Top
Berrin Karakaş

Berrin Karakaş

karakasberrin@gmail.com

27/11/2010

Ağlamaya geldik, ağlamaya

Bir küçük afişten ne sürreal dünyalar açıldı önüme anlatamam kimseye. “Gözyaşı Geceleri” yazıyordu üzerinde. “Konser değil, film değil, eğlence değil, tiyatro değil, konferans değil” diyordu. “Acaba nedir nedir ” şekli kafayı yememek elde değildi. İçinde “Gözyaşı “ geçtiğinden ilk çağrışım İbrahim Tatlıses yahut Fethullah Gülen oluyor lakin “Ey ruh âleminden gelen nadir garip bu diyarda nasılsın?” sorusuyla açılan siteye girince karşılaşılan mazo theatral görüntülerle olay kopuyor. Arkasından şimşekler çakan sakallı, elbiseli bir adam yankı yankı “Yarabbim bizi kendine döndür Rabbim !!!” diye katıla katıla ağlıyor sahnede. Ardından arabesk ilahi parçalar, Kabe görüntüleri üzerine düşüyor. Bu adamcağızın hikayesi bir parça 21 Gram filmindeki Benicio del Toro tadında. Hapse girip çıkmış, pişmanlıklara gark olmuş bir “günahkar” Haşim Akten, kendi ağladığı yetmiyor gibi yurdun dört yanında ve Avrupa’da kitleleri de ağlatıyor. Temelleri 23 sene evvel Konya’da atılmış Gözyaşı Kültür ve Turizm A.Ş , 2006 itibariyle İstanbul’a taşınmış. Turizm A.Ş’likten kaynaklı işler de yapıyor. Mesela “Kutlu Doğum Haftası” yarışması var. Özel Gözyaşı jürisi tarafından belirlenen kazanan “eser” sahibi Umre’ye götürülüyor. Dördüncüye de Boğaz turu.

Teşekkürler gözyaşı savaşçıları Sitedeki “Gözyaşı Mağazası’ kısmı en kitsch kısım. “Gözyaşı Ürünleri” başlığı altında VCD ve kitaplar satışta. Beyaz dizi havasında “Aşk Fırtınası” beni benden aldı. Bir VCD bunu yapıyorsa o kanlı canlı gözyaşlı geceler neler yapmaz adama. Ki, facebook sayfasında okumak mümkün neler yaptığını. Kocaeli’nden “İkilem” gösterisinden bir örnek vereyim: “Gündüz matinesinin sonuna doğru Gözyaşı Geceleri’ne ilk gelen bir bacımız hüngür hüngür ağlayan o kardeşimiz salon dışına yığılıp oracıkta kalakalmıştı. Belki de benim gibi İslamı yaşamak isteyip de yaşayamayan ikilemde kalan kardeşimiz, benden farklı günahlarına ağlıyor. Salondan çıkınca ikileminden kurtulmuştu. Akşam programının sonunda Allah c.c. razı olsun diyen kardeşlerimizi görünce o zaman dedim ki Haşim abi dediğin gibi gözyaşı geceleri yapa yapa ölmek var inşallah. Teşekkürler gözyaşı savaşçıları, teşekkürler sevgi savaşçıları ...” ‘Gözyaşı Savaşçıları’nın hikayeleri anlatmakla bitmez. Radyo ayrı, “Dünya yeni bir Osmanlı’ya muhtaç okuyalım inşallah” temennili fanlar ayrı yazı konusu. En yakın “Gözyaşı Geceleri’nde “İslam’ı bunların elinden kurtar Yarabbimmm!! Bize yeni Mevlana’lar, İbn-i Arabi’ler gönder Rabbim!!!!!” diye zarı zarı ağlamayı planlıyorum.

Ordan burdan
Engin Noyan Cat Stevens misali geri dönmüş müziğe. Her çarşamba Marmara FM’de “Yüksek uçuş derin dalış” ismiyle program yapıyor. Dinlemeye korkuyorum. Ya çıkar da inemez, ya iner de çıkamaz isem…
Işın Karaca ve Şevval Sam steril arabeskine övgüler düzmeyi bırakıp “Arabesk rap”
üzerine bir parça kafa yorar isek memleketimizin bütün “hastalıklarına” zuhur edebilirsiniz sevgili köşeciler!
Ertuğrul Günay Madımak Oteli’ni “Yüzleşme Noktası” yapalım dedi. Memleketin hangi bir noktasını yapacağız sayın bakanım? Haritada kırmızı noktayla göstermeye kalksak bütün ülke kızamık. Şişli’de Hrant Dink, Susurluk’ta utanç kazası, Taksim Meydanı 1 Mayıs şehitleri….
Kapının altından “Fenerbahçe Suyu” leaflet’i atmışlar. “Taraftar su” Trabzonspor ve Beşiktaş suları da çıkartmış. Galatasaray, seçkinliğinden taviz vermemiş. Halk takımlarıysa sulanmış.
Sigarayı Bırakma Hattı 171’i arayıp
duruyorum, Bekle bekle bir numara yok.
İkide birde sigara molası mı veriyor hattın ucundakiler nedir...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp