Top
Defne Eraslan

Defne Eraslan

defne.eraslan@gmail.com

10/05/2015

Nerede o eski anneler?

Anneler günü vesilesiyle, kendi annenizin nasıl koşullarda sizleri baktığını düşünme fırsatınız oldu mu? O sırada çocuk olduğumuz için hep güzel ve rahat imiş gibi hatırladığımız o eski günlerde, annelik nasıldı acaba?

Fiziksel ve ekonomik imkanlar düşünüldüğünde, çok da kolay olmamalı. Herkesin farklı imkanları vardı o zaman da  ama birçok annenin söz ettiği ortak zorluklar var.

Annelerimiz bizi büyütürken, bırakın yatılı bakıcıyı, gündüz bebekleri bırakacak insan ya da kreş  bile bulmak büyük sorundu. Gündelik işler için yardım alınması nadirdi, o da çoğunlukla uzun aralıklarla, evin büyük temizliği için olurdu. Bebek bezleri, bulaşıklar elde yıkanırdı. Dışarıdan yemek istemek ya da restorana gitmek, arada sırada yapılan şeylerdi. Çamaşır makinesi olsa bile, otomatik değildi, "çamaşır günü" diye bir kavram vardı örneğin. Tabii sonrasında bir de ütü günü. Hepimizin kurtarıcısı ıslak mendil bile yoktu piyasada, gerisini siz düşünün artık!

Nasıl oldu da annelerimiz hem bizleri büyütüp, hem de bütün bu ev işlerine yetişebildiler? Bizim kadar bunalımlara girmeden, ev, çalışıyorlarsa iş  ve çocuk dengesini kurabildiler?

Tabii ki bütün evlatlar gibi ben de annemin olağanüstü olduğunu düşünmeyi seviyorum ve kendimi  yeterince iyi bulmuyorum ama bizim neslimizin hepsi mi yetersiz çıktı? Annelerimizin bu işi bizden daha iyi kotarmalarının başka nedenleri olmalı. Bana makul gelen açıklamaları paylaşmak istiyorum:

 

Şehir ve iş hayatının zorlukları

 

Erdal İnönü çocukluk anılarında, o zaman başbakan olan babasının şehir dışında değilse her öğlen lojmana yemeğe geldiğini anlatır. Siz çocukken babanız ve çalışıyor idiyse anneniz kaçta eve geliyorlardı?  Öğlen veya akşam, hep beraber yemeğe oturabiliyor muydunuz örneğin? Şimdi anne, baba ve çocuk(lar) olarak yemeğe oturabildiğiniz kaç gün var haftada? Şehirler büyüyor, trafik artıyor. Daha büyük ve konforlu , güvenlikli evler edinmeye çalışıyor insanlar, bunun için de şehir dışındaki sitelerde yaşamaları, bu dairelerin taksitlerini ödemek için de çok çalışmaları gerekiyor. Mesai saatleri aynı bile olsa, trafiğe yakalanmamak için güneş doğmadan evden çıkıp, battıktan sonra eve gelmek gerekiyor. Anne ve babanın çocuklara ayırdığı zaman azalıyor, suçluluk duygusu artıyor.

 

Annelik yaşı

 

Annelik yaşı giderek daha büyüyor. Okuyoruz, çalışıyoruz, geziyoruz ve çocuk sahibi olmayı bunları yaparken geciktiriyoruz. Bunları yapıyor olmamız aslında güzel. Çocuk olduktan sonra bir kadının eğitimine ya da işine odaklanması daha zor. Ama ne de olsa, insan daha gençken, fiziksel yorgunluğu daha kolay atlatabiliyor, çocuklarının seviyesine daha kolay inebiliyor. Burada "kadınlar daha erken çocuk sahibi olmalıdır"  diye bir çıkarımda bulunmuyorum, herkesin yaşam öncelikleri farklı. Sadece "annenizin birçok şeyi bir arada yürütebilmesinin sebebi sizden daha genç yaşta iken o zor günleri atlatmış olması olabilir" demek istiyorum.

 

Sosyal destek

 

Bizim çocukluğumuzda belki kreşler ya da çocuk bakan kişiler bu kadar yaygın değildi ama insanlar aileleri, arkadaşları ve komşularından daha fazla sosyal destek alıyorlardı. Çocukların  alt kattaki komşu teyze tarafından bakılması, anneannenin yardım için gelip bütün kışı sizde geçirmesi ya da akşam bir aile dostuna bırakılmak, çok sıradan durumlardı. Şimdi birçok aile çocuk bakarken kendi yağları ile kavrulmaya çalışıyor. Bırakın okuldan sonra anne gelinceye kadar komşuda beklemeyi, karşı dairede oturan kişiyi tanımıyoruz bile. O zamanlar, aile içinde işbölümü daha net olsa bile, babalar da eşleri ev ile ilgilenirken biraz da mecburiyetten, çocuklarla daha fazla zaman geçiriyorlardı veya alışveriş gibi görevlere destek oluyorlardı. Bugün bakıcı, özellikle yatılı bakıcı olan evlerde, babalar ev ve çocukla ilgili her türlü sorumluluktan ellerini çekmiş durumdalar. Belki evler daha temiz, anne baba daha çok dışarı çıkabiliyor ama bence çocuklar babayla kurulan ilişkiden mahrum kalıyor ve anneler daha yalnız.

 

Sürdürülebilir annelik

 

Şimdiye kadar konuştuğumuz konular,  yani büyüyen şehirlerin zorlukları, annelik yaşı, günümüzde sosyal desteklerin azalması annelerimizin başarısına katkıda bulunmuş olabilir, ama bu faktörleri bugün değiştirmek çok zor. Şimdi söz edeceğim konu ise anneliğe yaklaşım ile ilgili ve bence bu noktada yapabileceğimiz şeyler var.

Çocukken yaz tatilleri ya da hafta sonlarında sizi eğlendirmek için ne kadar sıklıkta özel plan yapılırdı? Yaz kampları, spor kursları, çocuk eğlence merkezi ziyaretleri ile tüm zamanınız planlanır mıydı? Anneniz başınıza oturup ödevlerinizi tek tek kontrol eder miydi her gün?

Annelerimiz, belki de mecbur oldukları için, bir yandan bizimle ilgilenirken günlük işlerini halleder ve bundan dolayı bir suçluluk duymazlardı. Şimdi aileler, sürekli çocuğa bir plan yapmak, evdeler ise tüm zamanlarını çocukla birebir "kaliteli" zaman geçirmeye ayırmak zorunda hissediyorlar. Amerika'da yapılan çalışmalarda, bugünün çalışan annelerinin, 1950'lerdeki ev hanımlarına kıyasla çocuklarıyla çok daha fazla birebir zaman geçirdiklerini gösteriyor. Bizde de durumun benzer  olduğunu düşünüyorum. Eski anneler, evlatlarına karşı ilgisiz değillerdi, ama sanırım bu işi gözlerinde bizim kadar büyütmüyorlardı. Bu da çocuklarına da kendilerine de bir nefes alma fırsatı yaratıyordu.

Bir önceki nesil annelerden öğrenip bugüne uyarlayabileceğimiz çok şey var.  Sosyal destekleri daha iyi kullanmaya çalışabilir,  imkan varsa ev ve iş arasındaki mesafeleri kısaltma planı yapabiliriz. Bunlardan çok daha önemlisi,  çocuklarımızla geçirdiğimiz her anı onların bedenen ya da zihnen geliştirilmesi  amacıyla organize etmek yerine, günlük yaşamla bağdaşan, her iki tarafın da keyif aldığı bir düzen oturtmaya çalışabiliriz.

Annelerimiz az imkanla, pek de şikayet etmeden iyi bir iş çıkardılar. Onların başarısının sırrı "süper kadın" olmaları değil, daha doğal ve rahat olmaları, daha az şikayet etmeleri ve en önemlisi kendilerini daha az suçlamaları idi . Modern zamanın getirdiği teknik kolaylıklara, bu "cool" bakış açısını katabilirsek, belki biz de evlatlarımıza iyi birer anne örneği olabiliriz. Eskisi, yenisi, tüm annelerin günü kutlu olsun.

 

           

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp