?

Foça'da yürüyüş güzergahımda bir bisiklet tamircisi var. Yaz başında, oradan geçerken bir kullanılmış bisiklet beğendim ve sekiz yaşımdaki kızıma aldım. "Şimdilik bunda biraz pratik yapsın, İstanbul'a gidince daha iyisini alırım" diye düşünerek. Ama bisikletin ayarlarında bir sorun olduğu için, çok uğraşmasına rağmen pedalları çeviremedi. Mahalledeki daha büyük, sürekli bisiklete binen erkek çocuklardan bisikleti denemelerini istedim, onlardan da  "bunun pedalları çok sert" yorumunu alınca kızımla beraber tamirciye geri döndüm, bisikleti düzeltmesini istedim. Uğraşmak istemeyen bisikletçi, "yok bunda bir şey" diye kestirip atmak istedi, sonra da, umutla bisikletinin tamir edilmesini bekleyen kızımın gözlerine baka baka "Ablacım, ben sorunu biliyorum" dedi. "Esas sıkıntı (işaret ederek) bunun kız evlat olmasında. Kızlar güçsüzler, canları da istemiyor, uğraşmıyorlar. Bir erkek evladın olsa bak nasıl binerdi bu bisiklete!"

Özgüven sorunları erkeklerde de var. Ama ergenlikten itibaren kadınlar daha çok özgüven sorunu yaşıyorlar*. İçimi tüm kız çocuklar adına isyanla dolduran bisikletçi olayından yola çıkarak, bu durumun sebeplerinden bahsetmek istiyorum. Bu o kadar önemli bir konu ki, olası çözümleri de başka bir yazıya bırakmak gerek. Evet, genç kızlardan başlayarak kadınların özgüvenleri neden düşüktür?

1- Hormonlar: Adet öncesi dönemde kadınların özgüvenlerinin daha düşük olduğu ve başka insanlarla ilgili daha şüpheci oldukları gösterilmiş**. Her ay  kendine güvenini ve başka insanlara bakış açısını değiştiren, kontrol edilemez bir hormonal etki altında kalmak hiç kolay değil. Bu durum, kadınların özellikle ergenlik döneminde özgüven açısından daha kırılgan olmalarını da açıklayan sebeplerden biri.

2- Dış görünüş : Dış görünüş, kadınlarda ve erkeklerde özgüveni oluşturan önemli faktörlerden biri ama  kadınların dış görünüş açısından tabi tutuldukları standartlar çok acımasız. Medyada, sürekli incecik modellerin resimlerini görüyoruz. Bu resimlerin bir kısmı fotoğrafçılık teknikleri ile daha da güzel ve zayıf hale getirilmiş. Ergenliğe girmek, bir delikanlıyı medyadaki ideal erkeğe yaklaştırır, sakallarını uzatır, kaslanmasını ve irileşmesini sağlarken, bir genç kızın daha kıvrımlı olmasını sağlayarak medyada makbul olan 34 beden sportif kadın kavramından uzaklaştırıyor.

3- Başkalarının duygularına ve olumsuz verilere hassas olmak: Kadın beyni, başka insanların yüz ifadelerindeki küçük nüansları fark edebilmek konusunda erkek beynine göre daha hassas. Kadınlar insanlar arası ilişkileri, başka insanların kendileri hakkında ne düşündüklerini erkeklerden daha çok önemsiyorlar. Bunlar belki bir bebeğin duygularını anlamak, başka insanlarla işbirliği içinde o bebeği büyütebilmek açısından faydalı olabilir, ama dışarıdan gelen olumsuz mesajların kadınları daha fazla etkilemesine neden oluyor.

4- Toplumsal önyargılar: Bisikletçinin önyargısı, kızımın hayatı boyunca kızların zayıf, yetersiz, değersiz olduğu yönünde alacağı binlerce açık ve kapalı mesajdan sadece birisi. Kadınlar birçok toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda ikinci sınıf, eksik bir varlık olarak kabul ediliyor. Bu eksikliği kadının nasıl kapatacağı konusunda ise nedense herkesin bir fikri var. Kimisi kadınların börek yapması gerektiğini, kimisi cilveli olması gerektiğini düşünüyor. Çok modern görünen kadın ve erkekler bile, karşılarında bir kadın olduğunda onu daha katı kriterlerle yargılıyorlar. Örneğin başarılı bir erkek müdürün, bu başarıya ulaşmak için ailesini ne kadar ihmal ettiği hiç merak edilmezken, kadın bir yöneticinin iyi bir anne olup olmadığı sorgulanıyor. Ya da tam tersine, iş hayatında ilerleyen bir kadından bahsediliyorsa hemen evde kaldığı ve bu yüzden eksik olduğunu, ya da patronla gönül ilişkisi yaşadığı ifade edilebiliyor.

Şimdi düşünün, mutlu mesut bir kız çocuğusunuz. Ergenliğe giriyorsunuz, hormonlarınız ayda bir hafta kendinize güveninizi azaltıyor, duygusal gelgitler yaşamanıza neden oluyor. Kız olduğunuz için hep, dış görünüşünüz ile ilgili övgüler aldınız bebekliğinizden beri. Ama birden yuvarlaklaşıyor, dergi ve filmlerdeki standartlara göre çirkinleşiyorsunuz. Sürekli siz ve benzerlerinizin yetersizliği ile ilgili önyargılarla karşılaşıyorsunuz. Zaten başkalarının duygularına, dile getirilmeseler bile hassassınız. Bir alanda başarılı olarak bu eksiklik hissini hafifletmeye çalıştığınızda bu sefer bir kadın olarak yetersiz olduğunuz, iyi anne, eş  olmadığınız, hırslı ve erkeksi olduğunuz hissettiriliyor size. Bütün bunlardan sonra hala kendine güvenen kadınları alkışlamak gerek!

Bu konu bitmez. İlk fırsatta özgüven sorunları için kadınlar başta olmak üzere insanların neler yapabileceği konusunda yazayım.

 

 

 

           

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp