Top
Defne Eraslan

Defne Eraslan

defne.eraslan@gmail.com

09/11/2015

Azınlıkmışsın, gideceksin öyle mi?

Devlette çalışmak istesen senden daha az birikimli birini tayin ederler. Köprü, otoyol ihalesine katılsan seni değil,  kendi hemşerilerini seçerler. Yanlışlıkla vurulsan bir eylemde, seni yuhalatabilirler. Gazeteci, asker olsan, sana kafayı taksalar, hapse falan da atabilirler.

Şimdi de böyleydi, 20 sene önce de. Bunlardan dolayı, sen, belki de yıllar önce, annen babanla birlikte, bir tercih yaptın. Çok küçükken. Daha tercih yaptığını bile bilmezken.

Belki zengin değildiniz, istediğiniz zaman çekip gidemezdiniz. Belki siyaseten (en azından bu ülkede) kazanan veya uzun süre kazanacak tarafta değildiniz. Ama dediniz ki, "Siyasi ve ideolojik görüşümle, etnik kimliğimle, burada, Anadolu'da, birilerine sırtımı dayayıp rahat ve güvende hissedeceğim bir ortam yaratmam mümkün değilse, o zaman birey olarak kendimi geliştiririm. Nerede olsam aç kalmayacak, ülkem ne durumda olsa dünyaya entegre olacak birikimde olurum. Sonra istersem bu ülkede kalırım, istersem giderim. Belki burada kalırım, seçim sonuçları gelince üzülürüm, trafikte sinirlenirim, ama taş yerinde ağırdır, bir şekilde tanıdığım sevdiğim topraklarda yaşarım. Belki uzaklara giderim,  iyi yaptığım şeyi yapmaya çalışır, başarılı olurum; hep ülkemin bana verdiği "buranın sahibiyim" hissini özlerim. Ama demokratik, güvenli bir ülkede, biraz melankolik biraz oryantal bir birey olurum.

Canım kardeşim, seçmek zorunda olmasaydın ne güzel olurdu değil mi? Hem dünyayla entegre olsaydın, hem ülkenin durumundan bir miktar memnun olsaydın? Azınlıkta olduğunu bilseydin, ama yine de senin gibilerin de ülkende yeri olduğundan emin olsaydın?

Olmadı işte. Bir Ortadoğu ülkesinde doğdun. Hayatta kalmanın, karnını doyurmanın, kendi düşüncelerini savunabilmenin lüks olduğu bir yerde. Ve burada, sayıca az olan, eğitim ve dünya ile entegrasyonu önemseyen insanların içinde yetiştin.

Ne yapacaksın? Burada, bu hayat anlayışı ile doğmuş olmaktan ötürü kahrolup depresyona mı gireceksin? Anne ve babana, sana bu ülkenin ortalamasından farklı değerler aşıladıkları için küsecek misin?

Biliyorsun değil mi? Başka bir ülkeye de gitsen, asimile olamayacaksın, vatanındaymış gibi hissetmeyeceksin, kafanda buranın durumuyla uğraşmaya devam edeceksin.

Biliyorsun değil mi? Bugün gitmeyi düşünüyorsan, bunu çocukların için yapacaksın. Onlar ancak buralı olduklarını unuturlarsa, burayı umursamamayı başaracaklar. Sen ise, bugün bu satırları okuyup anlayabilecek yaşta isen, nereye gidersen git, burayı içinde taşıyacaksın. Orada da burada da azınlık olacaksın.

Birkaç onyıl önce, şimdi kazananlar burada azınlık gibi hissediyorlardı. İmkanları az olduğu için. Temsil ettikleri değerler, bu ülkede makbul olmadığı için.

Canım kardeşim, şimdi sen yalnız, anlaşılmamış, azınlıkta kalmış, zavallı hissediyorsun.

Ama biliyorsun değil mi? Çocukluğundan beri, annenin, babanın, senin yaptığın seçimlerden dolayı, sen artık hem buralı, hem de  dünya vatandaşısın. İstersen kalırsın, burada biraz tek başına hissetsen de çaba harcarsın. İstersen yeteneklerinin evrensel olarak kabul gördüğü yerlere gidersin. Ama burayı unutman her iki olasılıkta da  mümkün olmaz.

Canım kardeşim, burada doğmayı sen seçmedin. Ama burada doğmuş olmak, ve zorluklarına rağmen burada kalmayı seçmiş olmak seni özel kılıyor. Aleviler var, Ermeniler, Rumlar var bu topraklarda canım kardeşim, yüzlerce  senedir bu topraklarda farklı olup, ötekileştirilip,  yine de bu toprakları, bu insanları sevmeyi başarabiliyorlar. Buralardan umutlarını kesmiyorlar. Sen nasıl 10-15 senede buradan umudunu kesip gitmeyi düşünüyorsun kardeşim?

Canım kardeşim, bilebildiğim kadarıyla tek bir yaşamımız var. Ve bilebildiğim kadarıyla, bize verilen koşullar altında kendimizi olabildiği kadarıyla gerçekleştirmeliyiz.

İster kalmayı, ister gitmeyi seç, bu güzel topraklar "atının terkisinde seninle beraber" gelecek.

Burayı yok mu sayacaksın? Ya da, buradaki en çok var olan ideolojiyle uzlaşıp kendini mi yok sayacaksın? Buranın insanını küçümseyerek, her gün ona nefretini ve kırgınlığını dile getirerek, hayatın boyunca kendini uydurmaya çalıştığın evrensel değerleri mi yok sayacaksın canım kardeşim?

Başka bir seçenek yok mu? Buranın eksikliklerini kabul edip hala buralı hissetmek imkanı yok mu?

Hala burada kalmak, burayı birazcık değiştirmek, bu arada hayatımızı güzel bir şekilde tüketmek hayalimiz anlamsız mı?

Azınlık gibi hissetmeden, zavallı gibi hissetmeden, insanımızdan nefret etmeden, hem buranın bir vatandaşı olup, hem dünyanın bir parçası olmak imkansız mı gerçekten?

Bir düşün, bir çabala, belki bir yolunu buluruz, canım kardeşim...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp